Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklandığı üzere şikayet süresinde olmadığından usulsüz tebligata yönelik şikayetin süre yönünden REDDİNE," karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının gerekçeli olmadığını, davanın ispatlanmadığından reddedildiğini, neyi ne şekilde hangi ölçüde ispatlayamadıklarının gerekçede belli olmadığını, şikayet dilekçesinin süresinde verildiğini, yapılan şikayet gecikmiş itiraz olmakla birlikte süresiz şikayete tabi olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    Şikayet olunan ..., borçlu aleyhine başlattığı 2012/10186 Esas sayılı ... takibinde, ödeme emri tebligat üzerine yanlışlıkla kendi adı yazılmış ise de, tebligatın borçlunun yakını tarafından tebliğ alındığını, bu tebliğ tarihinin borçlu tarafından kabul edildiğine dair mal beyanı dilekçesi sunulduğunu, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine uygun olduğunu, kaldı ki üçüncü şahıs konumundaki şikayetçinin tebligatın usulsüzlüğü itirazında bulunamayacağını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; şikayet olunan ...'...

      Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15/02/2017 tarih, 2016/10293 esas 2017/2033 karar sayılı ilamı) Takip dosyası içeriğinde usulsüz tebliğin ne zaman öğrenildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmadığına göre şikayet dilekçesinde öğrendiklerini belirttikleri tarih olan 07/10/2019 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olunduğunun kabulü gerekir. Şikayet tarihi 07/10/2019 'dur. Şikayet İcra İflas Kanununun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süresi içerisinde ileri sürülmüştür....

      Uyuşmazlık; İİK 'nın 89/1, 2 ve 3. maddeleri gereğince düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ve 27/07/2021 tarihli memur işlemine yönelik şikayet niteliğindedir....

      İlk derece mahkemesi tarafından; "şikayet olunan tarafından şikayet eden aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, şikayet edene yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğde, tebligatın muhatabın çarşıda olduğunu ve birlikte çalıştığını beyan eden Anıl Mert isimli şahsa yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır....

      Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK' nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir. Somut olayda, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı “... Sitesi ... Sk. A Blok No: 18 ...” adresine çıkarılan satış ilanı tebligatının, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince 07.9.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak borçlu şirkete bu tebligattan önce çıkartılmış ve iade edilmiş bir tebligat bulunmadığı anlaşıldığından TK'nun 35/4. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir. Bununla birlikte, borçlu şirkete 02.9.2015 tarihinde de, "Şirket yetkilisi ... imzasına tebliğ" şerhi ile satış ilanı tebliğ edilmiş ise de; borçlunun şikayet dilekçesinde, bu tebligattaki yetkili imzasına itiraz ettiği anlaşılmıştır....

        icra müdürlüğünün dosyanın ihya edilmesi ve yeniden oluşturulması işleminin iptaline, dosya kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına, 18/04/2019 tarihi ve sonrasındaki tüm işlemlerin iptaline, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 07/05/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibi 05/05/2021 tarihinde banka hesaplarına uygulanan haciz neticesinde öğrendiğini ve aynı gün içinde icra dosyasına vekaletname sunulduğunu, kararın aksine tebliğ tarihinin 26/04/2021 değil, öğrenme tarihi olan 05/05/2021 tarihi olduğunu, uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazdan kaynaklanmakta olup, şikayet süresinin fiilin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğunu, usulsüz tebligat ile takibe dayanak belgenin eklenmemesi sebebiyle takibin iptaline yönelik itirazın, fiili öğrenme tarihi bakımından birbirine paralel olduğunu, usulsüz tebligata yönelik şikayet süre yönünden reddedilmediyse, bununla bağlantılı olarak aynı süre içinde şikayete konu edilen takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle takibin iptali talebinin de esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiğini, öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçinin bildirdiği tarihin esas olduğunu, takip dayanağı...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İcra Dairesine 20.09.2021 tarihinde tebligat usulsüzlüğü iddiasıyla itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde 18.09.2021 tarihinde tebligattan haberi olduğunu söyleyerek işbu davada şikayet hakkı ise 28.09.2021 tarihinde kullanıldığı, 20.09.2021 tarihinde takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi içeriğinde, yapılan tebligatın sözde usulsüz olduğu davacı tarafından ileri sürülmüş olmakla ve bu suretle sözde usulsüz işlem bilinmekle, 28.09.2021 tarihinde kullanılan şikayet hakkının süresinde olmasından söz edilemeyeceği, bu davanın işbu sebeple usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacı taraf sözde usulsüz tebligat itirazı dışında vekil olarak icra dosyasına vekaletnamenin sunulmadığı şeklinde asılsız itirazda bulunduğu, 01.09.2021 tarihinde icra dairesine evraklar kira sözleşmesi, vekaletname ve takip talebi sunularak İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatıldığı, bu nedenlerle; davanın öncelikle; tebliğ işlemindeki sözde usulsüzlüğün...

        UYAP Entegrasyonu