Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; icra müdürlüğünün haciz ve satış talebinin reddi kararına ilişkin şikayet niteliğindedir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16, 1163 Sayılı Kanun'un 19/son maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, alacağını tahsil etmek için icra takibi başlatıldığını, araç üzerine konulan haczin satım talebi olmadığı gerekçesiyle ihale günü itibariyle düşmüş olduğunun belirtildiğini, araç hakkında 1.500,00’er TL kıymet takdiri ve satış avansı depo edildiğini, satış avansının yatırılmış olması usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına geldiğini ileri sürerek, satış tarihi itibari ile dosyadaki haczin ayakta olduğunun kabulü ile sıra cetvelinin 1. sırasına müvekkilinin eklenmesine ve bakiye bedelin dosyaya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, icra dosyasından davacı tarafın haczinin, haciz tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun bir satış talebinin bulunmaması nedeni ile düştüğü, haczin düşmesi nedeni ile işbu alacağın sıraya alınmamasının doğru olduğu belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 20.04.2011 gün 2011/2825 Esas 2011/5280 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, süresinde satış istenmemesi nedeniyle düşen hacze öncelik veren sıra cetevlinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan banka vekili, avans yatırmadıklarını fakat satış istediklerini bildirerek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, şikayet olunanın yasal süresi içinde satış istediği, avansın her zaman tamamlanabileceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 20.04.2011 günlü ilamı ile "İİK'nun 59. maddesine göre, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemeyeceği, aynı zamanda İİK'nun 107. maddesi çerçevesinde şikayetçinin satış talebinde bulunup bulunmadığına bakılarak bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur....
Bir başka anlatımla icra müdürlüğü kıymet takdiri yapılmamış olması sebebiyle satış talebini reddedemez. Satış istenmiş olması ve satış avansının yatırılmış olması nedeniyle satış düşmez, icra müdürlüğünce kıymet takdiri yapılmadığı gerekçesiyle alacaklının satış talebinin reddedilmesi doğru degil ise de 29.01.2015 tarihli haczin düşmediği yönünde verilen şikayet konusu icra müdürlüğü kararı yerindedir. İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince 6352 sayılı Kanun değişikliğinden sonra taşınmazlarda satış isteme süresi haciz tarihinden itibaren 1 yıl olup, somut olayda 17.01.2013 tarihinde haczedilen taşınmazın 1 yıllık süresi içinde 06.01.2014 tarihinde satış avansı ödenerek satışı talep edildiğinden haczin düşmediği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir....
Şikayet olunan vekili, süresinde satış avansını yatırarak satış talebinde bulunduklarını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 28.03.2014 tarih ve 1763 E., 2381 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada 21.04.2005 tarihli talep üzerine konulan 11.05.2005 tarihli ilk hacizden sonra 03.11.2006 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğu tespit edilmiş ise de, geri çevirme kararı üzerin getirtilen şikayet olunanın icra dosyası fotokopilerinden bu satış talebine yönelik satış avansının yatırıldığına ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, yine ......
İcra Müdürlüğü'nün 2002/8332 Esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinin ikinci sırasında yer alan şikayet edilen bankanın haczinin iki yıllık süre içinde satış istenmemesi sebebiyle düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet edilene ayrılan paranın birinci sıradaki alacaklı Halk Bankası'na ödenmesini ve bu doğrultuda sıra cetvelinin düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet edilen vekili, şikayetçi borçlunun sıra cetvelinin iptalinde hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca satış talebinin süresi içinde yapıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet edilen T.İş Bankası A.Ş'nin ihtiyati haczinin 06.06.2006 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, İİK'nın 121. maddesi uyarınca karar alma tarihinin 28.01.2008 olup, satış işlemleri ve avans yatırmanın sürdüğü iki yıl kesintisiz olarak takipsiz bırakmanın söz konusu olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
a ait taşınmaza 07.04.2006 tarihinde haciz konulduğunu, 04.04.2008 tarihinde açık bir satış talebi olmaksızın, imar durumunun celbi, kıymet takdiri ve satış avansının depo edilmesi talebinin yapıldığını, bu talep geçerli bir satış talebi olmadığından İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğünü, yine borçlu...ın 5/8 hisse sahibi olduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi davası açılabilmesi için şikayet olunan tarafa İİK'nun 94 ve 121 maddeleri gereğince yetki verilmesine rağmen dava açılmadığını ve işlem yapılmadığından şikayet olunanın haczinin düştüğünü, müvekkilince açılan izale-i şuyu davasında ise taşınmazın satılarak, paraya çevrilmesine karar verildiğini, ortaklığın giderilmesi satış dosyasından 06.09.2011 tarihinde satışın yapıldığını, tüm haciz, izale-i şuyu davası ve taşınmaza ilişkin bilirkişi ücretleri ilan ve diğer tüm satış giderlerinin müvekkilince yapılmış olmasına rağmen İİK'nun 138/2 maddesine aykırı olarak bu miktarların müvekkilinin takip dosyalarına ödenmesine...
Birleşen dosyada şikayetçi vekili, kendisine tebliğ edilemeyen sıra cetvelinde dava dışı borçlu tarafından satış bedelinin bir kısmı temlik edilmiş olmasına rağmen alacağına yer verilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, şikayet olunanın haczinin iki yıllık süre içerisinde satış masrafı yatırılmadığından düştüğünü, haczin yenilenmesi diye bir kavramın kanunda olmadığını, düşen haciz sebebiyle şikayet olunana pay ayrılamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Birleşen dosyada şikayet olunan vekili, meskeniyet iddiasıyla dosya açıldığından satışın durduğunu, duran 11 aylık sürede satışın işlemediğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/503 E., 2013/434 K. sayılı kararı ile şikayetçinin haczinin düşmemiş olduğuna karar verildiği, dolayısıyla şikayet konusu taşınmaz üzerinde Konya 7. İcra Müdürlüğü'nün 16.372,56 TL'lik ve .......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/03/2017 tarih 2017/440 Esas 2017/452 Karar nolu mirasın gerçek reddi ilamını ekleyerek annesinden intikal eden taşınmazlara konulan haczin kaldırılmasını istemiş, satış işlemlerine devam edilmesi üzerine mahkemeye yapılan şikayet ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf talebi üzerine başvurunun reddine dair ek karar verilmiş, alacaklı vekili tarafından red kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İcra mahkemesince mirasın reddi kararı ibraz edilerek hacizlerin kaldırılması talebinin kabulü konusunda verdiği karar kesin nitelikte değildir. Bu nedenle mahkemenin istinaf başvurusunun reddi kararı yerinde olmadığından, 03/12/2018 tarihli Ek Kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Kararı şikayet edilen vekili temyiz etmiştir. Talep sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasıdır. Bedeli paylaşıma konu hacizli malın taşınmaz olduğu, şikayetçinin haciz tarihi olan ........2012 tarihinde yürürlükte bulunan 106. maddeye göre satış isteme süresinin iki yıl olduğu, bu nedenle şikayetçinin haczinin ayakta olduğu, şikayet edilenin hacizlerinden sonra haciz talebinde bulunmadığı, son haciz tarihi olan ....04.2015 tarihinde satış isteme süresinin değişen 106. maddeye göre taşınmazlarda bir yıl olduğu, bu süre içinde satış da yapılmadığından haczinin düştüğü, bu nedenle sıra cetvelinin iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen değişik gerekçe ile kabule karar verilmesi doğru görülmemiş sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir....