Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesi'nin borçlarından sorumlu tutulamayacaklarını belirterek muhtıranın iptali ve haciz işlemlerinin durdurulması talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. ... Genel Müdürlüğü'nün muhtıranın iptali ve haciz işlemlerinin durdurulması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan başvurunun şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. O halde mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin itiraz mahiyetinde değerlendirilip icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ayrıca, borçlunun, haczedilmezlik şikayeti sonuçlanmadığından satışın durdurulması talebi de, ... İcra Mahkemesi'nin 28/09/2015 tarih ve 2015/1059 E.-909 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile, haczedilmezlik şikayeti keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmiştir. O halde, mahkemece, maden işletme ruhsatına uygulanan haczin kaldırılması hakkında verilen icra mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenmeden ihale yapılması doğru olmadığından ve dosya kapsamından anlaşılan bu durumun mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiğinden yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir....

      İİK'nun 363. maddesinde temyizi kabil kararlar sayılmış olup, satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin kararların temyiz kabiliyeti olduğuna ilişkin olarak adı geçen kanunda ayrık bir düzenleme de bulunmadığından, icra mahkemesince verilen satışın durdurulması talebinin reddi hakkındaki kararın temyizi İİK'nun 364/3. maddesi gereğince satışın durdurulması sonucunu doğurmaz. O halde mahkemece, temyizi kabil olmayan icra mahkemesi kararının temyiz edilmiş olmasının satışı durdurmayacağı gözetilerek şikayetin kabulü ile şikayete konu icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle: savcılık makamınca verilen ihalenin durdurularak ileri bir tarihe ertelenmesi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, satışın devam etmesine engel teşkil etmediğini, davacının dava dilekçesinde savcılık makamınca satışın durdurularak ileri bir tarihe ertelenmesi yönünde vermiş olduğu karara rağmen satışa devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle ihalede usulsüzlük olduğunu iddia ettiğini, savcılık makamınca verilen kararın tavsiye niteliğinde olduğunu, icra müdürlüğünü bağlayıcı nitelikte olmadığını, davacının ihale tarihinden birgün önce icra dairesinden satışın durdurulması yönünde talepte bulunduğunu, icra dairesince kabul görmeyen bu talebin şikayet yolu ile mahkemeye taşındığını, Mersin 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/189 E, 2020/292 K sayılı ve 21/07/2020 tarihli kararı ile şikayetlerinin red olunduğunu, davacı tarafın 21/07/2020 tarihinde Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/236 esas sayılı dosyası...

        Buna göre; "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, kıymet takdirine itiraz, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının bin lirayı geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir."...

        Buna göre, icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

        Şikayet olunan vekili, iki yıl içinde satış istendiğini ve satış avansının dosyaya depo edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. ... Mahkemesince, şikayetin reddine dair verilen karar şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin ....01.2012 tarih ve 2011/2972-2012/... E-K sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, şikayet yoluyla sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Şikayet olunan tarafından menkul ve gayrimenkullerin satışının ....03.2000 tarihinde talep edildiği ve satış avansının yatırıldığı, istemin, ... müdürünce şartların oluşmadığından bahisle reddine karar verildiği, şikayete tabi bu kararın şikayet olunan tarafından kaldırılması için ... Mahkemesine başvurulmadığı anlaşılmıştır. Reddine karar verilen bir talebin yasaya uygun bir satış istemi olarak kabulüne yasal olanak bulunmamaktadır....

          İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayete konu takipte satışın ... 7. İcra Hukuk Mahkemesince 07/02/2020 tarihli yetkisizlik kararı öncesi 25/12/2019 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin kesinleştiği, İcra ve İflas Kanunu’nun 360. maddesi uyarınca satışı yapan yer mahkemesince arttırma ve ihaleye mütedair işlemlerin incelenebileceği, somut olayda şikayet tarihinde yapılmış bir artırma ve ihale işlemi olmadığı gibi Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay kararları doğrultusunda satışın durdurulması ve iptaline yönelik taleplerin asıl takibi yapan yer mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple gazete ilanı ve haciz alacaklısına tebligat yapılmadığı yönündeki iddialar da dahil satışın durdurulması, satışın ve icra emirlerinin iptaline yönelik taleplerin asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu ... İcra Mahkemelerince değerlendirmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

            Süresinden sonra yada temyizi mümkün olmayan karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz ve şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete ilişkin temyiz istemi icra mahkemesince reddedildiği halde, bu ret kararı kabul edilmeyerek temyiz isteminde ısrar edilirse, bu temyize başvurma, satışa engel teşkil etmez. (İİK’un 365/2 madde) O halde , şikayetçi borçlunun satışın devamına ilişkin memur işleminin iptali için şikayette bulunduğu ... 1. İcra Mahkemesi’nin 08.02.2016 tarih 2016/106 Esas, 2016/114 Karar sayılı ilamında şikayetin reddine karar verildiği, ilamın temyiz edildiği görülmüş ise de, İİK’nun 363 . maddesi gereği satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin kararlar temyizi kabil olmayan kesin kararlardan olup, bu hüküm için temyize başvuru satışa engel teşkil etmeyeceğinden, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

              Mahkemece, şikayet olunanın haczinin 12.02.2009 tarihli olduğu, satışın ise 04.03.2011 tarihinde gerçekleştiği, iki yıl içerisinde satış istenmediğinden bu haczin düştüğü, başka bir alacaklının satış istemesinin diğer alacaklıların satış isteme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile 25.04.2012 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 7351 E., 6338 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Şikayet olunan vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu