Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

Somut olayda; tebligat '' muhatabın iş yeri dışında iş takibinde olduğu imza vermekten imtina eden komşusunun beyanından anlaşılmış olup 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına asılarak Tebligat ilgili mahalle muhtarlığına tebliği edilmiştir " şerhi ile tebliğ edilmiştir. Tüzel kişilerde yetkilinin bulunmama sebebinin araştırılmasına gerek yoktur. Ancak denetime olanak sağlanması açısından bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun isminin tebliğ tarafında yer alması gerekir. Bu nedenle tebligat usulsüz olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 45....

Somut olayda; istinafa konu kararın usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olup İİK'nun 16. Maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, 7 günlük sürenin usulsüz olduğu iddia edilen ödeme emri tebligatının ıttılasından itibaren başlayacağı şikayet konusu tebligatın İİK'nun 17. Maddesine uygun olmadığı, tebliğ adresinin davacının iş yeri adresi olmadığı gibi alan kişinin de çalışanı olmadığı ve uyap portaldan davacının şikayete konu tebligatı 03/08/2023 tarihinde gördüğü ve okuduğu bu tarihin şikayet tarihinden sonra ki bir tarih olduğu nedenle kararın doğru istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, ŞANLIURFA 1....

Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkı ise, tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Hal böyle olunca, icra dairesince; ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle takibin kesinleşmemiş olduğu kabul edilerek, buna göre işlem tesis edilmesi doğru değildir....

    Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkı ise, tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Hal böyle olunca, icra dairesince; ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle, borçlunun takipten itiraz tarihinde haberdar olduğu kabul edilerek, takibin durdurulması yönünde işlem tesis edilmesi doğru değildir....

      Uyap üzerinden dosya arasına alınan davacının mernis adres sorgulamasında; tebligat yapılan tarihte davacının Göktaş Mah. Yedi Kardeş Küme Evleri No: 158 Harran/Şanlıurfa adresi olduğu görülmüştür. TK 21/2 uyarınca tebligatın ise Göktaş Mah. Göktaş Küme Evleri No:27 D Harran/Şanlıurfa adresine gönderilmiştir. Hal böyle olunca ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/21540 Esas sayılı takip dosyasında T1 20/07/2020 ödeme emri tebliği tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen 24/08/2022 olarak düzeltilmesine ve usulsüz tebligat davasının mahiyeti gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair kararın doğru olduğu, tebligat kanunun 10....

      DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından aleyhine kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 10.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, adresinin belli olduğunu, tebliğden 13.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin ekinde takibe konu senet suretinin borçluya tebliğ edilmediğini belirterek tebligatın usulsüz olduğunun tespiti, İİK'nın 167 ve devamı maddelerine aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usulüne uygun olduğunu, takibe dayanak belgenin tebligata eklendiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 27.04.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 27.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesi ve sair itirazların esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Tebligat Kanununda belirtilen usullere aykırı yapılan tebliğ işlemleri tümden geçersiz olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Usulsüz tebligat takibin iptali ve/veya tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmaz. Şikayetçi öğrenme tarihi beyan etmemiş ise şikayet tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda Şikayetçi, öğrenme tarihi beyan etmediğinden ve Davalı-Alacaklı öğrenmeye ilişkin başka bir tarihte ispat etmediğinden şikayet süresinde kabul edilmiştir. Şikayet konusu tebliğ mazbatasında, Şikayetçinin iddia ettiği gibi “aynı konutta yakınına teslim” ibaresi bulunmayıp tebligatın TK 13. maddesine göre ikmal edildiği ve daimi çalışanın imzasının alındığı görülmektedir....

          Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. Davacı tarafından ıttıla tarihi bildirilmemiş olup, icra dosyasında borçlunun usulsüz tebliği dava tarihinden önce öğrendiğine dair bilgi, belge de bulunmadığı, icra dosyasında usulsüz tebliği ileri sürenin şikayetçi borçlu olmadığı da gözetildiğinde, şikayet tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetle ilgili olarak " ödeme emrinin tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığı, tebligatın usulüne uygun olarak ikmal edildiği" yönündeki yetersiz gerekçe ile ve yine şikayet dilekçesinde usulsüz yapılan tebliğin şikayet konusu yapılmış olmasına rağmen hacizlerin fekki ile ilgili olarak husumetin bulunmadığı şeklindeki talep ve dosya kapsamı ile uymayan gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu