İcra Müd. 2019/35290 sayılı dosyasıyla kira alacağının tahsili ve kiracıların mecurdan tahliyesi amacıyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğine müteakip 11/09/2019 tarihinde Adem Aktaş tarafından borca itiraz edildiğini borca itiraz dilekçesini sunan Adem Aktaş'ın avukat olmadığını Beyoğlu 3. Noterliğinin 23.07.2015 tarih ve 25112 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Adem Aktaş'ın şirketin işlerini yürütmek bakımından şirket tarafından vekil tayin edildiğini, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.2016 tarih ve 2014/12- 1309 esas 2016/1065 karar sayılı kararı ve Avukatlık Kanununun ilgili hükmü gereğince, İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2019/35290 sayılı dosyasına mübrez borca itiraz usulüne uygun bir itiraz dilekçesi olmadığını beyanla şikayetin kabulü ile İstanbul 36....
İİK'nun 53.maddesine aykırılık iddiası ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayet süresiz olacaktır. Somut olayda murisin takipten önce 11.08.2009 tarihinde öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra 15.09.2015 tarihinde mirasçılar hakkında takip başlatıldığı görülmektedir. İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK'nun 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken kabulü isabetsizdir....
İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Bu yasal düzenleme karşısında mahkemenin bu yöndeki kararı yerindedir. Borca itiraz yönünden ise, kambiyo senedinin imza incelemesine esas olmak üzere icra müdürlüğünce gönderilmesi ile takipte aslının sunulmadığı iddiasının yerinde olmadığı, borca ve faize itiraz yönünden alınan 26/02/2020 havale tarihli raporun hükme esas alındığı ve borcun olmadığının İİK'nın 169/a-l. maddesinde belirtilen yazılı delillerle kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın tümden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2021/469 ESAS 2021/685 KARAR DAVA KONUSU : Şikayeti ile Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/34917 Esas sayılı dosyasında takibe başlandığını, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, 26/08/2021 tarihinde müvekkilinin kendisine gelen tebligattan haberdar olduğunu ve aynı tarihte borca itiraz da bulunduklarını, icra müdürlüğünce de itirazın süresi içerisinde olmadığından bahisle reddine karar verilerek takibin kesinleştiğini, müvekkilinin ikamet ettiği adrese herhangi bir tebligatın ulaşmadığını ve tebellüğden imtina etmesine ilişkin bir durumun da söz konusu olmadığını, diğer...
Somut olayda borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlu icra mahkemesine verdiği dilekçede, takip konusu belge suretlerinin kendisine tebliğ edilmediğine yönelik şikayet ve borca itiraz ettiği, mahkemece davanın takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 18/3. maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir....
Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir. Somut olayda; davacı usulsüz tebliğden 08/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ve bu tarihte icra dosyasına borca itiraz dilekçe sunduğu halde, usulsüz tebliğ şikayetini 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 15/08/2019 tarihinde ileri sürmüştür. Bu nedenle mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
göre yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayet ve borca itirazın(mirasın reddine dayalı) HMK'nın 114/1- ı ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan Usulden Reddine, İmzaya ve borca itirazın Reddine" karar verildiği görülmüştür....
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr....
tarafından, davacının 04/09/2019 tarihli itiraz dilekçesinin yanlış dosyaya konulduğu belirtilmiş ise de uyap sistemi üzerinde kayıtlı herhangi bir itiraz dilekçesi ve belgenin bulunmadığı, İİK'nın 8. ve İİK....
Dairemizin 2014/27888 Esas ve 2015/3546 Karar sayılı ilamı ile; tüzel kişilerin ancak yetkili organları aracılığı ile (yasal temsilci/kanuni mümessil) şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilecekleri, yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı ve davaya konu somut olayda borçlu şirket adına ortak ...'ın, dava tarihi itibari ile şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı gerekçeleri ile mahkeme kararının bozulduğu görülmektedir. Ancak somut olayın yeniden tetkikinde; Ticaret Sicil Gazetesi'nin 08.05.2008 Tarih 7058 Sayılı nüshasına dayanan şirketin kuruluşuna ilişkin olan ilanda ve ......