Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın şikayeti devam etmesine karşın, şikayet yokluğundan düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, takip dosyasında alacaklı tarafından belli dönemlerde dosya borcunun hesaplanarak borçluya muhtıra çıkartılması talep edilmiş ise de ödeme muhtırasının gönderilmesine ilişkin talepler zamanaşımını keser nitelikte icra takip işlemi değildir. Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesi’nin de kabulünde olduğu üzere, borçlunun icra mahkemesine yaptığı 13.07.2010 tarihli hesap tablosuna ilişkin şikayeti tek başına zamanaşımını kesmediği gibi icra mahkemesince takibin durdurulmasına ilişkin bir karar verilmediği de görülmektedir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19.03.2007 ile şikayet tarihi olan 03.04.2017 tarihleri arasında on yıllık zamanaşımı gerçekleştiğinden istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir....

      Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....

        Kaldı ki usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmesi halinde borçlunun yetkiye, imzaya, borca itirazları ile kambiyo şikayeti ve takip öncesi ya da sonrasına ilişkin zamanaşımı şikayetleri inceleneceğinden İİK'nın 168 ve devamı maddelerine göre kanun gereği duruşma açılması zorunlu olduğundan, öncelikle taraf teşkili sağlanıp duruşma açılarak karar verilmelidir. Zira, 2007 yılından itibaren uzun bir süreç geçirmiş dosyada borçlunun takipten haberdar olduğunun, takip dosyası dışındaki yazılı belgelerle kanıtlanması, yine zamanaşımını durduran veya kesen işlemlerin (menfi tespit gibi) bulunması mümkün olup, savunma alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir. Bu hali ile davalı alacaklının karar verilmeden önce davaya katılımı sağlanmadan, duruşma açılmadan, varsa savunma ve delilleri toplanmadan verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu söylenemez....

        Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ..., Prada S.A. ve ... şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “…Yukarıda sözü edilen eylemleri takip edecek anlaşma,mektup, faks veya e-posta yoluyla iletilecek yazılı onay üzerine vaka bazında yapılacaktır.” ve “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamaların bulunması ve Dairemizin 11.02.2021 tarihli tevdii kararına rağmen, şikayetçi firmalar vekilinin; sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, sanık...

          İİK'nun 60/.... maddesinde; icra müdürünün takip talebi üzerine ödeme emri düzenleyeceği, İİK' nun 61/.... maddesinde ise; takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneğinin ödeme emrine bağlanacağı hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmesine ilişkin şikayet olup borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, icra müdürlüğünün ........2015 tarihli yazısında çek aslının icra kasasında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece; borçlunun dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulu yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ... Gaz Dağıtım Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin bu konuda şikayet hakkı bulunmamakta ise de; şikayet konusu haciz müzekkeresinde “ileride hisse senedi veya ilmühaber çıkarılması halinde borçlunun çıplak payına düşen hisse senetlerinin ya da ilmühaberlerin borçluya verilmeyip, icra dairesine teslim edilmesine, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatların bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınmasına” denilmekte olup bu kısım bakımından icra müdürünün şirket ortağı yerine geçtiği ve 3. kişinin hukuki yararı olduğu görülmekle bu kısım yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

              Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ... Gaz Dağıtım Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin bu konuda şikayet hakkı bulunmamakta ise de; şikayet konusu haciz müzekkeresinde “ileride hisse senedi veya ilmühaber çıkarılması halinde borçlunun çıplak payına düşen hisse senetlerinin ya da ilmühaberlerin borçluya verilmeyip, icra dairesine teslim edilmesine, borçluya çıplak payı ile ilgili bütün tebligatların bundan böyle icra dairesine yapılması ve borçlunun muvafakatinin alınması gereken bütün müşterek tasarruflar ve kararlar için borçlu ortak yerine icra dairesinin muvafakatinin alınmasına” denilmekte olup bu kısım bakımından icra müdürünün şirket ortağı yerine geçtiği ve 3. kişinin hukuki yararı olduğu görülmekle bu kısım yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki zamanaşımı şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                  Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde sıra itibariyle önce olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir. Sıra cetvelinde hakkı etkilenen kişiler şikayet dilekçesinde hasım olarak gösterilmelidir. Ancak şikayet edilenler hasım olarak gösterilmemiş olsa dahi şikayet edilen sıra cetveli münderecatından hakları şikayetten etkilenen alacaklılar anlaşılabiliyorsa hakim re'sen bu kişilere davetiye çıkartarak şikayeti sonuçlandırmalıdır. Somut olayda şikayetçi kendisi ile garameye giren alacaklıların alacağında yapılan hesaplamayı şikayet etmiştir. Bu durumda mahkemece şikayetçi ile garameye giren alacaklıları re'sen duruşmaya davet ederek gelmeseler dahi şikayeti sonuçlandırması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu