nin temliknamede sıfatı olmadığı halde pay ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu, ayırca müvekkilinin sıra cetveline alınan ilama dayalı işçi alacağının sadece asıl alacak bölümüne pay ayrıldığını, faiz ve fer'ilerinin hesaba katılmadığı gibi kambiyo senedine dayalı ilamsız takibe konu alacağının da esasen işçi alacağı niteliğinde olduğu halde sıra cetvelinde pay ayrılmamasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiş, yargılama sırasında şikayet olunan... Profil San. Ltd. Olarak tavzih etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiş, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizin 05.....2012 gün 2012/4771 Esas 2012/6412 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Bu kez, şikayetçi vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, ......
ŞİKAYET Şikayetçi borçlular şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından aynı alacağın tahsili için öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, daha sonra iş bu dosya ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, alacaklının tercih hakkını kambiyo takibinden yana kullandığı için ipotekli takip yapamayacağını belirterek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmış olup, sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, mükerrer takip söz konusu olmayıp, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile alacağın tahsil edilemeyen kısmı bulunduğunda bakiye alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinden devam edileceğini, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Mayıs Vergi Dairesi'nin alacağının rüçhanlı olarak birinci sırada yer alması gerektiğini, şikayet olunan bankanın alacağının taşıt alım kredisine değil kambiyo senedine bağlı alacak olduğunu, bu nedenle birinci sırada yer almaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile alacaklarının birinci sıraya yazılmasını talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçlu şirketin kullandığı ve diğer borçlunun da kefil olduğu kredi için ... plaka sayılı aracın rehin verildiğini, kambiyo alacağı olsa bile rehinle temin edilen alacağın birinci sırada yer alması gerektiğini, aracın fiili haczinin yapıldığını, satış sonrası sıra cetveli düzenlendiğini, İİK'nın 206. maddesi gereği müvekkilinin alacağının, aracın aynından kaynaklanan vergi borcu dışındaki borçlara göre rüçhanlı olduğunu, şikayetçinin alacağının ise aracın aynından kaynaklanmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Somut olayda, alacaklı, takibe konu bononun borçlu şirkette çalışmasının karşılığı olarak kıdem tazminatı yerine kendisine verildiğini ve bunu dava dilekçesine ekli belgelerle ( şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu bordrosu ve tazminat ödemeleri başlıklı belge) ispatlayabildiğini, kıdem tazminatının işçilik alacağı olduğunu ve iflas erteleme tedbir kararında işçilik alacaklarının İİK 206. maddede sayıldığından bahisle bu alacaklara ilişkin takiplerin durdurulamayacağını belirtilmiş; borçlu şirket, takibin kambiyo senedine dayalı olarak başlatıldığını, kambiyo evrakının sebepten mücerret ödeme aracı olduğunu, davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme 17.11.2015 tarihli icra memur işleminin kaldırılmasına karar vermiştir. Bono kayıtsız şartsız ödeme taahhütünü içeren ve sebebe bağlı olmayan bir kıymetli evraktır. Alacaklının kambiyo senedinin kaynağının şu veya bu nedenle olduğunu belirtmesi borçlu tarafından kabul edilmedikçe senedin kambiyo vasfını etkilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, sair şikayet ve itirazları ile birlikte, takibin kesinleşmesinden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığını ileri sürerek zamanaşımının oluştuğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir....
nin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince davalı şirkete 12.000.000.000 TL. bedelli bir bono verdiğini, buna rağmen dairenin teslim edilmediğini, dairenin müvekkiline tesliminin de hukuken imkansız olduğunun anlaşıldığını, bununla birlikte, davalının haksız olarak kendi edimini yerine getirmeden bu bonoya dayalı olarak aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibine giriştiğini, senedin üzerine "ciro edilemez" şerhi yazılması nedeniyle bononun kambiyo senedi olma niteliğini yitirdiğini, bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapılamayacağını, ileri sürerek, şikayet yoluyla takibin iptaline ayrıca; davalının kendi edimini yerine getirmeden icra takibi yaptığından bedelsizlik nedeniyle itiraz yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bununla birlikte şekil olarak cironun alacağın temliki şartlarını bünyesinde barındırdığı söylenemiyorsa, artık senedi devralan kişi senede dayalı olarak hak sahibi sıfatını iktisap edemeyecek ve kambiyo hukukuna ilişkin hiçbir hukuki imkandan özellikle İİK’nın 170/a-2. maddesi uyarınca kambiyo hukuku kapsamında takip hakkından yararlanamayacaktır. Somut olayda, takip dayanağı senetler nama yazılı olarak düzenlenmiştir. Buna rağmen lehtar tarafından kaşe basılıp imzalanmak suretiyle yapılan ciro beyaz ciro niteliğinde olup, alacağın temliki niteliği taşımamaktadır. Bu durumda, takip alacaklısı lehtar olmadığından yetkili hamil değildir....
Temel borç ilişkisinden doğan def’iler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def’ini kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2017/1888 Esas sayılı dosyasında dava dışı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, işbu dosya alacağına dayalı olarak açılan ve karar verilen tasarrufun iptali davasında taraf olduğunu, bu sebeple dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu, takip konusu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, çekte yazan keşide ve ibraz tarihlerinde ... Su Ürünleri Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi'nin hukuken varlığını sürdürdüğünü ... Su Ürünleri Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi diye bir şirketin mevcut olmadığını, çekin zamanaşına uğradığını, şikayet ve itiraz konusu olan bu hususların kamu düzeninden olması sebebiyle süresiz şikayet hakkına sahip olduğunu, tasarrufun iptali davasının bedele dönüştüğünü, işbu davanın sebebinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinin semeresiz kalmasından kaynaklandığını ileri sürerek şikayet ve itirazının kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. II....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, borçlu aleyhine yapılan takipte araç üzerine 15.10.2014 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada koyulan hacizden daha önce ihtiyati haciz koyulduğunu ancak sıra cetvelinde şikayetçiye pay ayrılmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İİK’nın 100. maddesindeki şartları taşıması halinde ihtiyati haciz alacağının kendinden önceki kesin hacze iştirak etmesinin mümkün olduğu, İİK'nın 100. maddede ilk hacze iştirak edebilecek alacaklılar belirtilmiş olduğu, kambiyo senedine dayalı alacaklar ilgili madde kapsamına girmediği, şikayetçinin alacağının kambiyo senedine dayanak alacak olduğu, İİK’nın 100. maddesindeki şartları taşımadığı ve düzenlenen sıra cetvelinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....