Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince taşkın haciz şikayeti hakkında bir karar verilmediğini belirtmiş ve ayrıca şikayet dilekçesi içeriğini tekrar ederek ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, 5393 sayılı yasanın 15.maddesine göre haczedilemezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayetine ilişkindir. Somut olayda, Mersin 8. İcra Müdürlüğünün 2020/9724 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklılar tarafından şikayetçi belediye başkanlığı aleyhine yapılan takibin alacaklı vekilinin talebi üzerine infazen işlemden kaldırıldığı, dava konusu edilen taşınmazlar üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırıldığı, bu şekilde şikayetin konusuz kaldığı anlaşılmıştır....

İstinaf incelemesine konu davada, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayetine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının, İİK'nın 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin niteliği itibariyle kesin hükme yönelik istinaf başvurusunun da reddine karar vermek gerekmiştir....

Davacı 3.kişinin haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle borçlu olarak dosyaya eklendiği, 34 XX 457 plakalı araç üzerine haciz konulması nedeniyle diğer mal varlığı üzerine konulan hacizlerin taşkın haciz konumunda olduğunu iddia etmişse de söz konusu araç üzerinde birden fazla haczin bulunduğu, aracın kıymetinin de 120.000,00 TL olarak belirlenip dosya borcunu karşılamaktan uzak olduğu, haciz konulan diğer mal varlıklarıyla ilgili herhangi bir kıymet takdirinin yapılmadığı, taşkın haciz şikayetinin istinafa tabi kararlardan olmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

Davacının ihtiyati haciz tutarını aşan miktarda haciz uygulandığı yönündeki şikayeti, İİK'nın 85. maddesinin uygulanma biçimine ilişkin olduğundan, Mahkemenin bu şikayet hakkında verdiği karar niteliği itibariyle kesin kararlardan olduğundan, davacının taşkın haciz şikayeti yönünden verilen ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Takip dosyası içeriğinden, alacaklı tarafından 04/08/2017 tarihinde harcı yatırılarak davacı ve diğer dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip başlatıldıktan sonra 09/08/2017 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınarak uygulanmasının istendiği, örnek no:10 ödeme emrinin ise 18/08/2017 tarihinde davacı/borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

İcra Müdürlüğü dosyasında başlatılan takibin iptaline yönelik şikayetin yerinde olmadığı ,kesinleşmiş olan takipte taşkın haciz iddiasında bulunan davacı borçlunun, hangi hacizlerin taşkın nitelikte olduğunu dilekçesinde açıkça belirtmesi ve bunlar üzerindeki haciz kaldırılmasını talep etmesi veya (en azından) hangi haczin dosya borcunu tüm ferileri ile birlikte karşılamaya yeterli olduğunu bildirerek hakkında uygulanan diğer hacizlerin kaldırılmasını talep etmesi gerektiği , somut bir belirleme ve talep olmaksızın ileri sürülen taşkın haciz iddiasının soyut bir beyandan öteye geçmediği gerekçesi ile taşkın haciz şikayetinin de reddine , kefilliğinin geçersiz olduğuna ilişkin iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu ,itiraza konu takibin genel haciz yoluyla ilamsız takip olduğu davacı borçlunun, itirazını kanunda öngörüldüğü şekilde icra dairesine bildirmeyerek mahkemeye bildirdiği, bu başvurunun "gecikmiş itiraz" kapsamında olduğuna dair herhangi bir iddia da bulunmadığı gerekçesi...

İcra Müdürlüğünün 2021/2095 Talimat sayılı dosyasında taşkın hacze ilişkin itirazda bulunduğu, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/348 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından alacaklı aleyhine istihkak iddiası nedeniyle dava açtığı ve davanın derdest olduğu görülmüştür. Şikayetin taşkın haciz şikayeti niteliğinde olduğu, davacı 3.kişinin icra takip dosyasında taraf olmaması ve takipte "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle taşkın haciz şikayetinde bulunamaz. Bu nedenle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

devam etmesinin yasalara aykırı olduğunu, İİK 40/2 gereği icranın eski hale gelmesi ve müvekkili aleyhine taşkın haciz olmaması amacıyla hacizlerin kaldırılarak icranın durdurulmasının gerektiğini, mahkemenin şikayetin süresi içinde olmadığına ilişkin kararının eksik inceleme neticesinde verildiğini, mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/04/2018 tarih 2009/50 Esas 2018/141 Karar sayılı ilamı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı borçlu şirketin menkul ve gayrimenkuller üzerine haciz konulduğu, takibe dayanak ilamın Ankara BAM 26....

Taraflar arasındaki meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayet eden-borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı alacaklının istinaf başvurusunun harç yönünden kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararı kaldırılarak meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, alacaklının taşkın haciz yaparak müvekkilinin tüm mesleki faaliyetlerini ve ailevi hayatını alt üst ettiğini, müvekkilinin bu hususu öğrendiğinde derhal icra dosyasına bildirmiş olup taraflarınca ileri sürülen bu hususa rağmen haciz işleminin terkinine gidilmediğini, müvekkilinin çiftçilikle uğraşmakta olup mesleki faaliyetini icra ettiği ticari vasfa ait araçlarına hukuka aykırı olarak aşkın haciz işleminin tesis edildiğini, alacaklı tarafından hukuka aykırı haciz işleminin sadece taşınır araçlarla sınırlı kalmamış olup mesleki faaliyetini sürdürüğü tarla arsa vasıflı bütün taşınmazlarına haciz işlemi tesis edildiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, mesleki faaliyetlerine ilişkin kullandığı malların üzerindeki haczin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü 2019/37224 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra takibinin kesinleştiğini, davalı yanın vekilleri aracılığıyla icra takibinin kesinleşmesinin akabinde müvekkili şirket aleyhine mal varlığı araştırması yapılmasını ve bulunması halinde haciz şerhi konulmasını talep ettiğini, bu talebin kabul edilerek müvekkili şirketin bütün malvarlığına haciz konulduğunu,bu durumun 28/12/2019 tarihinde müvekkiline ait aracın yakalanması sonucu öğrenildiğini, davalı yan tarafından iddia edilen alacak ve feriler toplamının 900.000 TL küsür olmasına rağmen değeri milyonları bulan müvekkiline ait taşınır ve taşınmaz malvarlığına usul ve yasaya aykırı bir şekilde haciz işlemi uygulandığını,taşınır ve taşınmaz değerlerinin dosya borcunun çok çok üzerinde olduğunu,bu nedenle uygulanan haciz işleminin aşkın haciz olduğunu,dosya borcunun işlemiş faiz kısmına TBK madde 120 uyarınca itiraz ettiklerini,itirazları doğrultusunda faiz hesabının TBK madde 120 mucibince hesaplanmasını...

    UYAP Entegrasyonu