İcra mahkemesine başvuru, kambiyo senetlerine özgü takipte borca kısmi itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır. Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Somut olayda, borçlu şirket adına Muzaffer Çamkıran tarafından icra mahkemesine başvurulmuş, dava dilekçesi ekinde bu kişiye ait 27/01/2017 tarihli imza sirküleri sureti sunulmuştur. Davalı taraf ise cevap dilekçesinde davacı şirketin yetkilisinin Muzaffer Çamkıran değil Hüseyin Çamkıran olduğunu ileri sürmüş ve buna yönelik olarak 22/12/2010 tarihli imza sirküleri sureti ile 27/02/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi nüshası sunmuştur....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kira sözleşmesine dayana genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlu ... icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazları ile birlikte takibe dayanak kira sözleşmesinin kefili olduğunu, asıl kiracı Hüseyin Çekiç'in vefat ettiğini, bu nedenle kefil olarak kendisinin de borcunun sona erdiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği; İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istemin borca itiraz olarak nitelendirilmesi ile İİK’nın 62 vd. maddeleri gereği itirazın icra müdürlüğüne yapılması...
Sulh Hukuk Mahkemesine 10/04/2017 tarihinde açtığı mirasın reddi davasının kabulüne 13/12/2017 tarihinde karar verildiği, kararın 13/04/2018 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla mirasın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra alınmakla davanın borca itiraz değil şikayet niteliğinde olduğunun Dairemizin 16/04/2021 tarih 2021/621 Esas 2021/621 Karar sayılı kaldırma kararına uygun olarak yapılan inceleme neticesinde davanın kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline ilişkin mahkeme kararının dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/94 KARAR NO : 2021/161 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2020/152 ESAS 2020/240 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
İcra mahkemeleri, önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılması talepleri hakkında kabul ya da ret kararı vermek zorunda olup, bu talepler hakkında görevsizlik kararı veremezler. Ancak dava niteliği taşıyan ve apaçık genel mahkemelerin görevine girdiği belli olan, örneğin; boşanma, tapu iptal ve tescil, nüfus, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi...vb. davalar hakkında ise görevsizlik kararı vermeleri gerekmektedir. Borçlu vekilinin, borçlu olunmadığına yönelik icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması zorunludur. O halde, mahkemece, borçlunun başvurusunun İİK’nun 168/5. maddesine göre süresinde olduğunun anlaşılması halinde, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, görev yönünden redde dair yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1277 KARAR NO : 2021/493 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2020 NUMARASI : 2019/854 ESAS, 2020/39 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/854 Esas, 2020/39 Karar sayılı dosyasında verilen itirazın ve şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2019/13455 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emri ekinde borca dayanak kambiyo senedinin asıl veya bir suretinin gönderilmediğini, davalıya borcunun bulunmadığını belirterek, takibin iptalini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının takibe itiraz ettiği, davacının takibe itirazı ile ilgili yargılama devam ederken 21.02.2019 tarihli celsede taraflarca dava takip edilmediğinden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın yenilenmesi üzerine yeniden duruşma günü verildiği, 19.06.2020 tarihli duruşmaya tarafların gelmemesi ve mazeret bildirmemesi nedeniyle HMK 150. madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; davacı vekilinin çek iptal kararı nedeni ile alacaklının yetkili hamil olmadığından bahisle şikayette de bulunduğu, borca ve ferilerine itiraz ile birlikte İİK 170/a maddesi kapsamında takibin iptalini istediği, İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen ve konusu şikayet olan davalarda HMK 150....
Aksi takdirde bu kabil çek kambiyo senedi niteliğinde kabul edilemez ve bu yolla takip yapılamaz. İİK'nın 170/a maddesine göre alacaklının kambiyo senedine mahsus takip yapma hakkı olmadığı, şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gibi süresinde yapılan şikayet ve itiraz üzerine bu husus doğrudan doğruya gözetilerek takip iptal edilebilir. Meğer ki imza inkarı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş olsun. Çek bedelinin ödendiğinin ileri sürülmesi borcun ikrar edildiği anlamına gelmez aksine ödeme suretiyle borcun ifa edildiği, borç bulunmadığı ileri sürülmüştür. Adi ortaklığı dahil olan kişiler aleyhline yapılan takipte adi ortaklardan her birinin şikayet hakkı mevcuttur....
Somut olayda; alacaklı tarafından borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ilamsız takiplerde, itirazın İİK 62 maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yapılması gerektiği, mirasın reddedildiği hususunun da borca itiraz niteliğinde olup süreye tabi olduğu ve 7 gün içinde itiraz edilmesi gerekirken ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra itiraz edildiği anlaşıldığından, müdürlükçe 18/10/2019 tarihli kararla itirazın yasal süresi içinde olmadığı belirtilmek suretiyle takibin devamına karar verilmesi ve mahkemece buna ilişkin şikayet konusunda şikayetin reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 3....
Borçlunun bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....