Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir....
Davacılar, muris Hava Karadeniz'in okuma yazması olmadığı ve ileri düzeyde alzheimer hastası olduğu, murise yapılan örnek no:7 ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile eldeki başvuruyu yapmıştır. Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlu murisin itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; asıl borçlu murisin, itiraz (şikayet) hakkının olup olmadığıdır. Dolayısı ile murise yapılan tebliğin usulsüz olduğu hallerde, ödeme emri tebliğ işlemi ile takip dosyasının, muris ve mirasçılar tarafından önceden öğrenildiğine dair dosyada delil bulunmayan hallere asıl borçlu murisin, kendisine yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen ödeme emri tebliği ile ilgili yasal süresi içerisinde şikayette bulunmadığı kabul edilemeyeceğine göre, mirasçıların da öğrenme tarihinden itibaren tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunma hakkı vardır (Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuru üzerine, mahkemece, şikayet kabul edilerek ödeme emri tebligatının iptaline, öğrenme tarihi olan 05.12.2014 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, alacaklı tarafından yerleşim yeri adresi bilinmesine rağmen Tebligat Kanununun 10. maddesine göre bu adres yerine iş yeri adresine tebligat yapıldığını, tebliğ mazbatasında imza bulunmadığı gibi kapıya haber kağıdı yapıştırılmadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin 28.06.2021 olarak düzeltilmesine, hacizlerin kaldırılmasına, ... icra müdürlükleri yetkili olduğundan icra müdürlüğünün yetkisizliğine, takibe konu bonolar dolandırıcılık sonucu elde edildiğinden takibin iptaline ve alacaklı aleyhine takip miktarının % 20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ve itirazların sürede olmadığını ileri sürerek itirazın ve şikayetin reddi ile borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 30/01/2020 tarihi olarak düzeltilmesi talebine ilişkindir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır. (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E. - 1991/344 K.). Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Şikayet dilekçesinde; açık bir şekilde usulsüz tebliğden haberdar olunduğu tarih olarak 24/07/2020 tarihi bildirilmiş olup aksi de davalı tarafından yazılı delille kanıtlanamamıştır....
Hukuk Dairesinin 31/03/2016 tarih 2015/32651 esas 2016/9632 karar) Mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri tesbit edilerek borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanındıktan ve tarafların varsa gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Şikayetçi borçlunun, takip dosyası kapsamında yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 01.12.2016 tarih ve 2016/471 E.- 2016/635 K. sayılı kararı ile şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği tarih olan 04/03/2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlu tarafından, dava dilekçesinde anılan kıymet takdir raporu tebliğinin de usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü fakat bu durumun ilk derece mahkemesi tarafından incelenmediği şikayeti ile ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez. Yine dosyaya teminat olarak yatırılan paranın iadesi ise ancak teminatın yatırıldığı dosyadan talep edilebilir. Açıklamalar kapsamında davanın reddine ilişkin karar yerinde olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul Anadolu 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2020/609 ESAS, 2021/378 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ödeme emri ve 103 tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan iş bu tebliğ işlemlerinin iptaline, usulsüz tebliğ nedeni ile yapılan tüm işlemlerin iptaline, dosyaya yatırılmış olan paranın üzerine tedbir konulmasına ve alacaklıya ödenmeyerek vekil edenine geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin kabulü ile, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2020/8732 esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu adına konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....