İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, mahkemenin şikayet dilekçelerinde belirttikleri hususlarda hiçbir araştırma yapmadığını ve temeli olmayan gerekçe ile karar vererek gerekçeli karar hakkını ihlal ettiğini, mahkemece henüz kesinleşmeyen ve kesinleştiği kabul edilse bile davacı şirketten ayrı bir tüzel kişiliği olan dava dışı şirketlere yapılan tebligatı davacı şirkete yapılmış kabul etmesinin kabul edilemeyeceğini, İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/90 E. sayılı dosyasından verilen kararın bu şikayet dosyası ile hiç bir iltisakı olmadığını, iki dosya arasında herhangi bir bağ bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir....
Davalı vekiline dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takibe konu icra dosyasının ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun davacı/ borçlu T1 08/09/2021 tarihinde "gelini Melike Abay'a 08.09.2021 tarihinde imzası karşılığı tebliğ edildiği" yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, davacının usulsüz tebligat itirazının reddi ile, şikayetin mahkememize yapıldığı tarihin 16/11/2021 olduğu, yasal süre içerisinde işbu davanın açılmadığı anlaşılmakla itirazın usulden reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı dilekçesinde: Şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayet nedenlerini tekrar etmiş ve ayrıca Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2011/2856- 2011/18899 esas karar sayılı ilamını emsal gösterek,Ilgın İcra Hukuk Mahkemesinin red kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacı borçlu T1 A.Ş. vekilinin usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile; Gebze İcra Dairesinin 2022/3335 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 04.03.2022 olarak tespitine karar verilmiştir....
Ayrıca en yakın komşusu, kapıcısı, yöneticisine haber verilmiştir.”şerhi ile TK’nın 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği, haber bırakılan kişinin kim olduğu açıkça belirtilmediğinden icra emri tebligatı bu hali ile TK’nın 21. maddesine aykırı olarak tebliğ edilmekle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Şikayetçi borçlu ipotekli taşınmaz malikinin tebligatı daha önceden öğrenmiş olduğuna dair icra dosyası içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmekle, şikayetçinin icra emrini öğrenme tarihinin şikayet tarihi olan 10.11.2020 olarak kabulü gerekir....
Somut olayda, şikayetçi 3. kişi T1 02/12/2020 tarihinde 103 davet kağıdı 22/10/2020 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi taraf 22/10/2020 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 06/04/2021 tarihinde haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurusu süresinden sonradır. Diğer taraftan 02.11.2004 tarihli ve 25658 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik" hükümleri ile resmi yazışma kuralları belirlenmiş olup, 2.maddesi gereği bu yönetmelik tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2019/8146 esas nolu dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile icra emrinin/takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda şikayetçilerin, başka icra dosyası alacaklıları oldukları, uyuşmazlık konusu Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/8146 esas nolu icra takip dosyasının alacaklı veya borçlusu konumunda olmayıp takipte taraf olmadıkları sabittir. O halde, Mahkemece; şikayet dilekçesinde öne sürülen iddialara dayanarak tarafı olmadığı icra dosyasında başlatılan takibe, bu takipte yapılan işlemlere karşı itiraz ve şikayet hakkı bulunmadığından 3.kişinin usulsüz tebliğ şikayeti ve takibin/icra emrinin iptaline yönelik isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde iş bu dosya ile Bursa 10.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/516 es....
Somut olayda borçlunun şikayeti tebligat usulsüzlüğüne ilişkin olup, borçlu dilekçesinde öğrendiği tarihi belirtmemiş ise de; dava tarihi itibariyle usulsüz tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Aksi alacaklı tarafından iddia edilmediğinden ve dosyada daha evvel haberdar olduğuna dair bir delil de bulunmadığından istemin süresinde olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek şikayetin yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddi halinde icra inkar tazminatı verileceğine ilişkin yasal düzenleme olmadığından tazminata ilişkin verilen karar da doğru değildir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurduğu, ... 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 28.09.2017 tarih ve 2016/1169 E., 2017/714 K. sayılı kararı ile usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığından bahisle şikayetin süreden reddine karar verildiği, iş bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı itiraz eden borçlunun istinaf başvurusu neticesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi .......
Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve F-Elmed T6 ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, şikayet eden adına kayıtlı ihalenin feshi istemine konu taşınmazın 27/04/2021 tarihinde toplam 285.000,00 TL bedelle şikayet olunan bankaya alacağa mahsuben ihale ile satıldığı görülmüştür. Davacılar vekili, satış ilanının ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğinini belirtmiş ise de satış ilanının şikayet eden asilin bizzat kendisine 05/03/2021 tarihinde, şikayet eden vekiline ise e-tebligat yoluyla 28/02/2021 tarihinde, şikayet eden şirketin ise bizzat yetkilisine 03/03/2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, yine kıymet takdir raporunun da şikayet eden asile ve şikayet eden şirkete 18/12/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği görülmüştür....
.; DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti ve taşkın haciz şikayeti niteliğindedir. İstinaf başvurusu meskeniyet şikayeti yönünden ileri sürüldüğünden yalnızca bu yönden değerlendirme yapılmıştır. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 09/10/2019 tarihinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 20/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir....