İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas ve 2006/9443 Esas sayılı takip dosyalarında haczedilen taşınmazın, haczine dair yapılan tebligatların usulsüzlüğü ile söz konusu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunduğu ve bu nedenle taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istediği, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK. nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. ..... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9443 Esas sayılı takip dosyasında taşınmaza konulan haciz açısından; İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
Bu durumda, mahkemece, borçlular vekilinin talebiyle bağlı kalınarak, İİK.nun 78/5. maddesine yönelik şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme sonucu istemin, İİK'nun 71. ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olarak vasıflandırılıp sonuca gidilmesi doğru değildir. Öte yandan, kabule göre de; mahkemece, istemin hukuki vasıflandırılmasında hata yapılmakla birlikte, bu vasıflandırma neticesinde şikayetin kabul edilerek, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımın gerçekleştiğinden bahisle, “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerektiği halde “takibin durdurulması” yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir....
Takip dayanağı 12.03.1974 tarih ve .... yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde bila faiz 150.000 TL alacak için kesin borç ipoteği tesis edildiği görülmüştür. İpotek bu hali ile kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup, ilam sayılan belgelerdendir. Bu nedenle icra takibinin ilam niteliğindeki akit tablosuna uygun yapılması zorunludur. Alacağın ve faizin fazla istendiğine ilişkin borçlunun iddiası ise ilama aykırılık nedenine dayalı İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca süreye de tabi değildir. Öte yandan ilama aykırı takip yapıldığı iddiası yukarıda da belirtildiği üzere İİK. nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, şikayeti inceleme görevi icra mahkemesine aittir. O halde mahkemece, borçlunun talep edilen alacağın ipotek akit tablosuna uygun olmadığına ilişkin şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Yine, takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde, alacaklının takip sonrası asıl alacağa hem yasal faiz, hem de avans faizi talebinde çelişki bulunmakta olup, bu husus takip kesinleşmiş olsa dahi şikayet konusu yapılabilecek ise de, infazın ödeme emrine, usul ve yasaya aykırı yapıldığı iddiasına ilişkin bu şikayet, ancak icra dosyasında bir kapak hesabı yapılması halinde şikayet konusu yapılabileceğinden ve dosyada bir kapak hesabı olmadığından ilk derece mahkemesinin buna ilişkin gerekçesi de yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayeti ile ödeme emrine yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının borca ve fer'ilerine yönelik itirazlarının reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emrinin borçluya takip dayanağı çeklerin gönderilmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali, çeke dayalı kambiyo senedine dayalı takipte zamanaşımı iddiasına dayalı borca itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince zorunlu olmamasına karşın borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin davacı borçluya yeni bir itiraz hakkı ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayet hakkı tanıyacağı, ödeme emri tebliğ belgesinde dayanak belgelere yer verilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından Bakırköy 11....
İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlular adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunamadığı icra müdürlüğünün 27.11.2015 tarihli kararında belirtildiğinden ve borçlulara daha sonra takiple ilgili bir ödeme emri gönderilmediği anlaşıldığından, muteriz borçlular yönünden kesinleşmiş bir takip bulunmadığı, borçlulara daha sonra yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmüştür. Borçlular, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettikleri zaman dilimini belirtmemişler ise de, başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçluların başvurularının, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....
gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2019 NUMARASI : 2019/553 ESAS - 2019/721 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı itirazı KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takip dayanağı senetlerin 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, takip dosyasında müvekkili yönünden 13/07/2010 ila 13/03/2017 tarihleri arasında 6 yıl 8 ay süre işlem yapılmadığından müvekkili yönünden takip içi zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek İİK'nın 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince takip içi zamanaşımı sebebiyle müvekkili yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkeme 19.06.2012 tarih ve 2012/489 E- 2012/564 K. sayılı ilk kararında mükerrer takip yapıldığını belirterek istemin kabulüne ve takibin iptaline karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 10.02.2014 tarih ve 2013/23546 Esas -2014/2002 Karar sayılı ilamı ile ilk takibin süresinde satış istenmemesi sebebiyle düşmesi üzerine yeni takip yapıldığı ve mükerrer takibin söz konusu olmadığı , mükerrer takibe yönelik şikayetin reddine karar verilmesi ve borçlunun diğer şikayet sebepleri ile ilgili inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Mahkeme bozma ilamına uyulmasına karar vermiş ancak bu kez Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, borçlunun az yukarıda belirtilen mükerrer takibe yönelik şikayeti dışındaki şikayet sebepleri ile ilgili hiçbir inceleme yapılmadan, Daire kararının aynen tekrarlanması sureti ile talebin reddine karar vermiştir....