mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise; “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği, ayrıca faiz oranı ve faiz başlangıç tarihine itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya yapılan hesap kat ihtarına ilişkin tebligatta, muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ismine de yer verilmediğinden yapılan tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/2 ve Tebligat Yönetmeliği...
Mahkemece dayanak ilamın karar tarihinin 27.07.2011, 5999 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinin ise 30.06.2010 olması nedeniyle borçlu idarenin mal ve haklarının haczedilemeyeceği gerekçesiyle haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği günden itibaren 7 günlük süreye tabidir. Asıl dava dosyası olan.........2013/171 E. sayılı dosyasında şikayet tarihi 12.02.2013, birleşen dosyada ise şikayet tarihi 21.02.2013 olup, asıl dosyadaki şikayet ile hacizden haberdar olunduğuna göre birleşen dosyada 21.02.2013 tarihinde yapılan şikayet yönünden 7 günlük süre geçirilmiştir. Öte yandan asıl dosyada vergi hesabı olması nedeniyle hesaptaki paranın 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrası gereğince haczedilemeyeceğine yönelik şikayet Mahkemece incelenmemiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacaklının haklarını yerine getirmek için borçlunun bütün mal ve gelirlerine el konulması, gereksiz zorlama vasıtalarına başvurulmasının kamu yararına ve kamu düzenine aykırı olduğunu, borçlunun aracı haczedilerek yakalanmışken haline münasip meskenine de haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya 103 davetiyesi tebliği edilmediğini, tesadüfen öğrendiğini, mahkemece bilirkişi ve keşif vasıtasıyla aracın değerinin borcu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, şikayet ve itirazlarının bu yönüyle değerlendirilmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava aşkın haciz şikayeti ve İİK 82/1- 12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
un komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden olup olmadığının belirtilmediği, bu nedenle anılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olmakla usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinin yukarıda açıklanan nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken, mernis adresinin ödeme emri tebliğ edilen adres ile aynı olmadığı gerekçesiyle hüküm tesisi yerinde değil ise de; sonuçta usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
tebliğlerinin usulsüz olduğunu, davacının itiraz haklarını kullanamadığını, kıymet takdirinin düşük olmasına rağmen itiraz edilemediğini ve düşük bedelle ihale yapılarak davacının zarara uğratıldığını, ayrıca daha önce davacı adına vekaleten şikayet yoluna başvurulduğunu ve bu şikayete ilişkin ilamın dosyaya ibraz edildiğini, bu ilamda vekil olduklarının görülmekte olduğunu, durumun icra müdürlüğüne de bildirildiğini, buna rağmen satış ilanının vekile değil asile tebliğ edildiğini, ihale bedelinin İİK'nın 129. maddesine uygun olmadığını, bu nedenlerle ihalenin usulsüz olduğunu beyan etmiş, ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun dışında davacıların mernis adreslerine çıkartılan TK 21/2'ye göre çıkartılan tebligatlarda mazbata üzerine tebligat yapıldığının kime haber verildiği, kişinin neden evde bulunmadığı yazılmadığından usulsüz yapıldığı anlaşılmıştır." gerekçesiyle davanın kabulü ile Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2019/3429 Esas sayılı dosyasında borçlular T1 ve T2 yapılan 30/06/2020 tarihli tebligatların usulsüz yapıldığının tespitine, Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2019/3429 Esas sayılı dosyasında borçlular T1 ve T2 yapılan 30/06/2020 tarihli tebligatın öğrenilme günü olan 09/07//2020 tarihinde yapıldığının tespitine, Borçlu T3 yönünden İİK 89/2 anlamında tebligat çıkartılması talep edilmediği ve çıkartılmadığından bu borçlu yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu (şikayetçi) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haczin geçerli olup olmadığı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair Yargıtay ilamının taraflarına tebliğ edilene kadar haciz şerhi askıda olup haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı belli olmayıp, bu sebeple gerçek ve kesin bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden meskeniyet şikayeti için de yasal sürenin başlamadığını, Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde taraflarına yaptığı ve ***”…haczin kaldırılmayacağı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair ilam içeren tebligata kadar meskeniyet şikayeti süresinin başlamadığını ve Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde yaptığı tebliğden itibaren de yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinin yapıldığını, zira icra dosyalarında, borçluların haline münasip tek meskenleri için konulan her haczin yeni bir şikayet konusu edileceğinin kabul edilmesi borçluya her seferinde masraf, yargılama gideri ve...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
ye yöneltilmesi gerektiğini, şikayet eden Atilla Uslu üzerine kayıtlı başka bir taşınmaz daha olduğunu, ekonomik durumunun kötü olmadığını belirterek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,dayanılan hukuksal neden ve kanıtların ve takip dosyasındaki bilgi ve belgeler ışığında incelenip değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul 13....