Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre İcra Mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle, ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre "İcra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına...

İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle, ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun...

İİK.' nun 6763 sayılı yasa ile değişik 363.maddesine göre " İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının 7.000,00 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir....

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02.12.2021 tarih ve 2021/753 Esas sayılı ara karar ile; "Sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olması nedeniyle İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, bu nedenle davacının tedbir yoluyla satışın durdurulması talebinin reddi gerektiği, haczedilen aracın yediemin olarak davacıya bırakılması talebi hususunda değerlendirme yapma yetkisinin icra dairesinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir....

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02.12.2021 tarih ve 2021/753 Esas sayılı ara karar ile; "Sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olması nedeniyle İİK 72/3 maddesi uyarınca tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, bu nedenle davacının tedbir yoluyla satışın durdurulması talebinin reddi gerektiği, haczedilen aracın yediemin olarak davacıya bırakılması talebi hususunda değerlendirme yapma yetkisinin icra dairesinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir....

    TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, istinaf merciince bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebileceği, temyiz istemine konu yapılan kararın Danıştay Üçüncü Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2018/5056, K:2020/5067 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler sözü edilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptalini talep ettiği, işbu şikayetten önce 18.12.2020 tarihinde ise ......

        Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan borçlunun temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu icra mahkemesine yaptığı 21.12.2015 tarihli başvurusunda, iflas idaresi oluşmadan satışın yapılamayacağını ve satışı istenen taşınmazın katma değer vergisinden muaf olarak satışa sunulması gerektiğini belirterek satış işlemlerinin iptalini talep etmiş, mahkemece istemin kabulü ile satışın durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar satışa hazırlık işlemi olup, satış ilanı tebliğinden itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede şikayet yoluyla ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda, satış ilanı, borçlu şirketin iflasına karar verilmesi sebebiyle iflas dairesine tebliğe çıkartılmış, iflas dairesinin yönlendirmesiyle iflas idare memuru Av. ...'ya 23.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          Bu durumda, pazarlıkla satışın normal bir satış olduğunun kabulünden hareketle, TBK.’nun 205 ve onu izleyen maddelerine göre satışın iptali, ancak genel mahkemelerden istenebilir. Hukuk Genel Kurulunun 08.11.1989 tarih ve 1989/12-413 esas, 1989/583 karar sayılı kararında da pazarlıkla satışın iptalinin genel mahkemeden istenebileceği belirtilmiştir.O halde mahkemece görevsizliğe ve dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre ipotek alacaklısının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu