Davalı kiracıya 13 örnek ödeme emri 23.11.2012 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Davalı vekili ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, takibi yeni öğrendiklerini savunmuş, ancak icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürüp tebliğ tarihini düzelttirdiğini beyan etmemiştir. Bu durumda icra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağından Yargıtay Hukuk Genel Kurulun da kararları bu doğrultuda olduğundan 23.11.2012 tarihinde yapılan tebligatın kesinleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemece, kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığından bahisle davanın reddi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Borçlunun şikayet tarihinden sonra icra dosya borcunun ödenerek, hacizlerin kaldırılmış olması, şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. O halde mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmakta ise de, somut olayda; şikayete konu "Bartın İli Merkez İlçesi orduyeri Mahallesi 691 ada, 1 nolu taşınmaz üzerinde takip dosyasından 29/07/2020 tarih ve 10293 yev....
Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde kullanılması zorunludur. Belediyece kamuya tahsis kararı alınması haczi engellemez. 5393 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bu yöndeki şikayet süresiz olarak yapılabilir. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih 2016/25287 esas 2017/15878 karar) Mahkemece, şikayetin yedi günlük süre geçtiğinden bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davacı borçlunun ileri sürdüğü haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek karar verilmelidir. Davacı tarafın istinaf sebebi yerindedir....
İİK'nın 82/1- 4,12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise, İİK'nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olmakla, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalının talebi üzerine dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına en son 19/02/2021 ve 22/02/2021 tarihli haciz yazılarına istinaden haciz şerhlerinin işlendiği anlaşılmaktadır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, davacının bu hacizlere karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Mahkemenin hükme esas aldığı 103 örnek haciz davetiyesi 09/02/2012 tarihli hacze ilişkin olduğundan ve anılan hacizlere ilişkin davacı tarafa herhangi bir bildirim de yapılmadığından, şikayet yasal süresindedir....
un komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden olup olmadığının belirtilmediği, bu nedenle anılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olmakla usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinin yukarıda açıklanan nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken, mernis adresinin ödeme emri tebliğ edilen adres ile aynı olmadığı gerekçesiyle hüküm tesisi yerinde değil ise de; sonuçta usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
. -2014/2047 K. sayılı ilamı ile Kamulaştırma Yasası’na dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddi ile diğer haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemenin 03/12/2014 tarih ve 2014/495 E. 2014/853 K. sayılı ilamı ile bozma ilamına uyularak, haczin şikayet tarihinden sonra kaldırıldığı, bu nedenle şikayetin konusunun kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27/11/2018 tarih ve 2018/7127 E. - 2018/12363 K. sayılı ilamı ile şikayet tarihinden sonra haczin kaldırılmasının haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığı, bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin 2560 sayılı Yasa'nın 27. ve İİK'nun 82/1. maddesi kapsamında esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek “ilam tarihi itibariyle yürürlükte olan 5199 sayılı kanunun geçici...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuru üzerine, mahkemece, şikayet kabul edilerek ödeme emri tebligatının iptaline, öğrenme tarihi olan 05.12.2014 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bir adet bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu sair şikayet ve itirazları yanında tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmuş mahkemece tebligatın usulüne uygun olduğundan bahisle borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Hükmi şahıslara tebligatı düzenleyen 7201 sayılı TK'nun 12. maddesinde açıklandığı üzere tebligat yetkili temsilcilere yapılır....