GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınmazın satış talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 3. İcra Dairesinin 2017/12613 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 tarafından borçlu Kamil Sarıaslan, Küçük Çınar Enerji Elektrik Üretim Satış ve Pazarlama İhracat İthalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında 17/11/2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 546.457,65 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, alacaklı vekilinin 18/12/2019 tarihinde satış talep ettiği, müdürlükçe 19/12/2019 tarihli karar ile hacizden itibaren bir yıllık satış isteme süresi geçtiğinden talebin reddine karar verildiği, işbu karar karşı 23/12/2019 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363....
Somut olayda, şikayet olunan alacaklı tarafından bir yıllık kanuni süre içinde satış istendiği, satış avansının ... ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin .... ve 61. maddesinde belirlendiği şekilde para olarak yatırıldığı, ... Müdürlüğü'nün taşınmazın kıymet takdirinin yapılmadığı gerekçesiyle satış talebini reddettiği dosya kapsamı ile sabittir. Sayın çoğunluk; ... Müdürlüğü'nün ret kararının şikayet yolu ile ... hakimi huzuruna getirilmemesi nedeniyle satış isteminin geçersiz olduğunu, bu nedenle de haczin düştüğünü kabul etmektedir. İİK'nın 106. maddesi ile alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amaçlanmıştır. Bu amaca uygun olarak alacaklı tarafından satış talebinde bulunulmuş, avans da yatırılmıştır. Satış talebinin red gerekçesi kıymet takdirinin yapılmamış olmasıdır.Bu red kararının, anılan yasal düzenlemeye uygun olan satış talebindeki haklılığı ortadan kaldıran bir karar niteliğinde bulunmadığını kabul etmek gerekir....
İcra Müdürlüğünün 2018/7990 Esas) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi neticesinde müvekkilinin taşınmazları üzerine haciz konulduğunu ve Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/199 Satış no'lu dosyası ile satış işlemlerinin başlatıldığını, taşınmazlardan bir tanesinin satışı ile dahi borcun tamamını fazlasıyla karşılayacak nitelikte olmasına rağmen iki adet taşınmaz haczedilerek taşkın haciz uygulandığını ve satış işlemlerine geçildiğini belirterek taşkın hacizlerin iptalini Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, 2309 Ada, 13 Parsel'de kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; Şikayetin ve satışın durdurulması talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine mahkemenin 12/01/2022 tarihli Ek Kararı ile anılan kararın kesin olarak verilmiş olduğu görülmekle istinaf talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/557 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılması istemiyle dava açtıklarını ve ipoteğin paraya çevrilmesi işlemlerine başlanılmaması konusunda ihtiyati tedbir kararı talep ettiklerini, talebin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, fakat icra müdürlüğünün 04.01.2012 tarihli kararı ile bu tedbir kararının kendilerini durdurmayacağına karar verdiğini, ipoteğin kaldırılması davalarının İİK.nun 72. maddesinde belirtilen davalardan olduğundan verilen ihtiyati tedbir kararı da takibin durdurulması mahiyetinde olduğunu, icra müdürlüğünün mahkemenin tedbir kararını yerindelik denetimi yapma hak ve yetkisinin bulunmadığından, takip dayanağı ipoteğin kaldırılması davasında verilen ihtiyati tedbir kararının sayın mahkeme tarafından doğrudan icraya yazılarak müzekkere ile bildirildiği halde bunun kendilerini bağlamayacağına karar vermenin satış ve benzeri istenmeyen sonuçlar ile mağduriyete sebep olacağını belirterek icra müdürlüğünün 04.01.2012 tarihli kararının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İflasın ertelenmesi davasında borçlular ... İnşaat Makine Lojistik San ve Tic. A.Ş ile ...- Isı Sistemleri Üretim ve Pazarlama A.Ş hakkında ... 9....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: " 25/11/2019 tarihinde alacaklı vekilince satış talebinde bulunulduğu ve 09/12/2019 tarihinde 300,00 TL satış avansı yatırıldığı, dolayısıyla usulüne uygun bir satış talebi bulunduğu, takip dosyasından bir çok taşınmaz üzerine haciz konulduğu, 300,00 TL avansın satış giderlerini karşılayacak tutarda olmadığı ve tamamlatılması gerektiği, avans satış giderlerini karşılamayacak tutarda ise icra müdürlüğünün bu eksikliği her zaman tamamlatmasının mümkün olduğu fakat icra müdürlüğünce avansın tamamlatılması talebinin 02/02/2021 tarihinde reddedildiği, bu haliyle 02/02/2021 tarihli müdürlük kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, Şikayetin KABULÜ ile İstanbul 24....
İcra Müdürlüğünün 2018/8199 E. sayılı dosyasından 01/08/2016 tarihli geçersiz talep ile konulan haczin kaldırılmasına, bu talepleri kabul edilmez ise konulan haczin, gayrimenkule yönelik1 yıllık süre içerisinde geçerli bir satış talebi olmadığından İİK 106,110. maddeleri gereği haciz düşeceğinden fekkine karar verilmesi talepli Küçükçekmece 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/204 esas sayılı dosyası ile memur muamelesini şikayet yoluna başvurduğunu, İİK 363 maddesinin son fıkrası açıkça "istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. " hükmünü içermesine rağmen esas ve talimat icra müdürlüğünde satış işlemlerine devam edilmesi üzerine yaptıkları 20/05/2021 tarihli satış işlemlerinin durdurulması taleplerine karşılık, İİK 363. maddesinden kaynaklı satışın durması kanun hükmünden kaynaklanmaktayken sayın hakimliğin ihtiyati tedbir kararı ile takip konusu miktarın %20 si miktarındaki teminat ile satışın durdurulması kararı verdiğini, bu karara istinaden Küçükçekmece 2 icra...
Somut olayda satış ilanı tebligatı, şikayetçi borçluların vekilleri adına çıkartılmış olup, şikayetçi borçlu ... vekili Av. ... adına çıkartılan satış ilanı tebligatı "..." şerhi ile 03.12.2014 tarihinde, şikayetçi borçlu .... vekili Av. ... adına çıkartılan satış ilanı tebligatı ise "... işçisi" şerhi ile 02.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ancak muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin tebligatların doğrudan sekreter-işçiye yapıldığı anlaşılmakla yapılan tebligatlar yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve yönetmelik hükümlerine aykırı olup, şikayetçi borçlu vekillerine yapılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğınce taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2020/1245 E. sayılı dosyasında alacaklı banka tarafından yapılan takip nedeniyle alacağını tahsil edemediğinden borçluya ait taşınmazların satışa çıkartıldığını, satış işlemlerinin Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2020/203 Talimat sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, taşınmaz satış ilanının gerçeği yansıtmadığını beyanla, satışın durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 08/11/2021 gün, 2021/1447 E. 2021/1553 K. sayılı kararla; "Şikayetin kabulü ile şikayet konusu İstanbul 10.İcra Müdürlüğü 2020/1245 Esas sayılı dosyasında satışı istenen, İstanbul ili, Tuzla ilçesi, 5 Pafta 2024 Parsel nolu taşınmazın satışının İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/498 esas dosyasının kesinleşmesine kadar durdurulmasına" karar verilmiştir....
Öte yandan, yasal iki yıllık süre içerisinde satış istenmiş ise de; alacaklı yanca 24.06.2011 tarihinde satışın durdurulması istenmiş olup,alacaklının bu talebi satış talebinin geri alınması niteliğindedir. Satış talebini geri alan alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren kalan satış isteme süresinde yeniden satış isteminde bulunulmadığı gibi, aynı taşınmaza alacaklının 25.07.2011 tarihli haciz talebi üzerine 28.07.2011 tarihinde yeniden haciz konulmuş ancak alacaklı tarafından satış talebinde bulunulmamıştır. Dolayısıyla, geçerli bir satış isteminin varlığından söz edilemeyeceğinden taşınmaz üzerindeki haczin kalkmış olduğu kuşkusuzdur. O halde, müdürlüğün 24.08.2016 tarihli kararında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından, yerel mahkeme tarafından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....