İcra müdürünün haciz tarihi itibariyle usule uygun haciz koyması nedeniyle haczin kaldırılma işleminin şikayet yoluyla ESAS NO : 2024/529 kaldırılamayacağı görüşü, gayrimenkul satış vaadi şerhine dayalı tapu iptal tescil kararları sonucu haczin kaldırılması şikayetinin incelenmeden reddi sonucunu doğurmaktadır. İİK 16/2 ye göre Kanunun mahkemeye bıraktığı hususlar şikayet konusu değildir. Şikayet takip hukukunu ilgilendirir. Alacağın mevcut olmadığı hükümsüz olduğu takas gibi sebeplerle sona erdiği ileri sürülerek maddi hukuka dayalı genel mahkemelerde dava açılabilir veya bu hususlar icra takibinde itiraz yolu ile ileri sürülebilir. İcra mahkemesinin şikayeti incelerken maddi hukuk kurallarını uygulaması HMK 33. madde nedeniyle hakimin görevidir....
Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK. nun 16.maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde mahkemece icra kefalet işleminin İİK. nun 38.maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceğini değerlendirerek bir karar vermesi gerekir. Somut olayda şikayet tarihinde, icra takip dosyasında şikayetçiye tebliğ edilmiş bir icra emrinin bulunmadığı görülmüştür. Şikayetçinin talebi de icra kefaletinin iptaline ilişkindir. Bu durumda, şikayetçinin, şikayet hakkı doğmadığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlunun emekli ikramiyesine haciz koyduklarını, SGK tarafından şikayet olunan alacaklıların dosyalarına ödeme yapıldıktan sonra ikramiyenin kalan kısmı olan 48.455,33 TL'nin müvekkili dosyasına gönderildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili dosyasına 3. sırada yer verildiğini, ilk iki sırada yer verilen şikayet olunanların haczinin düştüğünü, hacizleri ayakta olduğu kabul edilse bile sıra cetvelinin dosyalarından düzenlenmesinin İİK. hükümlerine aykırı olduğunu, ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini gelen paranın müvekkili dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi uyarınca herhangi bir engel olmadığı, ayrıca haciz mahalindeki hastane olarak ifade edilen yerde tek bir hastanın bile mevcut olmadığı ve hastanenin boş olduğunu buna rağmen haciz işleminin uygulanmadığını, "İİK'nun madde 85. maddesinde borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur." şeklinde düzenlendiğini, borçluya ait bilgisayarların İİK'nun 82. maddesinde yazılı ve haczi caiz olmayan mallar arasında yer almadığını, tüm bu nedenlerle memur işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Parseldeki tüm taşınmazların satışa çıkarılmasının İİK.'nun 85. Maddesine aykırı olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "... Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2015/15575 E. 2018/2283 K. Sayılı 15/02/2018 tarihli ilamında; "icra dosyasında taraf olmayan 3. Kişi dosyadaki haczin kaldırılmasını şikayet yoluyla isteyemez, bu konuda aktif dava ehliyeti yoktur ancak 3. Kişi istihkak iddiası ve prosedürüne göre haczin kaldırılmasını isteyebilir." şeklinde belirtilmiş olup, İcra dosyasının tetkikinden davacı KYM T3 Tic. A.Ş.'nin alacaklı ve borçlu sıfatını haiz olmadığı, iş bu davanın şikayet ve yetkiye itiraz davası olduğu, istihkak davası olmadığı görülmekle davacı KYM T3 Tic. A.Ş....
İcra Müdürlüğü' nün 2009/24886 sayılı dosyasındaki borçlunun alacağına haciz talebi bir yıllık süre içinde yapılmadığından alacaklının haciz isteme hakkının düştüğü, bu durumda İcra Müdürlüğü' nce dosya işlemden kaldırılmasa bile borçluya yenileme talebinin tebliğ edilmesi, daha sonra haciz talebinde bulunulması gerektiği, hacze iştirak şartlarının henüz oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan şirket vekilince temyiz edilmiştir. Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde her alacaklı ilgililer aleyhine dava açmak suretiyle sıra cetveline itiraz edebilir. Borçlunun İİK 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda; borçlu alacağın esas ve miktarına ilişkin haklarını İİK' nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit veya istirdat davası açmak suretiyle ileri sürebilir....
Kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün,ödeme süresi 10 gündür (İİK m.168,II,III,IV). Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından (İİK m. 78/I), henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Şikâyet olunan tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte koydurulan ihtiyati haciz, ödeme süresinin dolduğu 27.06.2010 gününün mesai bitiminde kesin hacze dönüşmüştür (İİK.m.264)....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Haciz mahallinde şirket yetkilisi olmadığı gibi borçlu ile organik bağın olduğuna dair kanıtın olmadığını, icra memurunun beyan edilmeyen hususları tutanağa geçirdiğini borçlu ile 3. Kişi adreslerinin farklı olduğunu, İİK 96/97 maddeye göre haciz yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; haczin İİK. 99. Maddeye göre yapılmış sayılması veyahut İİK. 96/97. Maddeye göre istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, dava dilekçesinde istihkak iddiası yanında haczin İİK. 99....
Davalı sürücünün davacıların yakının ... un ölümüne sebebiyet verdiği trafik kazası tespit tutanağı ve açılan ceza davasıyla yaklaşık da olsa ispat ettiği, her ne kadar ceza mahkemesince davacıların yakını sürücünün tam kusurlu olması nedeniyle davalı sürücünün beraatine karar verilmiş ise de, bu ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, davacıların adli yardım taleplerinin kabul edildiği, HMK'nın 335. maddesine göre ihtiyati haciz için davacıların teminat muafiyetinin bulunduğu, öte yandan taşkın haciz iddialarının ise İİK'nın 261/3 maddesi gereğince şikayet yoluyla icra mahkemelerinde ileri sürülebileceği gözetildiğinde ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi yerindedir....
Belirtilen bu nedenlerle ve süresiz şikayet hakkına sahip olan davalının aleyhindeki bu karara karşı İİK.’ nun 16.maddesine göre şikayet yoluna gitmemesi ile icra müdürünün kararının iptal ettirilmemiş olmasının hakkın özü olan İİK’ nun 106 ve 110. maddeleri gereğince satış talebinde bulunmadığı şeklinde, yorumlanamayacağından sayın çoğunluğun saygın görüşüne karşı oyumdur....