Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takip dosyasından açıkça anlaşılacağı üzere şikayetçi borçlunun 02/06/2021 tarihinde icra dairesine borca itiraz dilekçesi sunduğu, mahkememize açılan şikayet davasının 16/06/2021 tarihinde açıldığı, usulsüz tebligata dair şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yapılmasının yasal zorunluluk olduğu anlaşıldığından şikayetçinin şikayetinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetçinin şikayetinin süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ilamsız takibin ödeme emri 30.04.2021 Ödeme emri muhtara ilgili kanunun 21....

bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz....

Bu durumda, şikayetçinin bilinen en son adresine gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine ilişkin ***593 barkod nolu tebligat bila tebliğ iade geldiğinden üçüncü haciz ihbarnamesinin mernis adresine TK.nun 21/2. Maddesine göre 14/12/2020 tarihinde yapılan tebliği usulüne uygundur.Dolayısıyla 1. Ve 2. Haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının TK.nun 32 ve İİK.nun 16/1. Maddesine göre 14/12/2020 tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekirken 11/03/2021 tarihinde yapılan 1. Ve 2. Haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Diğer taraftan 3. Haciz ihbarnamesi tebliği usulüne uygun olduğundan bu tebligata ilişkin şikayetin esastan reddi gerekir. İlk derece mahkemesince 3. Haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin şikayeti süre aşımından reddedilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle , şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne (3....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkili şirkete birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/06/2022 tarihi olarak düzeltilmesinin talep edildiği, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin her hangi bir iddia da bulunulmadığı gibi, ikinci haciz ihbarnamesinin iptalinin de talep edilmediği, buna göre icra dosyası incelendiğinde davacı şirkete ikinci haciz ihbarnamesinin 01/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin en geç 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 01/06/2022 tarihinden itibaren yasada öngörülen 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği halde, bu süre geçtikten sonra 20/06/2022 tarihinde şikayet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenerek...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/09/2022 NUMARASI : 2022/269 ESAS 2022/2 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı gözüken tarafa açtıkları İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/371 E. sayılı dosyaya sunulan cevap dilekçesini Uyap kontrolleri sırasında fark ettiklerini, bahsi geçen tebligattan müvekkilin haberdar olmadığını, bu tebligatın doğrudan TK M. 21/2' ye göre yapıldığından usulsüz olduğunu, ilk tebligat niteliğindeki tebliğin TK m. 10/2 gözardı edilmek suretiyle doğrudan tk m. 21/2’ye göre yapılmasının usulsüz olduğunu, bu nedenlerle; şikayetlerinin kabulü ile İstanbul 7....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibe nazaran 3.kişi konumundaki davacılar tarafından açılmış icra müdürlüğü işlemine yönelik şikayet davasıdır....

Borçlular vekili, şikayet dilekçesinde müvekkillerinin takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, tebligatların bizzat borçlular imzasına yapıldığı, borçlu T2 gönderilen tebligatın eşi T1 imzasına usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı ve böylelikle borçluların takipten haberdar olduğu, ayrıca mahkememizin 2020/45 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyasına ilişkin yapılan usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, bu açıklamalara göre ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olduğu ve bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde dava açılması gerekirken yasal süre geçirildikten sonra 13/02/2020 tarihinde mahkememize başvurulduğu anlaşılmakla yetki itirazının, borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine, usulsüz tebligata ilişkin memur işlemine yönelik şikayetin ise mahkememizin 2020/45 esas sayılı dosyasında karar daha önce karar verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 19/01/2021 tarihli itiraz dilekçesi hakkında icra müdürlüğünün olumlu veya olumsuz bir tensip oluşturmadığını , işlerin sürüncemede bırakıldığını, İİK 16/2.madde uyarınca süresiz şikayet hakkını kullandıklarını, mahkemenin esasa ilişkin hususları değerlendirmeden süresiz şikayete ilişkin açıklamaları gözardı ederek karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını, usul ve yasaya aykırı haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğünün tespiti ile 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak tespitine, müdürlüğün davacının dosyaya borçlu olarak eklenmesi kararının iptaline , hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

Borçlunun icra emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2020/508 ESAS - 2020/381 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin taşındığı ve muhtarlıkta kaydının bulunmadığı şerhiyle bila tebliğ iade edilmesine rağmen aynı adrese yeniden tebligat çıkarılarak muhtara bırakıldığını, müvekkiline ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takipten 28/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligatın iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

UYAP Entegrasyonu