İcra Müdürlüğü'nün 2005/2951 E. sayılı dosyasında derece kararı yerine kaim olmak üzere düzenlenen 22.06.2013 tarihli kararda, bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kayıtlarına şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davası kapsamında 04.05.2005 tarihinde ihtiyati haciz şerhi işlendiği ve tasarrufun iptali kararının 12.10.2010 tarihinde kesinleştiği, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davası kapsamında ise 10.03.2005 tarihinde gerekli şerhin işlendiği ve anılan dava neticesinde verilen 2012/564 K. sayılı tasarrufun iptali kararının henüz kesinleşmediği belirtilerek satış bedelinin tamamının şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, müvekkili banka lehine işlenen 10.03.2005 tarihli ihtiyati haciz hükmündeki şerhin, şikayet olunanın 04.05.2005 tarihli ihtiyati haczinden önce olduğunu ve satış tarihinden önce 13.12.2012 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü ileri sürerek, 22.06.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline, taşınmazın satışından elde edilen paranın tamamının müvekkiline ödenmesine...
- K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlu aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, davanın henüz sonuçlanmadığını, borçluya ait taşınmazlara 26.04.2013 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, şikayet olunanın açmış olduğu tasarrufun iptali davasında ihtiyati haczin 02.10.2013 tarihli olduğu, taşınmazların satıldığı ihale bedelinin tamamının şikayet olunan dosyasına ödendiğini, müvekkilin açtığı tasarrufun iptali davasının lehlerine sonuçlanabileceğini, bu nedenle davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline ve devam eden tasarrufun iptali davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlandığını ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasının sonuçlanmadığını, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....
İ.. hakkında başlatılan icra takibinde borçlunun mal kaçırması nedeniyle tasarrufun iptali davası açtıklarını, aynı borçlu hakkında şikayet olunanların da tasarrufun iptali davaları açtıklarını, müvekkilince açılan davanın 10.07.2012 tarihinde, şikayet olunanlar tarafından açılan davaların ise 20.03.2012 tarihinde karara bağlandığını, taşınmazların satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin şikayet olunanlar arasında garameten paylaştırıldığını, tasarrufun iptali davalarının karar tarihlerine göre müvekkilinin haczinin şikayet olunanların hacizlerinden daha sonra kesin hacze dönüştüğü gerekçesiyle sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, tasarrufun iptali davalarının farklı mahkemelere tevzi olunması nedeniyle farklı tarihlerde karara çıkmalarından kaynaklanan bu haksız durumun müvekkiline yükletilemeyeceğini ileri sürerek, üç taşınmaz için ayrı ayrı düzenlenen sıra cetvellerinin iptali ile müvekkilinin garameten paylaştırmadan faydalandırılmasına karar verilmesini...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/729 sayılı dosyası üzerinde açılan tasarrufun iptali davasının gerekçeli kararında da belirtildiği, bu bakımdan ........2009 tarihli ihtiyati haciz sahibi şikayetçinin, İİK'nın 100. maddesine göre, şikayet olunan ........2011 tarihli kesin haczine iştirak koşullarını taşıdığı, satış bedelinin taraflar arasında garameten paylaştırılması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları için geçici hukuki himaye olarak Kanun Koyucu İİK'nın 281/.... maddesi ile ihtiyati tedbir değil, iptale tabi tasarrufun konusunu oluşturan mal üzerine ihtiyati haciz konulmasını öngörmüştür. Tasarrufun iptali davalarında İİK'nun 281/.... maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür....
