, İİK'nın 82/4. maddesi uyarınca haciz işleminin kanuna aykırı olduğunu, ihtiyati haciz konulan hayvanlar, araçlar ve zirai aletlerin Tire 2....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kaydına 25/09/2014 tarihinde konulan haczin yasal 1 yıllık sürede satış istenmediği için düştüğünü, bu nedenle davacıya bu hacze ilişkin gönderilen 103 davetiyesinin geçerliliği bulunmadığından mahkemenin şikayet süresini 103 davetiyesinin tebliği tarihinden itibaren başlatmasının yerinde olmadığını, ortada geçerli bir haciz bulunmadığı için 103 davetiyesinden sonra şikayette bulunmadıklarını, ancak taraflarına kıymet takdir raporu tebliğ edilince taşınmaza yeniden haciz konulduğunu düşündüklerini ve şikayette bulunduklarını, ancak anlaşıldığı üzere takip dosyasında geçerli bir haciz bulunmadığını, bu durumun icra müdürlüğü ve icra mahkemesi tarafından re'sen dikkate alınması gerektiğini, borçlunun taşınmazın değerini öğrendikten sonra şikayette bulunması için şikayet süresinin kıymet takdir raporunun tebliği ile başlamasının kabul edilmesi gerektiğini, davanın süresinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına...
İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyası üzerinden aynı taşınmazla ilgili olarak taşınmaza haciz konulduğu ve satışının yapıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 12. HD 2018/708 E 2019/8691 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere her ne kadar taşınmazdaki 29.07.2016 tarihli haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete binaen verilen bir karar mevcut ise de, satışa esas alınan İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyasındaki 26.03.2019 tarihli son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmdığı, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ve bu hakkın kullanılmadığı bu nedenle İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 05/01/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olmakla şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11....
Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer bir deyişle, kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. Şikayete konu sıra cetvelinde şikayet olunan ... Akaryatkıt Otomotiv Gıda Ltd. Şti.'ne pay ayrılmadığı anlaşılmıştır. Şikayetçinin şikayeti üzerine sıra cetvelinde pay ayrılan şikayet olunanlar ... ve ... Akaryakıt ve Tur. Ltd. Şti.'nin sırasının iptal edilmesi halinde dahi şikayet olunan ... Akaryatkıt Otomotiv Gıda Ltd. Şti.'ne yeni düzenlenen sıra cetvelinde pay verilmeyecektir. Bu durumda mahkemece, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmayan şikayet olunan ... Akaryatkıt Otomotiv Gıda Ltd....
Dava, İİK’nin 96 ve 97. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet istemine ilişkindir. Söz konusu kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğundan bahsedilemez. Bu sebeple, temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi. 1. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin süresinde yapılmadığından bahisle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, davacı üçüncü kişinin haczin İİK'nin 99. maddesi gereğince yapılması gerektiğine yönelik şikayeti, kamu düzeniyle ilgili olup süresiz şikayet niteliğinde olduğundan, üçüncü kişi vekilinin şikayeti ile ilgili olarak tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, talep hakkında karar vermek gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine dair karar verilmesi gerektiğine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi doğru değildir. 2....
İİK'nun 79/1. maddesinde ise icra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi uygulamasının gerektiği hüküm altına alınmıştır. 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi gereğince borçlunun emekli maaşının haczi mümkün değil ise de, bu husus haciz tarihinden sonra borçlunun şikayeti halinde gözönünde bulundurulabilir (HGK'nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E. 2004/196 K.). Bu açıklamalara göre icra müdürünün şikayetten önceki haciz işlemleri yukarıda açıklanan yasal zorunluluktan kaynaklandığı için kesintilerin İİK'nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınması mümkün değildir. Anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemede açılacak bir istirdat (geri alma) davasında tartışılması gerekir. O halde, mahkemece haczin şikayet tarihi itibari ile kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken önceki kesintilerin iadesini sağlayacak şekilde haczin 01.10.2008 tarihinden sonrası için kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına, 28.04.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK.nun 103.maddesi uyarınca bu haciz borçluya bildirilmediği, kıymet takdirine yönelik keşfinde 05.06.2014 tarihinde borçlunun yokluğunda yapıldığı, kıymet takdir tutanağında “Hazirun borçlunun eşi imzadan imtina etti" ibaresinin yazılı olduğu, ancak 103 ihbarnamesi yerine geçmek üzere kıymet takdir tutanağının bir örneğinin borçlunun eşine tebliğ edildiğine dair bir beyanın bulunmadığı görülmektedir. Borçlunun eşinin huzurunda yapılan haciz, borçlunun o tarihte hacze ıttıla kesbettiğine karine teşkil etmez. O halde mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken borçlunun hazır olmadığı keşif tarihi, haciz tarihi ıttılaya esas alınarak istemin süreden reddi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlular vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda borçluların T.C. ... Şubesi'ndeki doğrudan gelir desteği hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması konusundaki şikayeti yanında içtihatlara göre ileride doğacak muhtemel hak ve alacakların haczi mümkün olmadığından borçlunun hesabında ilerleyen dönemlere ait alacaklara konulan haczin de kaldırılmasını talep etmiştir....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24.11.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....