Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, bu şikayetin ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceği belirtilmiş ise de mahkemenin de kabulünde olduğu üzere usulsüz olan tebligatın ancak Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun öğrenmesi halinde geçerli sayılabileceği dikkate alındığında, şikayet olunan tarafından usulsüz tebligata rağmen borçlunun haberdar olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir....

    İcra Müdürlüğ'ünün 2016/6174 Esas sayılı takip dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibi e-devlet üzerinden 05/05/2016 tarihinde öğrendiğini, bu sebeple tebliğ tarihinin 05/05/2016 tarihi olarak kabul edilmesini, takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını, bu sebeple usulsüz tebligata ve borca itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava; Van 2. İcra Müdürlüğünün 2016/6174 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilmiş olan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu iddiası ile usulsüz tebligata yönelik şikayet ve aynı takibe konu senede ilişkin imzaya itirazdır....

    İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama neticesinde; “…..davalı alacaklı tarafça mirasçıların dosyaya taraf sıfatıyla eklenme talebinin olmadığı, şikayet tarihi itibari ile mirasçıların kendilerine yöneltilmiş bir takip bulunmadığı ve icra takibinde taraf sıfatları olmadığı, bu hali ile dosyada taraf sıfatına haiz olmayan davacı mirasçıların usulsüz tebliğe yönelik şikayet haklarının bulunmadığı anlaşılmakla usulsüz tebliğe yönelik şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, mirasçılar her ne kadar dosyada taraf sıfatına haiz olmasalar dahi mirasbırakanın ölümü ile 4721 Sayılı TMK'nın 599....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasına sıra cetvelinde birinci sırada yer verildiğini, söz konusu takip dosyasında ödeme emrinin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edilmesine ve bu tebliğ işleminden sonra ilanen tebligat yapılmasına rağmen ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin usulsüz olarak yapılan ilk tebligata göre belirlendiğini, bu nedenle müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının sıra cetvelinin ikinci sırasında yer aldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin birinci sırasının iptaline, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Şikayet süresinde olmadığından, 20/12/2019 tarihinde yapılan tebligata ilişkin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine de gerek bulunmamaktadır. İcra emrinin iptali gerektiğine yönelik istinaf sebebine gelince, icra emri tebliğinin usulsüz olması icra emrinin iptalini gerektirmediğinden mahkemece buna ilişkin talebin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değil ise de, kamu düzenine aykırılık gözetilerek, Yargıtay 12....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince icra takip dosyasında yapılan tebligata yönelik usulsüz tebliğe, takibin durdurulması ve taşınmazlara uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine, mahkemece verilen 04.08.2021 tarihli tensip ara kararıyla icra takip dosyasındaki satışa hazırlık ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına dair verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

          ait olmadığını, bonodaki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 24/05/2022 olarak kabul edilmesine ve itirazların süresinde olduğunun kabulüne, dosyadaki usulsüz tebligata dayanan tüm hacizlerin fekki ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Vekil yerine asile yapılan tebliğ usulüne uygun olmayacağından asile çıkarılan tebligata sonuç bağlanamayacağı gibi tebliğ konusu işlemden asilin haberdar olması ile öğrenme gerçekleşmez. Şikayete konu işlemle ilgili olarak tebliğin usulsüz olduğunun iddia edilmesi halinde öncelikle mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti incelenmeli, varılacak sonuca göre tebliğin usulüne uygun olduğu kanaatine varılırsa bu husus kararda gösterilmek suretiyle şikayet süre yönünden reddedilmelidir. Usulsüz tebliğe yönelik şikayet incelenmeden ve bu husus kararda tartışılıp gösterilmeden şikayetin süre yönünden reddi kararı doğru değildir. Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av....

          Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, bu şikayetin ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceği belirtilmiş ise de mahkemenin de kabulünde olduğu üzere usulsüz olan tebligatın ancak Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun öğrenmesi halinde geçerli sayılabileceği dikkate alındığında, şikayet olunan tarafından usulsüz tebligata rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu