"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şikayet yoluyla haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ :12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Haczin kaldırılması istenen şikayet konusu taşınmazın tüm tedavüllerini ve üzerindeki tüm şerh ve takyidatları gösterir şekilde ayrıntılı tapu kaydı ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2018 NUMARASI : 2018/1070 ESAS - 2018/1146 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu müvekkili aleyhinde yapılan takipte ihtiyati haciz kararı alındığının ve takibe de geçildiğini ihtiyati haczin kaldırılması yetkisinin icra mahkemesinde olduğunu, dosya borcunun teminat olarak yatırmak istediklerinin ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve şikayet etmiştir....
bağlı birim olduğu, devlet mallarının haczedilemeyeceğinden dolayı mehil vesikası verilmesinin ve haczin kaldırılarak, haczedilen 39.437,58 TL'nin iadesinin talep edildiğini, icra memurluğunca 29/05/2019 tarihli kararla "dayanak ilamda anılan T6 Başkanlığını temsilen T2nın belirtilmiş olduğu, T2 adına teminatsız olarak mehil belgesinin düzenlendiği, T1 tüzel kişiliği olmadığından yeniden mehil belgesi düzenlenmesi talebinin reddine, mehil belgesi talebinden önce yapılan hacizle ilgili olarak ise ,haczin kaldırılması ve paranın iadesi konusunda ,haczedilen paranın dosyaya aktarılması halinde alacaklıya ödenmemesine ve borçluya 103 davetiye gönderilmesine" şikayet yolu açık olmak üzere karar verildiğini, tüzel kişiliği bulunmayan T6 parasının devlete ait olduğunu, İİK m. 82/1 e göre de devlet mallarının haczinin mümkün olmadığını beyanla T6nin hesabına konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; şikayetçilerin haczin kaldırılması için genel mahkemelerde mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerektiğini, dar yetkili icra mahkemesinde takip hukukuna göre değerlendirme yapılması gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/18 E. - 223 K. 08/09/2000 tarihli kararıyla, haczin kaldırılması istenilen taşınmaz yönünden de karar verilerek alacaklının alacağını karşılayacak şekilde borçlu ve üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptal edildiği, haczin tasarrufun iptali davası sonrası 08/02/2001 tarihinde mahkeme kararına dayanarak verildiği, taşınmaza konulan haczin kaldırılması yönünde müdürlüğün taktir yetkisinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda, icra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih olan 08.02.2001 tarihinden önce 20/07/1999 tarihinde taşınmazın takip borçlusu Hayati Arslan tarafından şikayetçi 3. kişi ...'...
Alacaklının, 50.000 TL harici tahsil yaptığını belirterek, haczin kaldırılmasını istediği, icra müdürü tarafından borcun tamamına ilişkin tahsil harcı talep edildiği, alacaklının şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvuruluğu anlaşılmıştır. Borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde haczin kaldırılmasının talep edilmesi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil eder (Yargıtay 12.HD 2020/7534 E, 2021/2515 K; Yargıtay 12.HD 2020/5775 E, 2021/408 K). Somut olayda; borçlunun adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için kanuna uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Mahkemece; alacaklı vekilince verilen 20/08/2014 tarihli dilekçe ile borçlu kurum tarafından borcun ödenmesi nedeniyle hacizlerin kaldırıldığını bildirmesi üzerine şikayetin konusu kalmadığından şikayet konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm; şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasına, haciz konulan hesapdan şikayet tarihinden sonra para gönderildiği, alacaklılara ödendiği ve alacaklı vekilinin hacizlerin kaldırılması talebi üzerine İcra Müdürlüğü'nce haczin kaldırılmasına dair yazı yazıldığı anlaşılmaktadır. Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesi haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, takip dosyasının incelenmesinde borçlunun meskeniyet iddiasına konu taşınmaza 09.08.2012 tarihinde ilk haczin konulduğu, bu tarihten sonra 11.06.2014 tarihinde ikinci bir haciz işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de her haciz yeni bir şikayet hakkı doğurur. O halde mahkemece borçlunun başvurusunun son haciz işlemi yönüyle İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup olmadığının tesbiti ile başvuru süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....