WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca en yakın komşu Ömer Öztürk'e haber verilmiştir." şerhiyle tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça Ömer Öztürk isminde bir komşu olmadığı iddiasında bulunulmadığı gibi yapılan kolluk araştırmasında da davacının bu isimde bir komşusunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda tebligat mazbatasında beyanı sorulan ve haber bırakılan kişinin adı soyadı ve sıfatı ile imzadan imtina ettiği ve muhatabın geçici olarak işe gittiği hususlarının açıkça yazıldığı, bu haliyle tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. İkinci haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının birinci haciz ihbarnamesinden de bu tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir....

İcra Müdürlüğünün 2019/6018 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı-alacaklı tarafından şikayetçi-borçlu ve dava dışı borçlular Fatmana Türk, Ertuğrul Türk aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, icra emrinin davacı borçluya 22/04/2019 tarihinde, kıymet takdiri raporunun da 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ipotekli taşınmazın satış işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

Şikayet ve itiraz tarihi olan 06.03.2013 tarihi itibariyle alacaklı, yukarıda tarihi belirtilen temlik gereği artık ...'tır. Davalı olarak gösterilen ...'ın 05.03.2013 tarihi itibariyle alacaklı sıfatı kalmadığından sıfat yokluğu (aktif husumet ehliyeti olmadığından) hakkındaki usulsüz tebligat şikayeti ve imza itirazının reddi yerine adı geçen yönünden şikayet ve itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına (iptaline) ve ... aleyhine %20 orandan tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesi doğru değildir. O halde mahkemece; temlik veren ... hakkında istemin pasif husumetten reddine karar vermek gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- Temlik alacaklısı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yukarıda da belirtildiği gibi temyiz incelemesine konu şikayet ve itiraz yönünden ilgili ve yasal hasım, alacaklı sıfatını Noter temliknamesi ile kazanan ...'tır. Hal böyle olunca, mahkemece alacaklı ...'...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları hakkında ihale tarihi itibariyle yargı yoluna başvurulmuşsa bu durumda ihale yapılamayacağını, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiğini, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet yönünden icra mahkemesi kararı 10.11.2021 tarihinde kesinleşmiş ise de HMK'nın 77. maddesine aykırı olarak işlem yapıldığına yönelik şikayet yönünden şikayetçi 04.01.2021 tarihinde temyiz yasa yoluna başvurduğundan ve temyiz yasa yoluna başvurma, satış işlemlerini durduracağından 03.02.2022 tarihinde yapılan ihalenin İİK'nın 364/3. maddesine aykırı olduğunu, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması ve ihalenin feshine ilişkin şikayet devam ederken temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş olmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca esastan...

      Temyiz itirazları yerinde değil ise de; Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun borçluya 06/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal yedi günlük süreden sonra 25/09/2018 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin de bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        memuru tarafından TK.21/2 maddesine göre tebligatın yapıldığı, oysaki, normal gönderilen tebligatın tebliğ memuru tarafından iade edilmesinin gerektiği, daha sonra adres kayıt sistemindeki adrese buna ilişkin şerh verilerek TK.nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılması gerektiği, usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, dayanak senet üzerinde teminat amaçlı verildiğine yönelik bir ibare bulunmadığı, davacının dayandığı protokolde ve tutanak başlıklı belgede dayanak senede yönelik bir atıf bulunmadığı, teminat senedi iddiasının kanıtlanamadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası kabul edildiğinden hacizlerin geçersiz olduğu, bu durumda haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığı kararı verilmesinin gerektiği gerekçesi ile tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2019 olduğunun kabulüne, davanın reddine, haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....

        Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak yapıldığını, borçlunun icra dairesine 30/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğunu, itiraz dilekçesinden yaklaşık 3,5 ay geçtikten sonra iş bu şikayeti yaparak tebligat işlemine itiraz ettiğini, dolayısıyla usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığını, ayrıca şikayet edenin borca ve kefalet ilişkisine yönelik beyanlarını da kabul etmediklerini, usulsüz tebligata ilişkin şikayette bu hususların dilekçeye yazılmasına anlam veremediklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

        Davacı/borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihinin 20/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebliğin usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Diğer yandan borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin aksi yazılı delille ispat edilebilir. Somut olayda; takip dosyasından borçluya ödeme emrinin 26/08/2019 tarihinde, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ise 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 26/08/2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü şikayet konusu yapmış olup, ayrıca ve açıkça 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik şikayette bulunmamıştır....

        Bu durumda hukuki tavsif hakime ait olmakla başvurunun tebligatın usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilip diğer itiraz nedenlerinin itirazın kaldırılması veya itirazın iptali istemleri ile ilgili yargılama sırasında tartışılacağı gözönünde bulundurularak usulsüz tebliğ nedeniyle Tebligat Kanununun 32. maddesi gereği tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takipte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve dayanak belgelerin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine yönelik şikayet mahiyetindedir. Osmaniye 1. İcra Müdürlüğünün 2019/5781 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Akbank T.A.Ş. Vekili tarafından, borçlular Serdar Demir ve T1 hakkında 24/07/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya örnek 6 icra emrinin 25/07/2019 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 24/02/2020 tarihinde usulsüz tebligatın iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

          UYAP Entegrasyonu