Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2019 NUMARASI : 2019/210 ESAS 2019/395 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 3....

Somut olayda; şikayetçi borçlular diğer fesih nedeni ile birlikte ihalesi yapılan taşınmaz hakkında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/20 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, bu şikayetin sonucu beklenmeden satışın yapıldığını beyanla ihalenin feshini talep etmiş; mahkemece şikayet bu gerekçe ile kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiştir. Borçluların ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği bu husus İİK.nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almamaktadır. Kaldi ki; İİK'nun 22. maddesi nazara alındığında Çumra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/20 Esas sayılı dosyasından verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek yoktur. O halde mahkemece, talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/203 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulü ile satışın tedbiren durdurulmasına yönelik talebin reddine dair kararın kaldırılarak satışın tedbiren durdurulması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/42 E.-2016/20 K. sayılı dava dosyasında; icra müdürlüğünce satışın durdurulması talebinin reddine dair işlemin iptalini istedikleri, şikayetin reddine karar verilmesi üzerine 04.02.2016 tarihinde kararı temyiz ettikleri, görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK.nun 365. maddesine göre, temyizi kabil olmayan bir şikayete dayalı olarak satış dahil hiçbir icra muamelesinin durmayacağı düzenlemesi karşısında, icra müdürlüğünün 04.02.2016 tarihli satışın devamına ilişkin kararı yerindedir. O halde borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı taraf 23.02.2022 tarihinde satışı yapılan 5 adet taşınmazın ihalesine yönelik ihalenin feshi talebinde bulunmuş ve bu yöndeki taleplerini ileri sürerken; Öncelikle İstanbul 10.İcra Hukuk Mahkemesinde satışın durdurulmasına ilişkin karar alındığını ve bu karara rağmen yapılan satışın usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Gerek icra takip dosyasında gerekse anılan Mahkeme ile yapılan yazışmalarda ihale saati itibariyle satışın durdurulmasına yönelik herhangi bir kararın bulunmadığı, her ne kadar satışın durdurulmasına yönelik bir karar verilmiş ise de bu kararın ihale saatinden sonra verildiği bu nedenle satış anında satışın durdurulmasını gerektirir herhangi bir kararın bulunmadığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Şikayet eden borçlu vekili, dosyada satışın durdurulması için yatırılan paranın İİK'nın 149/a maddesi kapsamında tazminat olarak nitelendirilemeyeceğini, bu miktarın dosya borcuna mahsup edilmesi gerektiği yönündeki isteklerinin İcra Müdürlüğü'nün 26.03.2012 tarihli kararı ile reddine karar verildiğini açıklayarak, anılan kararın iptaline ve yatırılan miktarın dosya borcundan mahsubuna karar verilmesini istemiştir. İİK'nın 149/a maddesinde, "İcranın geri bırakılması hakkında 33.üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkraları uygulanır....

        Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satış talebinin reddi, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

        Maddesinde; icra mahkemesince verilen hangi kararlara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilemeyeceği düzenlenmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vakfıkebir İcra Müdürlüğünün 2017/12 Esas sayılı dosyasında müvekkiline ait 114 ada, 8 parsel nolu taşınmaz hissesinin 28.05.2021 tarihli ihale uyarınca davalıya ihale edildiğini, ancak söz konusu ihalenin feshinin gerektiğini, zira; ihale öncesinde müvekkilince satışa konu taşınmaza ilişkin olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu, bu şikayet nedeniyle satışın yapılamayacağını, satışın kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık sürede yapılmadığını, satış kararında ilanın elektronik ortamda yapılmasına ilişkin bir ibare bulunmadığı gibi dosyada elektronik ortamda satışın ilan edildiğine dair evrakın da olmadığını ileri sürerek dava konusu ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; süreci uzatmak amacıyla ve kötü niyetle dava açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        Maddesi uyarınca İtirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına mahkum istemi ile açılan davanın genel veya aradaki hizmet ilişkisi nedeni ile iş mahkemelerinde görülebilmesi için, takibin aynı kanunun 66. Maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine durdurulması gerekir. Aynı kanunun 193. Maddesi uyarınca takibin durdurulması kararı ise iflasın açılması halinde sözkonusudur. İflasın açılması durumunda durdurma kararı yasadan kaynaklanan bir icra müdürlüğü işlemidir. Burada borca itiraz yoktur. İcra Müdürlüğünün işlemine karşı, ancak icra mahkemesinde şikayet veya itiraz yoluna başvurulabilir....

          UYAP Entegrasyonu