Somut olayda, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunanın üst limit ipoteğinin ....000.000,00 TL. olduğuna göre bu miktar ipotek alacağını öncelikle tahsil etmesi gerekmektedir. Tahsil harcı mahsup edildikten sonra asıl ve birleşen dosyada şikayet olunanın eline geçecek olan ....830.671,... TL'nin üst limit ipotek bedelinin altında kalması nedeniyle asıl ve birleşen dosyada şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ........2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 12/01/2018 tarihinde sona erdirilmesi üzerine, hizmet ödülü adı altında ödenen tutardan kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetveline konu olan taşınmaz üzerinde müvekkilinin vergi alacağından kaynaklanan haczi olduğu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21. maddesi uyarınca ilk haciz sahibi olan şikayet olunanın haczine iştirak ettirilerek garameten paylaştırma yapılması gerektiği halde, müvekkiline pay ayrılmamasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, 4949 sayılı Yasa'yla yapılan değişiklik nedeniyle vergi alacağına tanınan imtiyazın kalktığını, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Anonim Şirketi Karşı Taraf: Maliye Bakanlığı İstemin Özeti: 1995 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergileri vadesinde ödememesi nedeniyle davacı şirket adına hesaplanarak ödeme emriyle istenen daha sonra da haciz varakası düzenlenen gecikme zammının düzeltilmesi amacıyla yapılan şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. ......
06.01.2020 tarihli 2019/944 E, 2020/38 K sayılı ilamında "...Tahsil harcının iadesini İcra Hukuk Mahkemesinden talep edilemeyeceği..." yönünde karar verilerek reddedildiğini, dava konusunun icra memur işlemini şikayet olduğu, İcra Dairesinin vermiş olduğu kararların iptali için İcra Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra/ ödeme emri tebliğ edilmeden tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, …,…,…,…,…,…,… sayılı ödeme emirleri ile …,…,… sayılı ödeme emirlerinin yargı harcına ilişkin kısımlarının iptaline karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca döviz kazandırıcı faaliyet niteliği taşıdığı ve damga vergisinden istisna olduğundan bahisle iadesi için yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davayı reddeden, … Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik davacıların istinaf başvurularını esasa ilişkin kısım yönünden gerekçeli olarak reddeden, davacı aleyhine hükmedilen nisbi harç yönünden ise kabul ederek Mahkeme kararının nisbi harca ilişkin hüküm fıkrasını kaldırarak 31,40 TL maktu harcına hükmedilmesine karar veren … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....
Anılan kurallarda, tarh ve tahakkuk aşamasında düzeltme ve şikayet yoluna gidilebileceği, tahsil aşamasında veya tahsilden sonra düzeltme ve şikayet yoluna gidilemeyeceğine dair bir sınırlama yapılmamıştır. Aksine, ilgili maddelerde hesap ve vergilendirme hataları tanımlanırken, vergi "istenmesi ve alınması" kavramlarının kullanılması, yine düzeltme zamanaşımına ilişkin Kanun'un 126. maddesinde, düzeltme zamanaşımı süresinin, ilan yoluyla tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde, mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamayacağının hükme bağlanması, rızaen ödenmiş, mahsuben veya cebren tahsil edilmiş veya ödeme emri ile tahsil edilmek istenen vergilerle ilgili de düzeltme ve şikayet başvurusunda bulunulabileceğini göstermektedir....
Ödeme, zamanaşımı ve terkine ilişkin düzenlemelerin de yer aldığı Altıncı Kısmın Üçüncü Bölüm hükümleri gibi "Vergilendirme" kitabında yer alan ve vergi muamelelerindeki hataların giderilmesini amaçlayan düzeltme yolu ile Vergi Usul Kanununun 124. maddesinde öngörülen şikayet yolu ile müracaat, kamu alacaklarının güvenceye bağlanması yahut tahsili amacıyla tahsil dairelerince 6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan işlemleri kapsamamaktadır. Ödeme emri, kamu alacağı niteliğini kazanmış vergi ve cezaların tahsili amacıyla vergi idarelerinin tahsilat aşamasına ilişkin işlemlerdendir. Davacının, hisselerini devrettiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin vergi borcundan sorumlu tutulamayacağı yönündeki iddialar ancak ödeme emrine karşı süresinde açılan davalarda incelenebilir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının, ihale yoluyla satın aldığı taşınmazın bedeli üzerinden ödediği katma değer vergisinin kaldırılması ve iadesi istemiyle yaptığı düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma hükmüne uyularak, katma değer vergisinin kaldırılması ve iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali yolundaki Mahkemeleri kararın değinilen hüküm fıkrası temyiz edilmekle kesinleştiğinden, davacıdan alınmaması gereken verginin tahsil edilmemesi sebebiyle bahse konu tutarın tahsil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak tecil faizinin ödenmesine karar verilmiştir....