alacaklılardan önce ödeme yapılması gerektiği, bu nedenle taşınmazın haciz tarihi şikayetçinin haciz uyguladığı tarihten sonra olsa bile tasarrufun iptali davasına dayalı olduğundan öncelikli olarak bu alacağın ödenmesi gerektiği, şikayetçi tarafın şikayet dilekçesinde belirttiği diğer alacaklı olduğu dosyalarda 2000 tarihinde konulan hacizlerden sonra konulmuş haciz bulunmadığından bu dosyalardaki hacizlerin zaten düştüğü, bu itibarla bu dosyaların hacizlerinin değerlendirmeye alınmadığı, tasarrufun iptali nedeniyle şikayet olunanın takip dosyası alacağının öncelikli olmasına dair hususların bu dosyalar için de geçerli olduğu, gerek şikayet olunanın dosyasında taşınmaza konulan ve hala geçerli olan haciz tarihinin, şikayetçi tarafından aynı taşınmaza İstanbul 13....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet olunan tarafından açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz kararı değil ihtiyati tedbir karar verildiğini, sıra cetvelinde müvekkiline de pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. İcra mahkemesince, şikayetçi banka tarafından açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz değil ihtiyati tedbir kararı verildiği, şikayet olunan ... Şirketinin açtığı tasarrufun iptali davasında ise ilgili mahkemece teminatı alınarak, İİK 281/2. maddesi hükmüne dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, ancak tapuya ihtiyati tedbir olarak şerh edildiği, öte yandan her iki tarafın açtıkları tasarrufun iptali davasında verilen kararın ihtiyati tedbir olduğu kabul edilse bile davalardan sonra uygulanan kesin haciz tarihlerine göre, şikayet olunan ......
Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve ....07.2009 tarihinde kabul edilen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin şikayet olunanın borçlusu aleyhine açtığı ve ........2009 tarihinde sonuçlanan ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/165 esas sayılı tasarrufun iptali davasından önce olduğu, bu durumda şikayetçinin hacizlerinin daha önce kesinleşmekle, İİK'nın 100. maddesine göre şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....
SGK İl Müdürlüğü'nün haczinden daha eski olduğu gerekçesiyle, 13.09.2011 tarihli işlemin iptali ile davacı ...'nin alacağının cetveldeki yerinin birinci sıra olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... SGK İl Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup sıra cetvelinin iptali istemi ile yapılan şikayetler, cetvel suretinin tebliğinden ( İİK.m.141 ) itibaren yedi gün içinde yapılır (İİK.m.142 ). Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, re’sen gözetilir. Somut olayda, sıra cetveli şikayetçi vekiline 26.09.2011 günü tebliğ edilmiş, şikayet ise yasal yedi günlük süreden sonra 05.10.2011 gününde yapılmıştır. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ......
Müdürlüğü'nün 2011/3149 Esas sayılı takip dosyasında hazırlanan ....06.2012 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunana .... sırada yer ayrılmış ise de, müvekkilinin hacizlerinin şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacizlerden daha evvel kesinleştiğini, şikayet olunanın alacak miktarının da yanlış yazıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkili tarafından açılan tasarrufun iptali dosyasında ....02.2006 tarihinde tapu kayıtlarına konulan ihtiyati hacizlerin, davanın sonuçlandığı ....03.2009 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü, şikayetçinin hacizlerinin 06.....2009 tarihli olduğunu, sonraki maliklerin borçlarından doğan hacizlerin tasarrufun iptali davasını kazanan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, şikayetçinin hacizlerinin düştüğünü ve bu nedenle dava açma ehliyeti olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Şti.’nin temlikten sonra ve tasarrufun iptali davası açılmadan önce uygulanan ihtiyati hacizlerinin geçersiz olduğu, asıl dosyada şikayetçi alacaklı .... Ltd. Şti. tarafından açılan tasarrufun iptali davasında İİK 288/2. maddesi hükmüne dayalı olarak ihtiyati haciz uygulandığı ve bu ihtiyati haczin davanın kabulü ile kesin hacze dönüştüğü, ayrıca davadan sonra da kesin haciz uygulandığı, alacaklılar .... Ltd. Şti. Ve . .... Hizm. Ltd.Şti.’nin tasarrufun iptali davası sırasında ya da sonradan uygulanmış hacizleri bulunmadığı belirtilerek, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan .... İnş...Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen dosyalarda .... İnş.Ltd....