Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, talebin İİK 16. maddesi kapsamında memur işlemini şikayet başvurusu olduğu, satışı talep edilen menkullerle ilgili değişik mahkemelerde derdest istihkak davaları bulunduğu, bu davalarda mahcuzların satışlarının durdurulması yönünde tedbir kararı alınabileceği, satışın durdurulmasını haklı kılacak belgelerin sunulmadığı gerekçesi ile satışın durdurulmasına ilişkin şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar dava şikayet talebi olarak görülüp sonuçlandırılmış ise de ; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline ve nispi harç yatırılarak açıldığına göre dava, üçüncü kişinin İİK’nin 228. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

    Aile Mahkemesinde 2021/480 nolu dosyada davacı vekili talepte bulunduğunu, takip konusu senetlerin İ.İ.K. ve borçlar kanunu çerçevesinde değerlendirilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, satışın durdurulması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesin talep etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İlk Derece Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 15. icra müdürlüğünün 2019/2260 esas sayılı dosyada ödeme emri, sair işlemler, taşınmazların satışı ve kıymet takdirine itiraz edilerek açılan davanın reddi yolundaki hükmü istinaf incelemesi neticesi kaldırıldığı halde dava sonuçlanmadan, karar kesinleşmeden taşınmazın satışının yapılmamayacağı göz ardı edilerek satış ilanı hazırlandığını, satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Şikayetin reddine karar vermiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili İlk Derece Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 15. icra müdürlüğünün 2019/2263 esas sayılı dosyada ödeme emri, sair işlemler, taşınmazların satışı ve kıymet takdirine itiraz edilerek açılan davanın reddi yolundaki hükmü istinaf incelemesi neticesi kaldırıldığı halde dava sonuçlanmadan karar kesinleşmeden taşınmazın satışının yapılmamayacağı göz ardı edilerek satış ilanı hazırlandığını, satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Şikayetin reddine karar vermiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun 12/05/2014 tarihinde icra dairesine itirazda bulunması ve icra müdürlüğünce takibin durdurulması üzerine, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; borçlunun icra dairesinde ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın, açık olmayan kısmi itiraz olduğu ve bu nedenle İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğu gerekçesiyle istem icra memur muamelesini şikayet olarak değerlendirilerek davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir...

      İcra Müdürlüğü’nün 2008/28828 esas sayıl dosyasına konu haczin tezkerenin ilk oluşma tarihi olan 11.02.2009 tarihi itibari ile tapu üzerine şerh edilmesine, satışın telafisi güç zararlara sebebiyet verilmemesi amacı ile tedbiren durdurulması talep ettiği anlaşılmıştır.O halde, anılan hacze karşı şikayeti inceleme yetkisi haciz yazısını doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yazan icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine aittir. Bu durumda uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Silivri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Takip dayanağı ilam, “baz istasyonunun faaliyetinin durdurulması, müdahalenin meni kal ve muarazanın meni istemi sonunda verilen“ Avea A.Ş ye ait GSM baz istasyonu ile minilink antenlerinin faaliyetlerinin durdurulması ve sökülerek kaldırılmasına ilişkindir. İlamın bu bölümünün infazı yönünden somut olaya uygulanması gereken İİK.nun 26. maddesi olup, anılan maddenin 1. fıkrasının göndermesi ile İİK.nun 24. maddesi gereğince, borçluya İcra Müdürlüğünce, örnek 2 (eski 54 örnek) icra emri gönderilmesi gerekirken, örnek 4-5 icra emri gönderilmek suretiyle ilamda yer alan miktarların tahsil talebi yanında elatmanın önlenmesi ve baz istasyonunun kaldırılmasının istenmesi doğru değildir. İcra mahkemesince bu yöne ilişkin şikayetin kabulüne ve İcra Müdürlüğünün, ilamdaki elatmanın önlenmesi ve baz istasyonunun kaldırılması yönünden, borçluya 4-5 örnek icra emri gönderilmesine ilişkin işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nden satışın durdurulmasını talep ettiğini, ancak işlemi takip etmeyerek kendisini zarara uğrattığı iddia ederek eldeki davayı açmış, davalı ise o tarihte stajer avukat olduğunu, davayı asıl yürütmekle sorumlu avukatın ... olduğunu, ilgili davada tek yaptığı işlemin satışın durdurulması istemi olduğunu, sonuçtan davacıyı haberdar etmesine rağmen davacının teminatı yatırmadığını, kendisine yüklenebilecek kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı tarafından verilen vekaletnamede davalı avukat ...'nun ismi geçmediği ve davayı takip yetkisi bulunmadığı için bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

            durdurulmasını istediklerini belirterek, satışın ve takibin durdurulmasına, icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              Davacının kıymet takdirine yönelik istinafı ve bu iddia ile açılan dava yönünden ise, icra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle, ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36...

              UYAP Entegrasyonu