Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ç- Taşınmaza ilişkin son takyidatların dosya içine alınmadığı, malın aynından doğan vergi borcu ve gecikme cezasının olup olmadığına dair belgelerin getirilmediği, hangi ödemelerin alıcıya ait olduğu ve taşnmazın aynından doğan masrafların satış bedelinden karşılanacağının yazılmamış olması ve taşınmazın ayırt edici vasıflarının ilanda yer almaması; satış ilanı şikayet eden vekilinin kayıtlı e posta adresine tebliğ edilmiş olmasına rağmen İİK 16 madde uyarınca 7 günlük sürede şikayete konu edilmeyen bu hususların ihalenin feshi dava esnasında incelenmesi mümkün olmadığından şikayet dilekçesinde yer alan 4,5,8 ve 9 madde numaralı fesih nedenleri yerinde görülmemiştir. D- Artırma ilanı ile satış arasında öngörülen olmaması ve ikinci satış tarihinin yasa uyarınca tayin edilmemiş olmaması; taşınmaz satış ilanı 20/06/2019 tarihinde yapılmış, satış ise 17/09/2019 tarihinde yapılmıştır. Arada 1 aylık süreyi geçkin zaman zarfı olduğu aşikardır....

Müdürlüğü'nün 2011/8438 E. sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde haciz tarihlerine göre sıralama yapıldığını ve satış bedelinin tamamının ilk sırada yer alan şikayet olunan.... ... Toptancılar Birliği Toplu İşyeri Yapı ve İşletme Kooperatifi'ne ayrıldığını, müvekkilinin alacağının kamu alacağı olup 6183 sayılı Kanun'un .... maddesinin gözetilmemesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini savunmuştur....

    Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 15.11.2018 günlü ve 2016/7382 Esas, 2018/5332 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, haciz tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre içerisinde satış talebinde bulunulmaması nedeniyle haczin düştüğü halde, düzenlenen sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırı olarak satış bedelinin şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, satış tarihi itibariyle müvekkilinin haczinin ayakta olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2016/148 E, 2016/298 K, sayılı ilamı ile şikayetin reddine dair kararın şikayetçi vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin, 15.11.2018 tarihli ve 2016/7382 E 2018/5332 K sayılı ilamı ile onanmıştır....

      Mahkemece, iki ayrı taşınmazın satış bedeli üzerinden tek bir sıra cetveli düzenlendiği, oysa taşınmazlar üzerine farklı tarihlerde haciz uygulandığından her bir taşınmaz bedeli yönünden ayrı ayrı sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği belirtilerek şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan ... vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 23.01.2013 tarih ve 2012/6896 E, 2013/298 K sayılı ilamıyla, şikayet olunan vekilinin paraların paylaştırılmasına yönelik itirazlarının paraların paylaştırılması aşamasında şikayet yolu ile ileri sürülebilmesinin mümkün olduğu yönünde gerekçe ilave edilerek onanmıştır. Bu kez, şikayet olunan ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

        Bir başka anlatımla icra müdürlüğünün takdir hakkını kullanarak kıymet takdiri yapılmamış olması yada bir başka sebeple satış talebini reddetmesi düşünülemez. Somut olayda, alacaklının talebi ile satışa konu aracın 05.03.2015 tarihinde fiili haczinin gerçekleştirildiği, fakat aracın hurda olduğundan bahisle kıymet takdirinin yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, 14.12.2015 tarihinde ise aynı icra müdürlüğü tarafından, alacaklının talebi ile aracın kıymet takdirinin yapıldığı görülmektedir. Alacaklının 16.12.2015 tarihinde satış harcını yatırarak 17.12.2015 tarihinde satış talep ettiği fakat icra müdürlüğünce, sadece, alacaklı tarafından yapılan satış talebinin süresi içerisinde ise kabulüne, değilse reddine karar verilmesi gerekirken; yapılan kıymet takdirinin haber verilmeden yapıldığı, verilen ilk karara uyulmadığı gerekçeleri ile anılan satış talebinin reddolunduğu anlaşılmıştır....

          Somut olayda, 650.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 660.010,00 TL'ye ihale edildiği dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu görülmekle birlikte borçlunun şikayet dilekçesinde belirttiği taşınmaz değerinin düşük tespit edildiği iddiaları değerlendirilerek mahkemece alınan raporda keşif tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 660.000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır....

            Ancak satış ilanı usulüne uygun tebliğ edildiği halde satış ilanının tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ihalenin feshi talebinde bulunulmadığından davanın süreden reddine karar verilmesi gerektiğinden istinaf talebinin kısmen kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın süreden reddine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Pazarlık sureti ile satış bir paraya çevirme çeşidi olarak İcra ve İflas Kanunu'nun belirli hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu hükümlerde satışın ne zaman ve hangi koşullar altında gerçekleştirileceği düzenlenmektedir. Buna karşılık pazarlık sureti ile satışın hukuki niteliği ve reddi hukuki açıdan ortaya çıkardığı sonuçlar hakkında yasada bir hüküm yoktur. Dairemizin görüşüne göre pazarlık sureti ile satış özel hukuka ilişkin satış sözleşmesi niteliğindedir. Bu nedenle pazarlık sureti ile satış sözleşmesinden doğan ihtilaflar medeni hukuk davalarına bakan mahkemecelerce çözümlenir. Ancak pazarlık sureti ile satışın yapılıp yapılmayacağını takdir yetkisi icra müdürlüğüne ait olup bu takdir hakkının yerinde kullanılıp kullanılmadığını şikayet üzerine incelemeye yetkili mercii icra mahkemesindir. Somut olayda asıl takip ... 9....

              Şikayet dilekçesi icra dosyası ve tüm dosya kapsamıyla, İİK 4.maddesi gereği esas icranın yaptığı işlemlere karşı şikayet ve itiraz esas icranın bağlı bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesine yapılması gerektiğinden ve satış kararı Bakırköy 13.İcra müdürlüğünün 2019/16386 esas sayılı dosyasından verildiği (Büyükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 20193831 talimat sayılı dosyasının bu talimatı yerine getirmekle mükellef olduğu) bu nedenle satışın satış kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesinden satışın iptali talep edilebileceği için mahkememizin yetkisizliğine kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy İlgili İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Büyükçekmece İcra Mahkemelerinin uyuşmazlığın çözümünde yetkili olduğunu, satış işlemlerinin Büyükçekmece 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Uyuşmazlık satış talebinin reddi kararının iptali istemine ilişkin olup, İİK'nun 363. maddesi gereğince; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                UYAP Entegrasyonu