Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmekte olup, icra takip dosyasında 103 davet kağıdının davacı borçluya bizzat 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 25/02/2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, diğer iddialarının yanında meskeniyet şikayetinin halen derdest olduğunu belirterek ihalenin feshini talep etmiş, mahkeme, meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bu şikayet neticelendirilmeden ihalenin feshine karar vermiştir. İİK.nun geçici 7. maddesi; “(Ek: 2/3/2005-5311/29 md.)...
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Somut olayda, kıymet takdiri raporunun borçluya 23/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun haczi o tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiği, davacının şikayetini 02/03/2020 tarihinde yaptığı, 7 günlük şikayet süresinde haczedilemezlik şikayetinin bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, borçlu aleyhine yapılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapıldığı, seçilen takip şekli uyarınca haciz aşaması bulunmadığından davacı borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığı, davalı ... ile davalı Banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği ve sözleşmeyi dava dışı ...'...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK.nın 82. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK.nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde şikayetin konusu kalmayacağından başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 26/11/2020 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacıya 05/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 12/01/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu sabittir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....
haricen öğrenildiğini, söz konusu taşınmazın müvekkilinin haline münasip bir konutu olduğunu, başka bir evinin de bulunmadığını belirterek meskeniyet şikayetinin kabulüne ve taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Söz konusu düzenlemeye göre, şikayet süresi, işlemin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, davacılara şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, davacının 17/09/2018 tarihinde ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu tarih itibariyle hacizden haberdar olduğunun kabulü gerektiği, aksi düşünülse dahi kıymet takdir raporunun davacıya 28/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünün iddia edilmediği, belirtilen tarihlere göre haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf nedenleri de yerinde değildir....
Uyuşmazlık; İİK'nın 82/12.maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK’nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi, geçimi için zaruri olan arazisi ve aile konutu olduğunu ve taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi tarafından kıymet takdirine itiraz talebi yönünden dava dosyasının tefrik edildiği ve eldeki başvurunun meskeniyet şikayeti bulunduğu, mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....