"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet, İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Bakırköy 22. İş Mahkemesi'nin 2013/321 Esas-2013/154 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibine başlandığı; borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, takip konusu borcun takipten önce ödendiğini, talep edilen faizin fahiş olduğunu belirterek icra takibinin iptalini istediği, Mahkemece takip talebi ve icra emrinde ücret alacağı faizinin 1195,03 TL, bayram genel tatil ücreti faizinin 87,82 TL olarak düzeltilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Maddesine uygun olmasına, bilahare çıkarılan 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin T.K'nın 21/2 maddesine uygun olmasına, davanın gecikmiş itiraz değil, usulsüz tebligat şikayeti olmasına, öğrenme tarihinin tanıkla tespitinin usulen mümkün olmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 5....
Mahkemece, davacının haciz ihbarnamelerine karşı gecikmiş itiraz yoluna başvurmaması ve davanın ispat edilemediği gerekçeleriyle ret kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Yapılan takip bakımından üçüncü kişi durumunda bulunan davacı, yasanın kendisine tanıdığı hakkı kullanan durumunda olup; gecikmiş itiraz yoluna başvurmak zorunda değildir. Diğer yandan, tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre işin esasının çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, çelişkili gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının gecikmiş itiraz talebinin incelenmesinde ise, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
GEREKÇE: Üç adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu (keşideci) vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayette bulunularak sair itiraz ve şikayetler ileri sürülmüş olup ilk derece mahkemesince ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği belirtilerek şikayetçinin usulsüz tebligatın iptali, gecikmiş itiraz ve memur muamelesinin iptaline ilişkin açmış olduğu davanın reddine,Borca, fer'ilerine itirazı ile mükerrerlik itirazının süre yönünden reddine,Tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayet konusu haczin 24/02/2020 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 13/03/2020 tarihinde açıldığı, dolayısıyla şikayet süresi içerisinde yapılmadığı ve bu durumun davacı vekilinin de kabulünde olduğu, şikayetçi vekilinin 13/03/2020 tarihli dilekçesiyle ''eski hale getirme'' talebinde bulunduğu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/18410 E. 2016/19715 K. sayılı 26/09/2016 tarihli ilamında "Eski hale getirme HMK'nın 95. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak İcra ve İflas Kanunu'nda böyle bir düzenleme yoktur. Kanun koyucu İİK'nın 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2018/1155 ESAS, 2021/1488 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Başvuru ilamsız takipte usulsüz tebliğ ile birlikte gecikmiş itiraza ilişkindir. Uyuşmazlık; öncelikle ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, gecikmiş itiraz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nın 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. İİK.nın 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde itiraz edememiş olması gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
Kaldı ki, söz konusu rahatsızlıkların adı geçenin vekil atamasına veya bizzat mahkemeye gidip zamanında itiraz etmesine engel teşkil etmez. Ayrıca, mahkemenin gerekçesinde yer verilen- borçlu şirket temsilcisinin Ankara'da bulunduğu ve tebligattan haberdar olmadığı yönündeki kabulünün aksine itiraz dilekçesinde itiraz eden şirket yetkilisinin Ankara'da olduğuna dair bir iddiaya yer verilmediği, rahatsızlığı nedeniyle hastanede yattığının belirtildiği, ancak, ibraz edilen raporda böyle bir durumun söz konusu olmadığı, ayakta tedavi edildiği ifade edilmektedir. Tüm bu nedenlerle gecikmiş itirazın reddi yerine kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....