WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TK. 32. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu tebliğ alan kişi tarafından ileri sürüldüğünde ve mahkemece de bu usulsüzlük kabul edildiğinde yapılan tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte öğrenme tarihinin, öğrenme tarihi tespit edilemiyorsa bildirdiği veya şikayet tarihi öğrenme tarihi kabul edilerek mahkemece bu tarihin tebliğ tarihi olduğunun tespitine karar verilir. Somut olayda şikayetçi birinci gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük ileri sürmemiştir. Şikayet, kendisine gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkindir. Birinci haciz ihbarnamesi usule uygun olduğundan 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmesi doğrudur....

    Somut olayda her ne kadar, şikayetçi tarafından İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de , üçüncü haciz ihbarnamesinin 3. kişiye 05/03/2015 tarihinde tebliğ edildiğine ve 3. kişi tarafından üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 05/03/2015 tarihinde, şikayete konu ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, 3. kişi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 05/03/2015 tarihinden itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      karar müvekkiline tebliğ edilmediğinden bu hususun müvekkilinin itirazının devam ettiği düşüncesine ittiğini, davanın kabulü ile davalı tarafın müvekkiline ikinci haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak ihbarnamenin tebliğinin muhtara yapıldığını ve usulsüz olduğunu, müvekkilinin bu ihbarname hakkında bilgi sahibi olamayıp itiraz edemediğinden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinin de Tebligat Kanununa aykırı bir şekilde müvekkilinin reşit olmayan 16 yaşındaki oğluna yapıldığını, usulsüz tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarname içeriğinde belirtilen 15 günlük menfi tespit davası açma süresinin kaçırılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili üzerine kayıtlı malvarlıklarına haciz şerhi işletildiğini, söz konusu tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle haciz kesinleşmemiş olacağından usulsüz haczin de kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin usulsüz tebliğ edilen İcra İflas Kanunu madde 89/2 ve 89/3'e göre gönderilen tebligatların öğrenme tarihinin...

      öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının bozulduğu ,bozma kararı üzerine mahkemece 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usul ve yasaya uygun olmadığından 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 25/12/2015 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usulüne uygun olmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin çıkarılamayacağı gerekçesi ile şikayetçiye gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16.maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup, icra müdürlüğünce kendiliğinden nazara alınıp tebligatın usulsüz olduğu değerlendirilerek alacaklının haciz isteminin reddine karar verilemez. O halde mahkemece icra müdürlüğünün, alacaklının haciz isteminin reddine dair 28.10.2014 tarihli işleminin yukarıda açıklanan gerekçelerle iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, üçüncü kişiler tarafından icra mahkemesine getirilmiş usulsüz tebligat şikayeti olmadığı halde, tebliğ işlemi denetlenip haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğundan bahisle şikayetin reddi şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Somut olayda her ne kadar, şikayetçi tarafından İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de , üçüncü haciz ihbarnamesinin 3. kişiye 29/09/2015 tarihinde tebliğ edildiğine ve 3. kişi tarafından üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğü açıkça ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği olan 29/09/2015 tarihinde, şikayete konu ikinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, 3. kişi, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 29/09/2015 tarihinden itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            en geç ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 01.06.2022 tarihinde şikayete konu birinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğu, ikinci haciz ihbarnamesi tebliği usulsüzlüğünün de açıkça ileri sürülmediği gerekçesi ile şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir....

              Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, sadece müvekkiline 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 09/11/2021 olarak düzeltilmesinin talep edildiği, ancak aynı icra dosyasında davacı şirkete 89/2 haciz ihbarnamesinin de tebliğe çıkartıldığı ve 02/11/2021 tarihinde TK'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış olup, yapılan 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddia edilmediğinden, davacı tarafın en geç bu tarihte şikayet konusu yaptığı 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinden haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, buna göre şikayetin 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi olan 02/11/2021 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, şikayetin son gününün resmi tatil gününe de denk gelmediği, bu yasal süre geçirildikten sonra 10/11/2021 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden...

              Tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16.maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup, icra müdürlüğünce kendiliğinden nazara alınıp tebligatın usulsüz olduğuna karar verilemeyeceği gibi, icra mahkemesince de re'sen inceleme konusu yapılamaz. Somut olayda, 3. kişi ...'e, birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmemesi üzerine ikinci hacizi ihbarnamesi gönderildiği, ikinci haciz ihbarnamesinin 18.12.2014 tarihinde tebliği üzerine 3. kişinin süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklının talebi doğrultusunda işlem yapılarak üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle istemin reddedilmesi bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....

                Mahkemece şikayetçi tarafından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğlerinin usulsüz olduğuna ilişkin bir şikayetinin olmadığına ilişkin gerekçesi davacının şikayet dilekçesindeki beyanları dikkate alındığında dairemizce yerinde görülmemiş ise de, 89/2 haciz ihbarnamesinin 19.09.2019 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği anlaşılmakla davacının usulsüzlüğünü iddia ettiği birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerini en geç bu tarihte öğrenmiş sayılacağı, bu tarihe göre de yasal 7 günlük sürede birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğünün şikayet konusu edilmediğinden, davacı üçüncü kişiye bakiye borç muhtırasının da 23.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddia edilmediğinden 11.11.2019 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinden de en geç 23.12.2019 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden haciz ihbarnamelerine itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu