Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
durdurulması gerektiğini, satış ilanının satıştan bir ay evvel Türkiye çapında yayım yapan gazete ile ilan edilmesi hususuna riayet edilmediğini, dosyada borçlu vekili olduğu halde vekile tebligat çıkarılmadan doğrudan muhtara tebligat gönderilip iki taşınmazın satışa çıkarılması işlemlerinin yasal olmadığını, dosyada borçlu vekilinin 28/01/2019 tarihli talebi üzerine 12/02/2019 tarihli karar ile satış ve muhafaza işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, bu karar kaldırılmadıysa satış gününün zaten verilemeyeceğini, icra dairesinin bu dava açıldıktan sonra alacağı hiçbir kararın usulsüz bir satışa geçerlilik sağlamayacağını, icra dosyasında bulunan borçluya çekilen noter ihtarlarının tebligat adreslerinin de farklı olduğunu, icranın böyle bir durumda adres araştırması yaptırması gerektiğini, bu şartlarda yapılan tebligatların geçerli olamayacağını beyan ederek şikayetin ve davanın kabulü ile satışın tedbiren durdurulmasını, satış ilanının ve usulsüz tebligatların ve diğer bütün...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Şikayet, 20/12/2019 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir. 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24 maddesi ile değişik İİK 363/1 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin...
Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararın - satışın durdurulması ve satış kararının iptali- niteliği itibariyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 363/1 ve 365/son HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince reddine oy birliğiyle karar verildi....
Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
Buna göre İcra Mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Mahkemece;"Davacının şikayetinin Kısmen Kabul , Kısmen Reddi ile davacının tebligatların iptali talebinin reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Kıymet Takdiri Raporunun ve Satış ilanın tebliğine ilişkin tebligatların usulsüz olduğunun tespitine, iş bu tebligatların öğrenme tarihinin 11/07/2020 olarak düzeltilmesine, Dava konusu satışın düştüğü anlaşıldığından satışın durdurulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekillinin haciz tarihinin 11.08.2011 olduğunu, şikayet olunanın, 21.10.2009 tarihinden sonra iki yıl içerisinde satış masrafını karşılar avans yatırmadığından haczinin düştüğünü, teminat alınmadan ihalenin şikayet olunana yapıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinde birinci sıradaki dosyanın sıra cetvelinden çıkartılmasına ve sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
Sayılı emsal içtihadında özetle ;"Maaş üzerindeki haczin durdurulması talebinin haczin kaldırılması anlamına geleceği, hukukumuzda maaş üzerindeki haczin durdurulması şeklinde hukuki bir terimin mevcut olmadığı bu sebeple alacaklı vekilinin 12/01/2017 tarihli talebinde yer alan emekli maaşı üzerindeki haczin durdurulması talebi ile haczin kaldırılmasının talep edildiğinin kabulü gerekir." denilmiştir. Somut olayda; haczin durdurulması talebinin haczin kaldırılması anlamına geleceği, şikayet tarihi itibarıyla icranın geri bırakılması kararının kesinleşmediği, dolayısıyla devamında gerçekleşmesi gereken sürecin tamamlanmadığı bu nedenle maaş haczinin durdurulamayacağı, ancak alacaklıya da ödeme yapılamayacağı, davacı tarafın sunduğu içtihadın icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi halinde maaş haczi neticesinde kesilen paranın kime ödeneceğinin tespitinde önem taşıdığı anlaşıldığından şikayet tarihi itibarıyla davalı/alacaklı haklıdır....