İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.09. 2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı hakkında başlatılan icra takibinde yapılan sorguda çıkan 4 adet taşınmaza haciz şerhinin 21/05/2018 tarihinde eklendiğini, meskeniyet iddiasına konu olan taşınmazın satış işlemleri öncesi süresi içerisinde davacıya 103 davetiyesinin gönderildiğini, bu tarihe kadar geçen sürenin yaklaşık 4 yıl olduğunu, bu süreç içerisinde davacının banka hesaplarına ve aracına da haciz konulduğunu, meskeniyet şikayetini kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayetinin kabulü ile İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2017/1529 Esas sayılı dosyasında şikayete konu Manisa İli, Kula İlçesi, Bey Mah., 158 ada 81 parselde kayıtlı 2. kat 3 nolu bağımsız bölüm üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayet konusu taşınmazın şikayet eden T1 tarafından hacizli bir şekilde sonradan devralındığını, şikayetin süresinde olmadığını belirterek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...başvuru öncelikle şikayet hakkı yönünden incelenmiş olup şikayete konu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, 15094 ada, 631 parsel, 16 nolu bağımsız bölümün şikayet eden tarafından üzerinde haciz kaydı bulunmasına rağmen 06/09/2019 tarihinde devralındığı, şikayet edenin taşınmazı devralırken İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/4654 Esas sayılı dosyası ile 4652 Esas sayılı dosyalarından 27/02/2018 tarihinde konulan hacizlerden haberdar olduğu, tapu sicilinin aleniliği ilkesi gereğince kimsenin bu kayıtları bilmediğini iddia edemeyeceği gözetildiğinde, üzerinde haciz kaydı bulunan bir taşınmaz devralındıktan sonra, bu taşınmaz için meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından şikayet eden isteminde haksız bulunmuştur....
İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK.nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır: 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler kamu düzenine aykırıdır. Bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebilir (Prof. Dr....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, taşınmazın borçlunun haline münasip evi alması için gerekli 180.000,00 TL'den aşağı olmamak üzere satılması ile satıştan elde edilecek paradan 180.000,00 TL'nin borçluya verilmesine, bakiye kısımdan alacaklıya ödenmesine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine,Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; meskeniyet şikayetini ileri sürerek haline münasip evi üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlunun bildirdiği adrese ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, meskeniyet iddiası olan adreste kimse olmadığından muhtara tebligat yapıldığını, davacı borçlunun ailesiyle birlikte bu konutta ikamet ettiği beyanlarına karşın icra takip dosyasından kıymet takdirinden dolayı haberdar olduğu beyanının gerçeği yansıtmadığını, anılan taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olmadığını ve hatta orada oturmadıklarının çok açık olduğunu, keşifte eksik inceleme yapıldığını, taşınmazda kimin oturduğunun tespit edilmediğini, taşınmazda aile konutu şerhi bulunmadığını, davacının birden çok taşınmazı bulunduğunu, meskeniyet iddiası için şikayet süresinin geçirildiğini belirterek, mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir....
Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin haksız, yersiz ve kötüniyetli olduğunu, istinafın süresinde olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, İİK nun 82/12 maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olduğunu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işleminin de olmadığından meskeniyet iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı olarak gösterilen T2'ın takipte borçluluk sıfatı bulunmadığından husumet ehliyeti olmadığını, ayrıca davanın 7 günlük yasal sürede açılmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen meskeniyet ve haline münasip ev ididalarının ipoteğin paraya çevrilmesi dosyasında ileri sürülemeyeceğini, davacı/borçlu T1'ın, Anadolubank A.Ş tarafından İsmer Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti lehine veya kendi açılmış veya açılacak ticari krediler için...
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının süresinde şikayet dilekçesi vermediğini, İzmir 3....
Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesinin isabetli olmasına (taşınmaz üzerinde davacı tarafından haciz tarihinden önce tesis edilmiş rızai ipotek bulunmakta olup ipotek lehtarının takip dosyasına gönderdiği beyanına göre ipoteğe konu borç haciz tarihinde halen ödenmemiştir) göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
Dava aşkın haciz şikayeti ve İİK 82/1- 12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....