Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğü'nün sıra cetveli düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin ....08.2012 tarihli kararının iptalini talep ve şikayet etmiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, İİK'nın 151. maddesinde rehin bedelinden masrafların çıkarılmasında ve artanın alacaklılar arasında paylaştırılmasında 138. maddesi hükmünün uygulanacağı, satış tutarının alacaklıların alacağını ödemeye yetmemesi halinde ......

    maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, bahsi geçen hacze ilişkin olarak alacaklının, 21/11/2019 tarihinde satış talep ettiği ancak avansı 25/11/2019 tarihinde yatırdığı, buna göre haciz tarihinden itibaren bir yıl olan satış isteme süresi içinde satış avansının yatırılmadığı, dolayısıyla İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki iş bu haczin şikayet tarihi olan 04/12/2019 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

      Bu durumda, borçlunun KDV'den muafiyete ilişkin iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçlunun vekiline satış ilanı e-tebligat suretiyle usulünce tebliğ edildiği, yine diğer davacıların da satış ilanının usulsüz tebliğ ediliği yönünde iddiaları bulunmadığı halde yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. ( Benzer husus Yargıtay 12. HD'nin 2017/2609 Esas ve 2017/7983 Karar sayılı kararı) Bu nedenlerle davacıların buna ilişkin iddiası yerinde görülmemiştir....

      DAVA Davacı borçlu vekili şikayet dilekçesinde; borçlulara çıkarılan satış ilanı ve kıymet takdiri raporu tebliğlerinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirinin bu nedenle kesinleşmediğini, 3025 parsel sayılı taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde satılmasının kıymet takdirinin düşük belirlendiğini gösterdiğini, ihale tutanaklarında hangi taşınmazların artırmasının yapıldığına, taşınmazlara ait bilgilere yer verilmediğini, satış şartnamesinde taşınmazların esaslı özelliklerine ve ihale başlangıç bedellerine yer verilmediğini, bunun katılımı azalttığını ve satış ilanının belediye panosunda asıldığına dair tutanağın dosyada mevcut olmadığını ileri sürerek 3 adet taşınmazına ilişkin ihalelerin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı ve ihale alıcısı vekilleri cevap dilekçelerinde; tebligatların, ilanların ve ihalelerin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Müdürlüğü'nce 09.....2010 tarihinde araçların üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan bahisle satış talebinin reddine karar verilerek masrafın alınmadığı, şikayetçinin bu işlemin iptali istemiyle yaptığı şikayet üzerine, ... ... Hukuk Mahkemesi'nin 2011/... Esas, 49 Karar sayılı kararı ile anılan ... memur işleminin yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, ... ... Hukuk Mahkemesi'nin anılan kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kararın kesinleşmesi halinde, alacaklının, ....01.2010 tarihli haczinden itibaren, İİK'nın 106. maddesi gereği ... yıllık süre içerisinde 08.....2010 tarihinde masrafını yatıracağını belirterek satış talebinde bulunduğu ve satış talebinin reddine ilişkin ... Müdürlüğü kararının ......

          na İİK'nun 100. maddesi uyarınca müzekkere gönderildiği, ... cevabında, 77.000 TL kefaletten dolayı rehin şerhinin devam ettiğini, araç satışına muvafakati olmadığını bildirdiği, alacaklının satış talebi üzerine, icra müdürlüğünce, rehin alacaklısının satışa muvafakat etmediği gerekçesi ile satış talebinin reddi yönünde işlem tesis edildiği, alacaklının icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurarak, satış talebinin reddine ilişkin memurluk işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Rehin hakkı; bir alacağı temine yarayan, başkasına ait menkul mal veya hak üzerinde tesis edilen sınırlı bir ayni hak olup, alacaklıya, borçlulardan alacağını alamaması halinde, rehinli malın satış bedelinden alacağını tahsil yetkisi veren bir haktır. Rehin hakkı, sahibine, satışa muvafakat etmeme hakkı tanımaz....

            Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacağına istinaden 11.02.2005 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını, 20.05.2005 tarihinde haczin kesinleştiğini, 2 yıllık satış isteme süresi içerisinde satış talep edilerek 19.01.2007 tarihinde satış avansının yatırıldığını, 09.05.2007 tarihinde de ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, satış talebinin o tarihte yürürlükte olan yasaya uygun olduğunu, satış avansının yatırılması ile ilgili 02.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa ile yapılan değişiklikte bir düzenleme olmadığını, satış kararının da icra müdürlüğünce verilmediğini, İİK'nın 121. maddesi gereği icra mahkemesinden alınan ortaklığın giderilmesi davası açma yetkisine istinaden ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesi' nde açılan dava sonucu satış kararı verildiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

              Satış ilanının tebliği üzerine satış ilanında yer alan KDV oranına ilişkin şikayette bulunmayan ilgili bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunamayacağından ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Sayılı dosyasından 22.04.2021 tarihinde gerçekleştirilen taşınmaz ihalesi bakımından açılan ihalenin feshi davasının, esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmesi gözetilerek yasal şartlar oluşmakla, davacıların satış değeri (6.500.000,00 TL) üzerinden, İİK.'nun 134.maddesi gereğince %10'u olan 650.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmalarına " karar verilmiştir....

              Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

              UYAP Entegrasyonu