Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, icra dosyasının incelenmesinde davacı asil tarafından 28.02.2021 tarihinde icra dairesince alınan satış kararının düşürülmesinin talep edildiği, bu durumda takibi ve kıymet takdirini en geç 28.02.2021 tarihi itibariyle öğrenmiş sayılacağı, açılan davanın 06.04.2021 tarihinde açılmış olması karşısında yasal yedi günlük şikayet süresinden sonra yapıldığı, şikayetçi vekilinin, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını ileri sürmüş olması karşısında, bir an için bu iddianın eski hale getirme olarak değerlendirilmesi mümkün ise de, eski hale getirme HMK'nun 95. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İcra ve İflas Kanunu'nda böyle bir düzenleme yoktur. Kanun koyucu İİK'nun 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz (Yargıtay 12. HD'nin 2016/18410- 2016/19715 E....

itiraz niteliğindedir....

Öte yandan, icra müdürlüğüne başvurulması da usulsüz tebliğ şikayetindeki şikayet süresinin işlemesine engel olmaz. O halde, yerel mahkemece, açıklanan nedenlerle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan, gecikmiş itirazdan bahsedilmiş ise de İİK.nun 65. maddesi uyarınca mani sebebin ne olduğu ve ne zaman kalktığı dava dilekçesinde açıklanmamıştır. Davacı iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları dava dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, dava dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Bu durumda mani sebebin ne olduğu ve ne zaman kalktığı dava dilekçesinde açıklanmadığından gecikmiş itirazında reddi gerekir....

Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takipten 09.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu alacaklıya bir borcu olmadığını, ödeme emri teblig tarihinde amcasının kemoterapi tedavisi nedeni ile ...'...

    Mahkeme; davacının dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, yetkili hamil olunmadığına ilişkin şikayet ve borca itiraza ilişkin bu davanın 22/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı, kaldı ki takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde alacaklı şirket ve yetkilisinin belirtildiği, davacının itirazının bu yönden de isabetsiz olduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarlamakla birlikte, taraf ehliyeti hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz şikayete tabi olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlu, alacaklının takip hakkı olmadığını ve senedin kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığını, aynı Kanun'un 168/3. maddesine göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede şikayet yolu ile ileri sürebilir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının gecikmiş itiraz borca ve faize ve takibe itiraz amacı ile bu davayı açtığını, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında da İİK.nun 65.maddesi hükümlerine göre gecikmeli olarak yapılan itirazlarımızın kabulü ile icra dairesine yapmış olduğumuz itirazın süresinde yapılmış sayılmasına karar verilmesinin talep edildiğini, davacının 65.maddeden faydalanabilmesi için zamanında itiraz etmesine engel olan hususun borçlunun kusuruna dayanmaması ve icra dairesine başvuruyu önleyecek nitelikte olması gerektiğini, gecikmiş itiraz sebeplerinin kanuna uygun olmadığını, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/33426 esas sayılı takip dosyasında, satışın durdurulması talebini reddeden icra müdürlüğü işlemini şikayet, gecikmiş itiraz, tebligat ve takibin iptali istemi ile açtığı davada (Kocaeli İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/200 Esas 2019/315 Karar sayılı) mahkemece davanın reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçtiği ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/12/2020 tarih 2020/4219 esas ve 2020/11160 karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. İstinaf incelemesine konu Kocaeli 2021/34 Esas 2021/119 Karar sayılı dosyasında da davacı borçlunun aynı sebeplerle aynı takip dosyasındaki takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır....

    Dolayısı ile tarafımızca izaha çalışılan bu hususlar nazara alınarak, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ve gecikmiş itirazın reddine dair karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden şikayetin kabulü ile davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 20/01/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, oy birliğiyle karar verilmiştir....

    DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Gecikmiş İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2021/637 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 18.05.2021 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin reddi halinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını ileri sürerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine aksi halde gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DAVA KONUSU : Gecikmiş İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak 3....

    UYAP Entegrasyonu