Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet eden üçüncü kişi şirketin, borçlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczi için gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile birlikte haciz müzekkeresi içeriğinde sayılan haciz yetkilerinin kanuni dayanağının bulunmadığını ileri sürerek haciz müzekkeresinin iptali istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği, bu kararın temyiz...
İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Şikayete konu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin 07/08/2020 tarihinde hazırlanıp e-tebligat yoluyla davacı/borçlu vekiline 13/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğu, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü anlaşıldığından Mahkemenin şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı/borçlu vekiline, daha sonra aynı haciz için yeni bir 103 davetiyesi gönderilmesi, şikayet süresi haczin öğrenilmesi ile başlayacağından yeni bir şikayet hakkı vermez. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, davacı, ödeme emrinin 08.06.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak itiraz süresinin son günü Çorum ili, Boğazkale ilçesinde güneş enerjisi sahasında prefabrik bina montajı yaptırması sebebi ile icra müdürlüğüne giderek itirazda bulunamadığını dava dilekçesinde açıkça belirttiğinden usulsuz tebliğin 08.06.2018 tarihinde öğrenildiğinin kabulü gerekir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinin İİK'nun 16. Maddesine göre usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz....
Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporu tebligatı çıkarıldığı anlaşılmıştır. borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 03.09.2015 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başlandığı, borçlunun meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Meskeniyet nedenine dayalı haczin kaldırılması istemi, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu şikayet ancak haciz yolu ile yapılan takiplerde söz konusu olabilir. Somut olayda ise takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapıldığına ve haciz safhası bulunmadığına göre, haczedilmezlik şikayetinin yasal dayanağı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu Belediye vekilinin icra mahkemesine başvurusunda belediyeye ait banka hesaplarının yanı sıra menkul ve gayrimenkuller yönünden de haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece banka hesapları yönünden haczedilmezlik şikayetinin kabulü yönünde karar verildiği, ancak menkul ve gayrimenkuller yönünden şikayet konusunda inceleme yapılmadığı ve olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmıştır....
Şubesi hesabına konulan hacizlerin fekkedilmesi sebebiyle haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ilamının karar tarihinin 2942 SK'nun Geçici 6.maddesinin yürürlük tarihinden önce olması nedeniyle bu maddenin uygulanamayacağı gerekçesiyle de diğer haczedilmezlik şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece borçlunun 2942 SK'nun Geçici 6. maddesinden kaynaklı şikayetleri değerlendirilmiş ise de; ... mallarının haczedilemeyeceğine ilişkin diğer şikayet sebepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir. Somut olayda memur muamelesini şikayet davası alacaklı tarafından açıldığına göre, davanın, davalı takip borçlusuna yöneltilmesi gerekir. Davacı tarafça, dava dilekçesinde davalı takip borçlusu taraf olarak gösterilmesine rağmen, ilk derece mahkemesince davalı takip borçlusuna tebligat yapılmadan yargılamanın devam ettirildiği ve bitirildiği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İİK'nın 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğu, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, davacıya 103 davetiyesinin 18/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayeti süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....