İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, yapılan ihalenin usulüne uygun olduğu, şikayet edenlerin iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, Osmaniye ili, Merkez ilçesi, Fakıuşağı Mahalle/Köyü, Kılçıklıyurt Mevkii, A Blok - Bodrum kat A1 40 numaralı bağımsız bölüm yönünden T2 adına kayıtlı) ihalenin feshi şikayetinin hukuki yarar yokluğundan usulden reddi ile şikayetin işin esasına girilmeden reddedilmesi sebebiyle İİK 134/5 maddesi gereği para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, Osmaniye İli, Merkez İlçesi, 242 ada, 2 parsel, Fakıuşağı Mahalle/Köy, Kılçıklıyurt Mevkii, B Blok - Bodrum kat- 23 numaralı bağımsız bölüm yönünden (Fatih Gümüş adına kayıtlı) şikayet eden T2 hukuki yararı bulunmadığından şikayetin T2 yönünden usulden reddi ile şikayet eden Ay Yapı Ltd. Şti yönünden şikayetin esastan reddi ile Osmaniye İli, Merkez İlçesi, 2505 Ada, 88 Parsel, Alibeyli Mahalle/Köy, A Blok 2....
Somut olayda örnek 6 icra emrinin şikayet edene 14.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 10.03.2020 tarihinde alacaklı vekilince satış talebinde bulunulduğu ve icra müdürlüğünce belinlenen 10.000 TL satış avansının 05.04.2020 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmakla davacının süresinde satış talep edilmediğine dair istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece İİK'nun 150/e maddesi uyarınca süresinde satış talep edilmediğine yönelik şikayet sebebi hakkında olumlu yada olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ise de dosya kapsamından satışın süresinde talep edildiği anlaşılmakla sonuca etkili görülmeyen bu husus dairemizce eleştirilmekle yetinilmiştir. Taşınmazın değerinin 210.000 TL olarak tespit edildiği, yapılan 1. açık artırmada taşınmazın 270.000 TL bedel mukabilinde alacağa mahsuben ihale edildiği, bu halde şikayet eden açısından zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayet etmede hukuki yararının bulunmadığı görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile satış kararı ile satış işlemlerinin iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Yine HMK 'nun 298/2. Maddesi uyarınca, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Davacı tarafça dava dilekçesinde, satış kararı ile satış işlemlerinin iptali talebinde bulunulduğu halde bu talep ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Borçlu ...'nun temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurup, ihalenin feshini istemeyen borçlu ...'nun, şikayetçi borçlu .....tarafından ileri sürülen ihalenin feshi talebinin reddine dair kararı temyiz hakkı olmadığından, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ve davalı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Borçlu ...'nun temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurup, ihalenin feshini istemeyen borçlu ...'nun, şikayetçi borçlu ..... tarafından ileri sürülen ihalenin feshi talebinin reddine dair kararı temyiz hakkı olmadığından, ...'...
2022/4495 Esas sayılı dosyasından 26/05/2022 tarihli tensip zaptı ile satış talebinin kabulüne karar verilerek Gümüşhane İcra Dairesine satış talimatı yazıldığını, kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılabilmesi mümkün olmadığını, bu sebeple icra dairesi tarafından satış talebinin kabulü kararının iptalini dava ve talep ettikleri görülmüştür....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, satış ilanı tebligatının usulüne uygun yapıldığını ve ihalenin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini ileri sürerek şikayetin reddi ile borçlunun ihale bedelinin % 20'sinden aşağı olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir. III....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle;Satış ilanının hem borçluya hem de vekiline usulüne uygun tebliğ edildiğini, satış tarihi ile ilam tarihi arasındaki sürenin bir ayı aşkın olduğunu, kıymet taktirinin üzerinden iki yıl geçmeden satış yapıldığını, kıymet taktirinin itiraza uğramadan kesinleştiğini, satış talebinin süresinde yapıldığını, ihaleye ilişkin takvime ve prosedüre uyulduğunu, ihale bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin %50 si ve satış-paylaştırma giderlerini karşıladığı, 11 kişinin katıldığı ihalede ihaleye katılımın engellendiği iddiasının gerçek dışı olduğu, davacı vekili T2'in 03.04.2019 tarihli dilekçesi ekinde vekaletnamesini takip dosyasına sunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir....
Kararı, şikayet olunan Türkiye ... Kurumu Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. 1)Şikayet olunan Türkiye ... Kurumu Genel Müdürlüğü alacağı kamu alacağı olup imtiyazlıdır. İİK’nın 106. ve 110. maddelerine göre 6 aylık ve 1 yıllık sürelerde satış istemesine gerek yoktur. Bu nedenle satış konusu araç haczi düşmediğinden mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2) Şikayetçi tarafından 1. sıra alacaklısı ...’ne şikayet dilekçesi ile herhangi bir şikayette bulunulmadığı halde tensip zaptında şikayet olunan olarak yazılarak tebliğat çıkarılması, yargılama sonunda da hakkında hüküm kurulmaması ve yargılama giderinin de birden fazla şikayet olunan olduğu halde hangi şikayet olunandan tahsiline karar verildiği hususuna hükümde yer verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan Türkiye ......
Şikayet olunan... vekili, müvekkilinin alacağının işçi alacağı olduğunu, şikayetçinin yasal süresi içinde satış talebinde bulunmadığını, haczinin düştüğünü, şikayetin her bir alacaklı bakımından ayrı ayrı yapılması gerektiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlar vekili, müvekkillerinin alacağının işçi alacağı olduğunu, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....