Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece şikayetçinin geçerli haczi olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de, şikayetçi tarafından konulan ilk haczin 07.05.2007 tarihinde alıcı çıkmaması nedeniyle satışın düştüğü tarihte düştüğü, ancak şikayetçi tarafından 14.07.2006 tarihinde yenileme haczi konulduğu, satışın da henüz iki yıllık süre dolmadan 27.03.2008 tarihinde yapılmış olduğu hususu gözden kaçırılmıştır. Bu itibarla mahkemece şikayetçinin geçerli bir haczi olduğu kabul edilerek şikayet olunan yönünden inceleme yapılmalıdır. Şikayet olunanın dosyasında borçlu ...'a ödeme emrinin 02.08.2005 tarihinde tebliğ edildiği, bu borçlu yönünden takibin 13.08.2005 tarihinde kesinleştiği, borçlu ...'...

    Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nın 16- 18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nın 363/son maddesi uyarınca istinaf istemi satışı durduracaktır. Somut olayda, takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/540 Esas sayılı dosyasında borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazı olmaması, talep konusunun şikayet olması sebebiyle ilgili dosyaya ilişkin istinaf incelemesi satışı durduracaktır. Bu durumda satışın durdurulması gerekirken ihalenin yapılmış olması İİK'nın 363/son maddesine aykırılık teşkil ettiğinden ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....

    nun, takip dosyasının bir yıldan fazla süreyle işlemsiz bırakılmış olması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması gerekmesine rağmen icra müdürlüğüne bu yönde yapılan talebin reddedildiğini ileri sürerek takip dosyasının işlemden kaldırılması ve satışın durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talep zamanaşımı şikayeti olarak nitelendirilerek, 3 yıllık bono zamanaşımı süresi dolmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları resen tatbik ederek, iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir (04.06.1958 ve 15/6 sayılı İBK). Borçlunun 05.5.2016 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; istemin bu hali ile İİK'nun 78/4. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Şikayet, hacizlerin İİK. 'nun 106- 110....

      Aynı maddenin 6.fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.” Somut olayda, alacaklının talebi üzerine, 13.02.2015 tarihli satış kararı uyarınca, 1. satışın 24.04.2014, 2. satışın ise 22.05.2015 tarihinde yapılmasına karar verildiği, satış ilanı, İİK'nun 127. maddesi doğrultusunda borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de, borçlu şirket yetkilisinin talebi doğrultusunda 09.03.2015 tarihinde icra müdürlüğünce satışın düşürülmesine karar verildiği, satışın düşürülmesine ilişkin bu karara karşı alacaklının 18.03.2015 tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, alacaklının şikayeti sonucu ... 3....

        Somut olayda, davacı tarafından, davalı banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'ndeki kefaletinin, eş rızası bölümündeki imzanın eşine ait olmadığı, eşinin okur yazarlığı bulunmadığı, bu nedenle kefaletinin geçersiz olduğu iddia edilerek menfi tespit davası açılmış ve icra dosyasındaki satış işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir talebinde bulunulmuştur. İİK'nun 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, teminatlı ya da teminatsız olarak uygulanabilecek tedbir türü de icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesidir. Davacı tarafın talebi, satışın durdurulmasına ilişkin olup, İİK'nun 72/3 maddesine göre tedbiren satışın durdurulması da mümkün değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (Tahliye isteminin durdurulması) Uyuşmazlık, tahliye isteminin şikayet yoluyla durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu madde kapsamında; alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için anılan yasal düzenleme kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunması, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra takibin ya da satışın ertelenmesi kararının bulunması ve bu kararın infaz edilmesi gerekir. Ancak, bu madde kapsamında Mahkemece takibin/satışın durdurulma kararı verilebilmesi için, üçüncü kişi tarafından takibin/satışın tedbiren durdurulması için talepte bulunulmuş olması gerekir. Bu kapsamda somut olaya gelince; davacı üçüncü kişiler vekilince takibin/satışın tedbiren durdurulması yönünde istekte bulunulmamış; sadece, muhafaza altına alınan malların teminat karşılığında vekil edenlerine iadesine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece, talep olmadan takibin/satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesi İİK'nun 97/13. madde kapsamında tazminat yükümlülüğünün doğması bakımından tarafların lehine veya aleyhine hukuki sonuç doğurmaz....

            Dahili davalı Oğuz vekili cevap ve istinaf dilekçesinde özetle; Davanın reddine, satışın durdurulması yönündeki kararın kaldırılmasına, olmadığı takdirde itirazı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan 25/09/2019 tarihli ara karar uyarınca ; Dava konusu taşınmazın satışının teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Dahili davalı T5 vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 25/09/2019 tarihli satışın durdurulması yönündeki ara kararı istinaf etmiştir....

            Buna göre İcra Mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu