Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/298 E. - 2015/331 K. sayılı dosyası üzerinden şikayette bulundukları, anılan şikayet dosyasında işbu ihalenin feshi şikayetinde bulunan vekil ile temsil edildikleri, mahkemenin 08.9.2015 tarihli kararının takip dosyasında mevcut olduğu, borçluların takip dosyasında vekille temsil edildikleri hususunun, Bölge Adliye Mahkemesi’nce de tespit edildiği görülmektedir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçlular vekiline yapılan satış ilanı tebligatının mevcut olmadığı belirtilerek ihalenin feshine karar verilmiş ise de; Dairemizin 26.5.2021 tarihli eksiklik talep yazısı üzerine ilgili mahkemece gönderilen tebligat mazbatasının incelenmesinde, borçlular vekili Av. ... adına çıkartılan satış ilanı tebligatının 21.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde bu tebligata yönelik bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin kanun ve usul dairesinde yapıldığını, şikayetin süresinde açılmadığını, ihalenin feshini talep edene satış ilanının 31/03/2021 tarihinde tebliğ olunduğunu, bu nedenle şikayet edenin satıştan 31/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu, kendisinin de bu satış ilanı tebligatı ile ilgili hiçbir iddiasının olmadığını, satıştan haberdar olan şikayet edenin davayı süresinde açmadığının ortada olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, şikayet eden 2017 yılındaki tebligatın usulsüzlüğünü iddia etse dahi en azından tebligatın kendisine yapılması ile hakkındaki tebligatı öğrenmiş olduğunu, bu sebeple usulsüz tebligata ilişkin iddiaların dinlenemeyeceğini, bu sebeple şikayet tarihleri usulsüz tebligatın öğrenildiği tarih itibariyle başladığından şikayetin süresinde açılmadığının sabit olduğunu, kendisine usulü dairesinde bir çok tebligat yapıldığını belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, kural olarak usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK’nın 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde işlemi yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği, esas icra dairesinin Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2020/18344 Esas sayılı dosyası olduğu ve kıymet takdiri tebligatının da bu dosya üzerinden çıkarıldığı, dolayısıyla işlemi yapan icra müdürlüğü Gaziantep İcra Müdürlüğü olduğundan usulsüz tebligat şikayeti yönünden de davanın Gaziantep İcra Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Mersin 3....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2825 KARAR NO : 2021/906 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÜZİÇİ (İCRA HUKUK) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2019/75 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligata İlişkin) KARAR : Düziçi ( İcra Hukuk )Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11/09/2019 tarih 2019/32 esas 2019/75 sayılı kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Düziçi İcra Dairesinin 2019/642 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takipte, 26/07/2019 tarhinde icra dosyasına vekalet koyarak dosya örneği aldıklarında, müvekkili şirketin bulunduğu mahallenin muhtarına 30/05/2019 tarihinde hukuka ve tebligat hükümlerine aykırı olarak icra ödeme emrinin tebliğ edildiğini öğrendiklerini, tebliğ mazbatasının mevzuatın aradığı şartlara uymayıp tamamen usulsüz olduğunu, tebligatın Tebligat...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/09/2022 NUMARASI : 2022/837 ESAS - 2022/1172 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/08/2022 tarihli memur muamelesine dayalı satış tebligatı hazırlanması işleminin hukuka aykırı olduğunu ve tebliğin de usulsüz olduğunu, tebliğ işlemine dayanak alacaklı talebi mevcut olmadığı gibi müdürlüğün resen yapmak yetkisi de bulunmadığını beyan ederek 16/08/2022 tarihli tebligata ilişkin hukuka aykırı memur işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme; şikayetin reddine karar vermiş, davacı karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Gerekçe ve Sonuç Şikayetçi borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu ve itirazların yasal beş günlük süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan alacaklının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun .../....maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun ......

          Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Somut olayda, davacının Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/204 esas ve 2020/202 karar sayılı dava ile Mersin 7. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4422 sayılı takip dosyasında emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılması talebini içerir şikayette bulunduğu, dava tarihinin 06.03.2020 olup, bu tarih itibariyle icra takibine muttali olduğundan, bu tarihten itibaren 7 gün içerisinde en geç 13.03.2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerekirken, 25/08/2021 tarihinde usulsüz tebligata ilişkin şikayette bulunduğu görülmüştür....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin ilk tebligata herhangi bir usulsüzlük itirazı bulunmadığını, Yerel Mahkeme kararının bu yönüyle hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı vekili tarafından takip talebinde belirtilen adrese ödeme emri gönderilmediği savının hukuka uygun olmadığını, kanunun açıkça tebliğ isteyenin beyanı denildiğini, şikayet konusu tebligatın Yönetmeliğe uygun olarak yapıldığını, tebligatta usulsüzlüğün söz konusu olmadığını, tebligatın usulsüzlüğü yönündeki Yerel Mahkeme kararının kanuna ve Yönetmeliğe aykırı olduğunu, yerel Mahkeme, bu ilk tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayet olmamasına rağmen, kararın gerekçesini tamamen iade dönen ve şikayete konu edilmeyen ilk tebligata dayandırıldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibi 05/05/2021 tarihinde banka hesaplarına uygulanan haciz neticesinde öğrendiğini ve aynı gün içinde icra dosyasına vekaletname sunulduğunu, kararın aksine tebliğ tarihinin 26/04/2021 değil, öğrenme tarihi olan 05/05/2021 tarihi olduğunu, uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazdan kaynaklanmakta olup, şikayet süresinin fiilin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğunu, usulsüz tebligat ile takibe dayanak belgenin eklenmemesi sebebiyle takibin iptaline yönelik itirazın, fiili öğrenme tarihi bakımından birbirine paralel olduğunu, usulsüz tebligata yönelik şikayet süre yönünden reddedilmediyse, bununla bağlantılı olarak aynı süre içinde şikayete konu edilen takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle takibin iptali talebinin de esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiğini, öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçinin bildirdiği tarihin esas olduğunu, takip dayanağı...

          UYAP Entegrasyonu