WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrası “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” ikinci fıkrası ise " Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur." şeklinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir....

nedeniyle alacaklının istinaf nedenleri yerinde değil ise de, mahkemece açıklanan nedenle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi isabetli görülmemiş ve sonuç itibariyle şikayet kabul edildiğinden gerekçesi düzeltilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile ... 8....

    nın 82.maddesine göre borçlunun haline münasip evine haciz konulamayacağını belirterek haciz şerhinin kaldırılmasının talep edildiği, usulsüz tebligat şikayetine dair herhangi bir beyan bulunmadığı, 103 davetiyesinin davacının tebliğ tarihindeki vekili Mehmet Gazi Karagülle'ye 22/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, haciz işleminin 05/11/2014, 17/06/2020 tarihinde yapıldığı, dava tarihinin 31/08/2020 olduğu, yapılan incelemede dava dilekçesinde hangi hacze dair haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunun belirtilmediği, istinafta da buna yönelik bir açıklama veya beyanda bulunulmadığı, İİK 82 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinin İİK 16 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, aynı icra dosyasında konulan her haczin yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet etme hakkının bulunduğu, yerel mahkemenin borçluya ait taşınmazın haczedildiğine dair 103 davet kağıdının 22/05/2015 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle şikayetin...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgilerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur....

    tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin, öğrenme tarihinden itibaren süresinde olduğu ve ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığı gözetilerek, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligat tarihi, öğrenme tarihi olan 11.08.2014 olarak düzeltilip, bu tarihe göre kambiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya itirazın İİK'nun 168/3-4. maddelerinde öngörülen yasal 5 günlük sürede yapılması nedeniyle işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Şti., Borçlusunun T1 olduğu, toplam 735,01 TL alacağın tahsili amacıyla 18.09.2018 tarihinde Dikili İcra Hukuk Mahkemesinin 24.07.2018 tarihli, 2017/134 Esas, 2018/89 sayılı ilamı gereği başlatıldığı, örnek 4- 5 nolu ödeme emrini borçlu vekiline 21.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesine müteakip meskeniyet ve maişet iddiasına konu taşınmazların tapu kaydına 30.10.2018 tarihinde haciz şerhi koyulduğu, davacı borçluya 103 davetiyesinin 06.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 4,12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmazın icra müdürlüğünce 150.000,00 TL'den aşağı satılmamak üzere satış bedelinden 150.000,00 TL'nin borçluya bırakılarak aşan kısmın alacaklıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....

        İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Tebligat yapılan adresin Akaryakıt İstasyonu olduğu, 24 saat faaliyette bulunduğunu, Akaryakıt İstasyonuna gönderilen tebligatın yetkili kimse olmadığından bahisle iade edilmesinden sonra 35.maddeye göre tebligat yapıldığını, tebligatın iş yerinin neresine asıldığının dahi belli olmadığını, yetkili olmasa dahi yetkiliden sonra gelen kişilere tebligat yapılması gerektiğini, fakat tebliğ memurunun hiç bir araştırma yapmadan tebligatı iade ettiğini, tebliğ memurunun tanık olarak dinlenmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....

        Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

          Somut olayda davacılar tarafından ödeme emrinin usulsüzlüğü iddia edilerek ıttıla tarihi 24.11.2020 olarak belirtilmiş, ödeme emri davacılardan Troyka Şirketine 17.08.2020 tarihinde, Hatice Mahmutoğlu'na 26.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, 24.11.2020 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmuş, şikayet ise 16.03.2021 tarihinde yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra yapılmıştır. Davacılar tarafından aynı zamanda takibin devamına dair verilen 09.12.2020 tarihli karara karşı da şikayet yoluna başvurulmuş olup, bahse konu karar davacılara tebliğ edilmediğinden bu karara karşı yapılan şikayet başvurusu süresinde ise de yukarıda izah edildiği üzere 7 gün içinde icra mahkemesine tebliğin usulsüzlüğü yönünde başvurulmamış olması halinde, borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiş sayılacağından, icra müdürlüğünün davacı borçlular yönünden takibin devamı yönünde verilen 09.12.2020 tarihli kararı isabetlidir....

          UYAP Entegrasyonu