Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece Mahkemesi; tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerin öğrenmeden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yetkili ve görevli mercii olan İcra Mahkemesinde öne sürülmesi gerektiği, şikayete konu takip dosyası incelendiğinde, davacı borçlu vekilinin icra dosyasına 05/11/2020 tarihinde sunmuş olduğu ve aynı tarihte de harçlandırdığı vekaletnameye istinaden müdürlük tarafından 13/11/2020 itibari ile vekilliğine dair UYAP kaydı yapıldığı, ayrıca yine davacı borçlu vekilinin 24/11/2020 tarihinde (icra dosyası içerisine kayıt tarihi) ''Ödeme emrine, takibe, borca, takibe, faiz oranına, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği''ne ilişkin icra dosyasına dilekçe sunduğu, buna karşılık usulsüz tebligata ilişkin bu davanın yedi günlük süreden sonra 29/06/2021 tarihinde açıldığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dosyasında 04/02/2021 tarihinde davacı borçlu vekili tarafından borca itiraz dilekçesi verildiği görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi öğrenme tarihi olarak da bildirilen 03/02/2021 olup, şikayet süresindedir....

Şti.ne çıkartılan tebligatın usulsüzlüğüne karar verilerek, ödeme emri tebliğinin 11.12.2012 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, tebligatın usulsüzlük nedeni ile tarihinin düzeltilmesinin, istihkak davasında karar verilmesine engel teşkil etmeyeceğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın icra dosyasına sunulması üzerine, 19.02.2013 tarihli kararında İcra Müdürlüğü'nce hacizlerin kaldırılmadığını ve kararın kesinleşmesinin beklenmesine karar verildiğini, dolayısıyla usulsüz tebligata ilişkin kararın ve sonucunda hacizlerin kalktığı ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı savunmasının yerinde olmadığını, istihkak iddiasında bulunan davalı üçüncü kişi Şirketin işyerini devreden Şirketin borçlarını devir aldığı gerekçesiyle karşı çıkamayacağını, sorumluluğun 2 yıl süre ile devam ettiğini, bu açıdan da istihkak iddiasının yerinde olmadığını, yine işyerinin kısa sürelerle el değiştirdiğini bu durumun da devirlerin muvazaalı olduğunu gösterdiğini, taraflar arasında organik bağ olduğundan...

    Her ne kadar davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet yoluna başvurduklarını belirterek buna ilişkin davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de, davacı vekili tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin yapılan şikayet başvurusu ile ilgili Kulu İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/54 Esas, 2023/8 Karar sayılı ilamı ile şikayetin süreden reddine ilişkin karar verildiği, söz konusu karara yönelik istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemizin 2023/395 Esasına kaydı yapıldıktan sonra dairemizce yapılan inceleme neticesinde, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden İİK'nun 365/1- son maddesi gereğince kesin olmak üzere istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verildiğinden istinaf edenin bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir....

    Ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde, borçlunun adreste bulunmama sebebinin tebligata yazılmadığı gibi tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "muhatap adreste bulunmadığından" açıklaması ile yetinilerek muhtara teslim edilmiş olması nedeni ile tebligat usulsüz olduğu gibi haciz sırasında davacı hazır olmadığından, haciz tarihinde takipten haberdar olduğuna ilişkin beyanda da bulunmadığından davanın süresinde olduğu kabul edilmiş bu yöndeki istinaf talebi yerinde bulunmamıştır. Takibe dayanak bononun incelenmesinde ,davacının senette keşideci olarak yer aldığı davalının senedin hem lehtar kısmında hem de borçlu kısmında yer aldığı ve borçlu kısmında davalı şirketin kaşesinin üzerinde imzasının bulunduğu anlaşılmıştır....

    İcra dosyası incelendiğinde; davacıya şikayet tarihi itibariyle tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme gerekçesinde belirtilen 04/03/2020 tebliğ tarihli ödeme emrinin, diğer dava dışı takip borçlusu Atölye Reklam...Şirketine gönderilen tebligata ilişkin olduğu görülmüştür. Eldeki uyuşmazlık İİK' nun 170/a maddesine göre kambiyo vasfına yönelik şikayet olup, şikayet tarihi itibariyle davacıya tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından ve davalının da takibe devam iradesi bulunduğundan, Mahkemece şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına göre inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    O halde mahkemece, ödeme emri tebligat parçasında “Mernis Adresi” şerhi ile birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunmadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü gerekirken, ilk tebligatın iade gelmesi üzerine doğrudan mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, şikayet kabul edildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2020/698 ESAS 2022/176 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü'nün 2017/12536 Esas sayılı bonoya dayalı takip dosyasından müvekkil borçluya usulsüz tebligat yapıldığını, usulsüz 17.06.2017 tarihli tebligatın İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/248 E sayılı dosyasının 29/06/2020 tarihinde öğrenilmiş olması sebebiyle, bu tebligatı öğrenme tarihinin 29/06/2020 olarak kabulü ile gecikmiş itiraz hakkı doğrultusunda takibin yetkisizliği ile Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/919 Esas sayılı dosyasından şikayet eden borçlu şirkete usulsüz tebliğ edilen ödeme emri tebligatının tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu 32. maddesi hükmü uyarınca usulsüz tebligata ıttıla tarihi olarak bildirilen 29/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, Kararın kesinleşmesi halinde borçlu şirketin mal varlığına usulsüz tebligata istinaden icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/919 Esas sayılı dosyasından şikayet eden borçlu şirkete gönderilen ödeme emri tebligatının tebliğ tarihinin usulsüz tebligatın ıttıla tarihi olan 29/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesine Kararın kesinleşmesi halinde borçlu şirketin mal varlığına icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına" karar verildiği görülmüştür....

      (HGK 25/01/2006 tarih ve 2005/2- 772Esas 2006/17Karar) Usulsüz tebligat şikayete tabi olup, muhatabın İİK'nun 16/1 maddesi gereğince 7 gün içerisinde İcra Mahkemesi'ne şikayet yolu ile başvurması gerekir. (Yargıtay 34 XX 315/7290Esas 2022/9215Karar) Muhatap İcra Müdürlüğü'ne 01/08/2022 tarihinde itiraz etmiş olup, tebligata, icra takibine ve takibe konu borca bu tarih itibari ile muttali olmuş ancak tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti 06/09/2022 tarihinde mahkememize yapmış olup, yapılan şikayet süresi içerisinde olmadığından reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, tebligat usulsüzlüğünün kamu düzenine ilişkin ve süresiz şikayete tabi olduğunu, mahkemenin tanıklarını dinlemeden deliller toplanmadan karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu