Dolayısı ile tarafımızca izaha çalışılan bu hususlar nazara alınarak, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ve gecikmiş itirazın reddine dair karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden şikayetin kabulü ile davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 20/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, oy birliğiyle karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Gecikmiş İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2021/637 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 18.05.2021 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin reddi halinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını ileri sürerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine aksi halde gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesindeki "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." düzenlemesi gereği yaklaşık ispat koşullarının da bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin icra takibinin durdurulması ve konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. ----- sayılı dosyasının------- üzerinden istenilmesine karar verilmiş olup, incelenmesinde iş bu davanın davacısı tarafından iş bu dosyanın davalısı aleyhine usulsüz tebligatların iptali ve gecikmiş itiraz davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davacı vekilinin haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan gecikmiş itiraz talebiyle şikayette bulunduğu ancak yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı beyan edilmekle şikayet konusu işlem ortadan kalktığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla takipte borçlu ödeme emrinden 11.03.2015 tarihinde haberdar olduğunu belirtirek İİK'nun 65. madesi gereğince gecikmiş itiraz başvurusunda bulunmuş, mahkemece gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığı, ödeme emrinin ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10 ve 21/2. maddesi gereğince usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
DAVA KONUSU : Gecikmiş İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak 3....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını, şehir dışında olmasının tebligatı usulsüz hale getirmeyeceğini, gecikmiş itiraz koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; borçlunun 3 aydır Denizli ilinde bulunmasının tek başına borçlunun icra dairesine bizzat gelerek borca itiraz etmesine ya da vekil tayin etmesine engel değildir. Ödeme emri tebligatı borçlunun bildirdiği mernis adresine TK 21/2 Maddesine uygun olarak tebliğ edilmiştir. Bu nedenle davacının gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Manavgat 2....
İİK'nın 65. maddesinde "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya, tebliğin usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebliğin varlığıdır. Bu nedenle davacı usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmasa dahi -ki bu dosyada usulsüz tebliğ şikayeti de bulunmaktadır- öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı ve tebliğ usulüne uygun kabul edildiği takdirde borçlunun gecikmiş itirazı incelenmelidir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E.-1991/344 K.). Yapılan tebligatın usulüne uygun yapıldığının kabulü halinde ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2022/497 ESAS - 2022/687 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 12/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2022/34869 dosya numaralı icra takip dosyasından takip yapıldığını öğrendiklerini ancak müvekkili T1 itiraz süreci içerisinde yurt dışında bulunduğundan itiraz süresini kaçırdığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığını bilemediklerini, bu sebeple tebligat usulüne uygun ise dilekçelerinin gecikmiş itiraz, değilse usulsüz tebligatın iptali olarak değerlendirilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin 20/02/2022 tarihinde Türkiye'den ayrıldığını ve 08/09/2022 tarihinde ülkeye döndüğüne ilişkin pasaport bilgilerinin sunulduğunu, müvekkili T1, Samsun 4 .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/434 sayılı dosyası ile alacaklı tarafından...