Hukuk Dairesi'nin 13/02/2013 tarih ve 2012/1542 E. - 2013/974 K. sayılı kararı ile bozulduğu ve bozma sonrası aynı mahkemece yeniden yapılan yargılama neticesinde 13/05/2014 tarih ve 2014/108 E. - 2014/145 K. sayılı kararın verildiği, anılan bozma öncesi alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/57 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine takip başlatıldığı, anılan bozma sonrası ise yeni alınan mahkeme kararı ile işbu şikayet konusu ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/602 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine ikinci takibe başlanıldığı, ilk başlatılan takip dosyasında takibi mümkün olan alacağın, makul bir neden olmaksızın yeni bir takip ile istendiği, mahkemece borçlunun mükerrer takip iddiası incelenmeksizin dosyanın şikayet tarihinden sonra infazen kapatıldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Borçlunun şikayeti takipte istenen faiz ve oranının fahiş talep edildiğine ilişkindir. Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-102 sayılı kararında da belirtildiği üzere süreye tabi değildir. Bu durumda, Mahkemece takibin henüz sonlanmadığı ve takip dayanağı ipotek resmi senedinde, "taşınmazın 40.000.00 TL bedelle bila faiz ve fekki bildirilinceye kadar süreyle ipotek tesis edildiği" nazara alınarak, takipten öncesi için ihtarla borçluya verilen sürenin dolmasıyla temmerrüdün oluştuğu (borcun istenebilir hale geldiği) ve bu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesine göre yasal faiz istenebileceği, yine aynı şekilde takip tarihinden sonrası için de, değişen oranlarda yasal faizin talep edilebileceği dikkate alınarak, borçlunun faize yönelik itirazının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isibatesizdir....
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/12/2016 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayet ve itirazların reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, belirtilen nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Kabule göre de Bölge Adliye Mahkemesince; tebligat usülsüzlüğü şikayeti süresinde kabul edilmediği halde süreye bağlı olan takip öncesi zamanaşımının incelenmesi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi.... Hukuk Dairesinin 11.10.2018 tarih ve 2018/1262 E. ve 2018/1561 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 170/a ve 168/3. maddeleri takibe konu senedin kambiyo senedi olmadığı ve alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip olmadığı yönündeki şikayetlerin 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerektiğini düzenlemiştir. Senedin vadesinin gelmediği yönündeki şikayet bu madde kapsamı dışında olup İİK'nun 16. maddesinin birinci fıkrasına göre 7 günlük süreye tabidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emrine kesin süresi içerisinde itiraz ve şikayette bulunulması takip talebinde yazılı asıl alacak ve ferileri ile birlikte kesinleşir. Takibin kesinleşmesinden sonraki safhada borçlu İİK'nun 71. maddesine göre itfa imhal veya zamanaşımı itirazında bulunabilir. Somut olayda bononun vadesi gelmeden takibe konulduğu şikayeti süresinde yapılmadığından takip asıl alacak ve ferileri ile birlikte kesinleşmiştir....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK.nun 71. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK.nun 33/a maddesine göre süreye tabi değildir (HGK.nun 4.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E. - 1998/797 K.). Somut olayda 28.01.2013 tarihinde başlatılan takipte kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri şikayetçi borçluya 27.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından, bu tarihten sonra şikayet tarihine kadar dosyasının işlemsiz bırakıldığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması talep edilmiştir. O halde, takipten sonra gerçekleşen zamanaşımı şikayeti süresiz olarak ileri sürülebileceğinden şikayetin TTK.nun 749. maddesi koşullarında esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Şikayet hakkı geri alınmamış ise dava devam eder (ONURSAL Sami, Kamu Davasına Müdahale, İstanbul, 1968’den aktaran CENTEL Nur/ZAFER Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul, 2010, s. 810) CMK'nın 243. maddesinde yer alan “Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler.” şeklindeki düzenleme ise; katılma kararından sonraki bir süreçte katılanın şikayetinden vazgeçmesi veya ölmesi halinde katılmanın hükümsüz kalacağına ilişkindir. Ayrıca mirasçıların da katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilecekleri öngörülmüştür. Görüldüğü üzere bu düzenlemeyle şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olan şikayet hakkının ölümle sona ermeyeceği, ancak şikayetçinin ölüm halinin katılma kararını hükümsüz hale getireceği ifade edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Beraet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Müdahilin şikayet ve temyiz dilekçeleri ile beyanlarına nazaran şikayetinin nafakanın tahsili için yapılan icra takibinde, yaptığı ödemeler sebebiyle açılan takibin iptali davasını sanığın usulüne uygun takip etmemek ve temyiz etmeyerek kesinleşmesine neden olmak iddiası oluşturduğu halde, soruşturma ve kovuşturma izninin Karadeniz ... 2....
icra mahkemesine başvurusunda, zamanaşımı ve imza itirazı dışında ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında bir dava değildir....
Dairemizin kaldırma kararında; davadaki talepler tanımlanırken davacının "takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz"da bulunduğunun belirtildiği, yine "kanunun süreye tabi kılmadığı hususlara yönelik itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken" denildiği, davacının dava dilekçesinin sair itiraz ve şikayetlerimiz başlığı altında TTK'nın 814 ve 750. maddelerine dayanmak suretiyle ve borcu kabul etmemek kaydıyla açıkça takip sonrası zamanaşımı itirazında da bulunduğu, yukarıda izah edildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımın gerçekleştiği iddiasının belirli bir sürede ileri sürülmesine bağlı olmadığı, ilk derece mahkemesince davacının takip sonrasında gerçekleştiğini ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı incelenmeden davanın karara bağlandığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/9513 esas sayılı takip dosyasındaki icra emrinin; kıdem tazminatı için işlemiş faizin 11.208,38- TL, fazla mesai ücreti için işlemiş faizin 1.102,86- TL olarak düzeltilmesine, fazla istenen 6.671,76- TL yönünden icra emrinin iptaline, icra emrinin 3. bendinde ilama aykırı olarak ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, vekalet ücreti, harç ve yargılama gideri alacak kalemlerine mevduata uygulanan en yüksek faiz talep edilmekle, icra emrinden "mevduata uygulanan en yüksek faiz" ibaresinin çıkarılarak yerine "yasal faiz" ibaresinin eklenmesine, takip tarihinden itibaren kıdem tazminatı ile fazla mesai alacaklarının ıslah öncesi kısımları için %8,75 ve değişecek oranlarda en yüksek banka mevduat faizi, fazla mesai alacağının ıslah sonrası kısmı için %18,00 ve değişecek oranlarda en yüksek banka mevduat faizi, diğer işçilik alacakları ve yargılama giderleri için yasal faiz uygulanması gerektiğinin tespitine karar vermiştir....