Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, haczedilemezliği öne sürülen....Parselde borçlu adına kayıtlı 11 bağımsız bölüm numaralı mesken vasfındaki taşınmaza 17.07.2013 tarihinde haciz konmuş ve bu haciz tapuya 18.07.2013 tarihinde şerh verilmiştir. Taşınmazın parsel, sayfa ve cilt no'su belirtilerek haciz konduğuna dair 24.01.2014 tarihinde 22 örnek davet kağıdı düzenlenerek borçluya 03.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, şikayetçinin meskenine haciz konduğunu 103 tebligatı yapılan 03.02.2014 tarihinde öğrendiği, ancak İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süreyi geçirerek 18.06.2014 tarihinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16 ve 85. maddeleri uyarınca borçlu olunmadığı halde haciz uygulandığı iddiasıyla icra memur işlemini şikayet ve hacizlerin kaldırılması, sorumlu olunan borç miktarından fazla haciz uygulandığı iddiasıyla aşkın haciz şikayetine ilişkindir. Somut olayda, Manisa 4....
Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde, İİK.nun 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi, talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. (Yargıtay 12....
Somut olayda; borçlu hakkında alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiği için bu takip yolunda haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
Somut olayda; borçlu hakkında alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiği için bu takip yolunda haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/2101 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve Pervin Türkçü aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi olduğu, 6 örnek icra emrinin davacıya 07/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, şikayetin icra emri tebliğinden itibaren açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ise haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur....
İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Şikayete konu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin 07/08/2020 tarihinde hazırlanıp e-tebligat yoluyla davacı/borçlu vekiline 13/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğu, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü anlaşıldığından Mahkemenin şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı/borçlu vekiline, daha sonra aynı haciz için yeni bir 103 davetiyesi gönderilmesi, şikayet süresi haczin öğrenilmesi ile başlayacağından yeni bir şikayet hakkı vermez. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/21101 Esas ve İstanbul 8 İcra Müdürlüğünün 2019/3741 esas sayılı takip dosyalarında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine" karar verildiği, takibin durdurulmasına dair bir karar verilmediği, takibin durdurulmasına karar verilmediğinden icra müdürlüğünce borçlunun banka hesaplarına haciz konulması işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, yine icra müdürlüğünce aşkın haciz işlemi uygulandığı iddia edilmiş ise de; hangi banka hesabına konulan haczin aşkın olduğuna dair bir beyanda bulunmadığı, aşkın haciz uygulanan banka hesabına ilişkin mahkemelerince resen tespit yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine 20/05/2015 tarihinde haciz konulmuş olup, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olmasına, süresinde satış avansı da yatırılmak suretiyle usulüne uygun bir satış talebinde bulunulmadığından İİK'nun 110. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki haczin şikayet tarihi olan 09/06/2016 tarihinden önce düşmüş olmasına, bu durumda borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmamasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Verilen bu karar 30/04/2019 tarihli hacze ilişkin olup 22/10/2021 tarihli hacze yönelik eldeki şikayet yönünden kesin hüküm oluşturmaz. Öte yandan İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda istinaf incelemesi sırasında icra müdürlüğünün 09/11/2022 tarihinde takip dosyasının infazen kapatılmasına, 11/11/2022 tarihinde ise hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....