Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No:11 İç Kapı No:5 Karşıyaka/İZMİR adresinde bulunmaması üzerine, bu adrese tebliğ yapılamadığından bahisle 29/04/2021 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligat muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10.maddesi gereğince ilk olarak tebligatın, kendisine tebliğ yapılacak şahsın bilinen son adresine yapılacağını, bilinen son adresin tebligata elverişli olmaması veya tebliğ yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresine tebligat yapıldığını, tebligatın müvekkilinin bilinen son adresi olan yazlıktaki adresine çıkarılması gerekirken, müvekkilinin bilinen son adres araştırması yapılmaksızın doğrudan mernis adresine tebligat çıkarılmasının usulsüz olduğunu, tebligatın müvekkilinin bilinen son adresine yapılmaması, doğrudan mernis adresine yapılması nedeniyle yapılan bu usulsüz tebligat nedeniyle itiraz süresinin de kaçtığını ve zarara uğradığını, borca ilişkin itirazların icra müdürlüğüne öğrenme tarihinden sonra süresi...

Davacılar, aynı dava dilekçesi ile hem usulsüz icra emri tebliğine ilişkin memur muamelesinin şikayet yoluyla iptalini, hem de bu takip nedeniyle 18.11.2009 tarihinde haczedilen menkullerin kendilerine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuştur. Mahkemece davacıların istihkak iddiasına ilişkin talepleriyle ilgili dava tefrik edilerek mahcuzların değeri üzerinden dava harcı tamamlatılıp yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyla hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; İstihkak davalarına İİK 97/11.madde hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usülüne göre bakılır. Mahkeme, yasada belirtilen durumlar ayrık olmak üzere tarafları çağırıp dinlemeden hükmünü veremez....

    Davacı borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin talebinde haklı olduğu ve hukuki yarar mevcut olduğundan usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliği tarihinin şikayet tarihi olarak düzeltilmesine, satışın ödeme emri tebliğ tarihi ile henüz takip kesinleşmeden yapıldığı anlaşıldığından , kararın kesinleşmesine müteakip satışın iptaline, davacı borçlu aleyhine yapılan takibin ilamsız takip olduğu dikkate alınarak , ilamsız takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması, satışa ve kıymet takdirine ilişkin hususların mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden" gerekçesiyle "Şikayetin KABULÜNE, buna göre Ağrı İcra Müdürlüğü’nün 2017/3804 sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği tarihinin öğrenilme tarihi-şikayet tarihi olan 23/12/2019 olarak DÜZELTİLMESİNE, 2- Ödeme emrinin tebliğ tarihi itibari ile henüz takip kesinleşmeden yapıldığı anlaşılan davacı-borçlu aleyhine yapılan satışın kararın kesinleşmesine müteakip İPTALİNE, 3- Davacı...

    Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır" hükmünü amir olduğunu, davacı her ne kadar huzurdaki şikayetin öğrenme tarihi olarak kabulünü talep etmiş olsa da Perşembe İcra Müdürlüğünün 2019/75 E. sayılı dosyasının incelenmesinde ve aşağıda detaylıca anlatıldığı üzere gerek davacı asile gerekse davacı vekiline bir çok kez icra dosyasından tebligat yapıldığını, yine bir çok kez davacı vekilinin icra dosyasına talepte bulunduğunu, bu şartlar altında usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süresinde olmadığının aşikar olduğunu, nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/3935 E. 2015/513 K. sayılı kararında bu durumun "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmalıdır.HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/4964 esas,2016/24725 karar ,2019/10594 esas, 2019/14552 karar, 2019/8587 esas, 2020/4815 karar ve 2019/13971 esas, 2020/6410 karar sayılı kararları) Bu kararlar içeriği nazara alındığında tebliğ usulsüzlüğü kamu düzenine ilişkin bir husus olmayıp mahkememizce yapılan tebliğ işlemine ilişkin bir usulsüzlük bulunup bulunmadığı resen denetime tabi tutulamayacaktır. İnceleme sadece 6100 sayılı HMK'nın 25 ve 26....

    No:64 İç Kapı No:1 Merkez/Denizli" adresine tebligat çıkartıldığı, tebligatın ilk aşamada TK 35 madde şerhi düşülmeksizin gönderilmesi gerekirken, TK 35 madde şerhi ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu, takip dosyasında ödeme emri tebliğ işleminden sonra davacı borçluya yalnızca 103 davetiyesi gönderildiğine dair dosyada tebliğ mazbatası bulunduğu, bu tebligatın da usulüne uygun olmadığı, davacı borçlunun ödeme emrinden daha önceden haberdar olduğuna dair dosyada herhangi bir belge de bulunmadığından usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 26/02/2021 olduğunun kabulüne'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, davacının icra takibinden yeni haberdar oldukları iddiasının doğru olmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı T1 aleyhine Bakırköy 3....

    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 22.01.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

      Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet yoluna başvurulduğu, dava dilekçesinde müvekkilinin öğrenme tarihi olarak 31/10/2022 tarihinin gösterildiği ve tebliğ tarihinin de 31/10/2022 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, buna göre en geç bu tarihten itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde şikayet yoluna başvurulması gerektiği, ancak davacı vekili tarafından 7 günlük süre geçtikten sonra 13/11/2022 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Bu durumda, kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır....

      Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Ankara 28. İcra Müdürlüğü'nün 2018/14890 Esas sayılı takip dosyasında, alacaklı banka tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilmasız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Aynı takip dosyasında kıymet takdir raporunun 25.03.2019 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği ve kıymet takdirine itiraza ilişkin Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/342 esas sayılı dava dosyasının 29.03.2019 tarihinde açıldığı, usulsüz tebligata ilişkin şikayet ise 26.09.2019 tarihinde yapılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu