Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Borçlular İcra Mahkemesine başvurularında; sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, diğer borçlulara yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihinin 06.11.2020 tarihi olarak kabulüne, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfı olmaması nedeniyle takibin iptaline, aksi kanaat halinde borca ve işleyecek faiz talebine yönelik itirazların kabulüne ve alacaklı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, borçlulara yapılan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, şikayet ve itiraz nedenlerinin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın reddine, borçlular aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

    tarafa borcu bulunmadığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 30/11/2018 tarihi olarak belirlenmesine, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, müvekkili hakkındaki hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/33418( Eski 2013/17141) Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin müvekkili ile ilişiğinin bulunmadığını, isim benzerliği nedeniyle dosyaya dahil edildiğini, ödeme emri ve yenileme emrinin tebliğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten 10/03/2020 tarihinde müvekkilinin evine haciz için gelinmesi nedeniyle haberdar olunduğunu, 2013 yılından şikayet tarihi olan 12/03/2020 tarihine kadar alacaklı tarafından takip dosyasında müvekkiline yönelik olarak zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını, borca, imzaya, faize, faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek, ödeme emri ve yenileme emri tebliğ tarihinin 10/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 31. İcra Müdürlüğü 2018/7296 Esas sayılı takip dosyasında müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/06/2018 tarihi olarak düzeltilerek borca ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile davacının tebliğ tarihini öğrenme tarihi olan 04/06/2018 olarak belirlenmesine, İmzaya itirazın kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına, tazminat ve para cezası tayinine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/4.maddesi gereğince, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....

    Ancak borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takipten haberdar olduğu düzeltilen tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde takibe ve borca itiraz sunmamış ise 7 günlük sürenin dolmasıyla borçlu hakkında takip işlemlerine devam edilir, bu kapsamda borçlu hakkında haciz uygulanabilir. Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise, takibin kesinleşmesi; ödeme emrinin borçluya yeniden ve usulüne uygun tebliğini gerektirdiğinden ve ödeme emrinin iptali kararı ile birlikte takip kesinleşmemiş sayılacağından, İİK.nun 78. Maddesi uyarınca alacaklının henüz haciz isteme hakkı doğmamış kabul edileceğinden, bu sebeple hacizler usulsüz hale geleceğinden, icra mahkemesinin özellikle iptale yönelik kararının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması gerekir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2014/4755 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin takipten 20/03/2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca takibe konu bonolardaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/03/2020 olarak düzeltilmesine, imzaya itiraz davasının süresinde olduğunun kabulü ile imzaya itirazın kabulüne, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Mevcut davada; davaya konu icra takip dosyasından gönderilen ödeme emri davacı borçluya 15.09.2019 tarihinde Tebligat Kanununun 21/1 maddesi uyarınca muhtara bırakılmak suretiyle tebliğ edilmiştir. Öte yandan,davaya konu takip dosyasından davacı borçlunun sahibi olduğu dava ve takip dışı "Buseli Tekstil San.ve Tic. Ltd.Şti.'...

    B.İstinaf Sebepleri Borçlu, itiraz dilekçesi içeriğini tekrar ederek, imzaya itiraz ile birlikte borca ve ferilerine de itiraz edildiğini, borca itirazlarının faize itirazı da kapsadığını, bu hususun mahkemece göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Alacaklı bankanın vergi numarasının ve adresinin yazılı olmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, eksikliğin her zaman giderilebileceği, ayrıca TTK'nın 722. maddesi gereğince alacaklının çek bedellerinin binde 3'ünü aşmamak üzere çek komisyonu talep edebileceği, İstanbul 14....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin delil avansının yatırılması hususunda kendisine yapılan ihtarattan, vekilinin istifasından ve de mahkemenin kararından haberdar olmadığını, delil avansının yatırması için yapılan tebligatın aynı çatı altında ikamet ettiği belirtilen oğlu Hasan Emre Demir'e tebliğ edildiği, oğlunun henüz 16 yaşında olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, ihtarattan kararın tebliği ile haberdar olduğunu, bu sebeple davayı takip edemediğini, delil avansını yatıramadığını ve kararı öğrenemediğini, her ne kadar mahkemenin ara kararı ve vekillikten istifa dilekçesinin 12/10/2020 tarihinde tebliğ olunduğu belirtilmişse de söz konusu tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi 2022/409 Esas-2022/439 karar sayılı dosyasında aynen “Somut olayda, borçlu vekili şikayet dilekçesinde her ne kadar tebliğ tarihinin 25/02/2021 olarak düzeltilmesini talep etmiş ise de UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede; icra dosyası içerisinde kayıtlı ödeme emrinin ve taranarak kaydedilen tebliğ mazbatasının evrak işlem kütüklerine göre borçlu Ayşe Görgün'ün vatandaş portal üzerinden 08/02/2021 tarihi ve sonrasında ilgili evrakı okuduğu ve takipten haberdar olduğu anlaşılmıştır.” demek suretiyle borçlunun beyan ettiği tarih ile bağlı kalınmaması gerektiği ve dosyayı daha önce uyaptan inceleyip incelemediği araştırılmalıdır şeklinde karar verildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenizin ödeme emri tebligatını usulsüz kabul ettiği takdirde davalı kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmetmemek gerektiğini, işbu şikayet konusunun usulsüz tebliğ işlemine dayanmakta olup salt tebliğ memurunun eyleminden kaynaklandığını, bu sebeple davalı müvekkilin kendisi...

      No:7/14 Konyaaltı/Antalya adresinde muhatabın adreste olamaması nedeniyle daire:12'den sorulduğu, muhatap çarşıya gittiğinden mahalle muhtarına tebliğ yapıldığı ve daire:12 ye haber verilerek tebliğ işleminin tamamlandığı, beyanına başvurulanın kim olduğu tespit edilemediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borca ve imzaya itiraz bu nedenle süresinde olduğundan bilirkişilerden rapor aldırılmış, bilirkişiler raporlarında, söz konusu imzanın davacının eli ürünü olduğunu beyan etmişlerdir. Davacının borcunun bulunmadığına ilişkin itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından bilirkişi raporu da gözetilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili borçlarının olmadığını ve yeniden rapor alınması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu