Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Somut olay bakımından yürürlükte bulunan İİK'nın 106. maddesine göre, taşınmaz mallar için satış isteme süresi iki yıl olmakla birlikte, aynı Yasa'nın 110. maddesi gereği süresinde satış talebinde bulunulmadığı takdirde haciz düşer. İİK'nın 111/.... maddesine göre ise; borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için ... dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106. maddedeki süreler işlemez. Somut olayda, ... ... Müdürlüğü'nün 2009/1261 takip sayılı dosyası kapsamında, şikayet olunan Halk ..., borçlulardan ... ve .. ... ile taksitlendirme anlaşması yapmış olup, borçlu ... ile bir anlaşma yapmadığından, bu borçluya ait taşınmazın satışının istenmesi için süre işlemeye devam edecektir. Bedeli paylaşıma konu olan borçlu ...'...
Şikayet ile, icra dairesinin bir işleminin kanuna aykırı olduğu veya hadiseye uygun bulunmadığı ileri sürülür. Şu halde, şikayet icra dairesinin bir işlemine karşıdır. Şikayet, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı başvurulan kendine özgü bir kanun yolu olup, bir dava değildir. Bu nedenle, şikayette davacı ve davalı terimlerinin yeri yoktur. Şikayette, şikayet eden ve şikayet olunan (veya karşı taraf) olmak üzere iki taraf vardır. Şikayet hakkı ise, şikayet konusu işlemin iptal ettirilmesinde hukuken korunmaya değer bir menfaati (yararı) olan, alacaklı, borçlu veya üçüncü kişilere aittir....
Düzeltme başvurusu vergi dairesince reddedilen yükümlü şikayet yoluna da gidebilir. Şikayet başvurusu da reddedildiği takdirde ret işlemine karşı dava açılabilinir. Buna göre, düzeltme-şikayet yoluna başvurabilmek için ortada düzeltilmesi gereken sakat bir vergilendirme işlemi bulunması ve bu işleme karşı vergi mahkemesinde dava açma süresinin geçirilmiş olması gerekmektedir. Diğer taraftan, 213 sayılı Yasada bir bütün olarak düzenlenen düzeltme-şikayet başvurusu sonucunda dava açabilmek için, düzeltme talebinin reddedilmesi üzerine şikayet yoluna başvurularak söz konusu prosedürün tamamlanması gerekecektir. Başka bir deyişle düzeltme-şikayet mekanizması sonucunda açılacak iptal davasının konusu şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlem olacaktır....
Bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 16.9.1993 günlü ve 1993/2959 sayılı Kararıyla; 3670 sayılı Yasanın 9.maddesine göre her türlü vergi ve resimden muaf olunduğu yolundaki iddia, Vergi Usul Kanununun 117 ve 118.maddelerinde açıklanan vergi hataların kapsamına girmediğinde, vergi mahkemesince çözümlenmesi gereken hukuki uyuşmazlık hakkında yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddinde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Karar Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24.maddesinin (1/j) bendi, Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlere karşı açılan davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görüleceğini kurala bağlanmıştır....
Hukuk Dairesi’nin 03.10.2017 tarihli 2015/7771 Esas, 2017/2478 Karar sayılı ilamı ile; şikayetçinin taraf olmadığı bir şikayet hususunda verilen karar şikayetçi açısından hüküm ifade etmediği, şikayetçinin şikayetleri değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; sıra cetvelinde birinci sırasında bulunan şikayet olunana pay ayrıldığı, diğer alacaklılara dağıtılacak para kalmadığı ve bu payın harici tahsili nedeniyle şikayet olunana satış bedelinin ödenmeyeceği, bu durumda bu payın diğer alacaklılar arasında dağıtımı için yeni bir sıra cetveli düzenleneceğinden müştekinin hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3681 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 21.06.2015 tarihli sıra cetvelinde, şikayetçiler takiplerinin 1. sırada yer alması ve bedelin garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itiraz üzerine 17.03.2010 ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/172 esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davası sonucu hükmedilen inkar tazminatı alacağı için satışı yapılan taşınmaza 11.11.2011 tarihinde haciz konulduğunu, ... 19....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle şikayet olunanın, satış talebinin reddine dair icra müdürü işleminin iptali için yasal yollara başvurmadığının anlaşılmasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karar, şikayet olunanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunanlar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunanlar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçlu şirkete 20.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, Borçlu şirket yetkilisi tarafından 26.02.2014 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirapzın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin kararın henuz kesinleşmediği dolayısı ile henüz takip kesinleşmeden 09/03/2016 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet tarihi itibariyle kesinleşmiş bir takip bulunmadığından, CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma...