Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2021/46 ESAS - 2021/104 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 13....

Dosya kapsamına gore, Kemer/Antalya İcra Mahkemesince suç tarihi 22/08/2005 olarak kabul edilip, sanığın icra emrinin tebliğine rağmen mal beyanında bulunmadığından bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanık vekili tarafından borca ve takibe itiraz edilmesi üzerine, alacaklı vekili tarafından açılan itirazin iptali davasının kabulü sonucunda itirazin iptaline karar verilmesini müteakip, sanık vekili tarafindan süresi içerisinde icra müdürlüğüne mal beyanında bulunulduğu anlaşılmakla, 1- Mahkemenin kabulü doğrultusunda suç tarihinin 22/08/2005 olduğu kabul edilirse, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesinde yer alan "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." şeklindeki düzenleme karşısında, suçun işlendiği 22/08/2005 tarihi ile şikayet dilekçesinin verildiği 20/02/2007 tarihi arasında anılan madde de belirtilen sürelerin gerçekleşmiş bulunduğu...

    Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof....

      İcra Müdürlüğü'nde yapılmış ve tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı-borçlu, süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olup, İcra Müdürlüğü'nce, "özellikle takibin yetki yönünden durdurulmasına, alacaklı vekilince talepte bulunulması halinde dosyanın yetkili İcra (...) Müdürlüğü'ne gönderilmesine" karar verilmiştir. Alacaklı-davacı vekili, yetki itirazını benimsememiş, yetkiye ve borca yapılan itirazın iptali için genel mahkeme olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava yolunu tercih etmiş olup, İcra Müdürlüğü'nün anılan kararını önce şikayet yolu ile kaldırtması, bunu sağlayamazsa takibin ... İcra Müdürlüğü'nde devamını talep etmesi gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Aksi yöndeki temyiz ve karar düzeltme itirazları isabetsizdir. Dosya kapsamına göre davalının, üyeliğin devir alınması suretiyle üye olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece, kooperatifin takip tarihi itibariyle merkezinin bulunduğu yerdeki ......

        Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda; icra takip dosyasında davalının avukatı aracılığıyla gönderdiği borca itiraz dilekçesinin kaybolduğu, davalının da bu eylem nedeniyle hem icra memurunu hem de davacı avukatı şikayet ettiği ve bu eylem nedeniyle de dava dışı icra memurunun görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, ceza dosyası içeriğinden şikayet için yeterli emare olduğu anlaşılmaktadır....

          İcra mahkemesi şikayetin incelenmesi sırasında keşif ve bilirkişi incelemesine veya tanık dinlenmesine karar verilirse delil avansı istemeli, süresinde delil ikamesi avansı yatırılmazsa, avansı yatırılmayan delil dışındaki delillere göre şikayet konusunda bir karar verilmelidir.Somut olayda borçlunun borca ve takibe itiraz ettiği, mahkemece gider avansı yatırılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca gider avansı, icra mahkemelerinde görülen ve dava niteliğinde olmayan itiraz ve şikayetlere uygulanamayacağından mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesi ile bozulması yerine yazılı gerekçe ile mahkeme kararının bozulmasına yönelik Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum. 30/11/2015...

            İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

              İİK'nun 53.maddesine aykırılık iddiası ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayet süresiz olacaktır. Somut olayda murisin takipten önce 12.01.2014 tarihinde vefat ettiği ve mirası ret süresi geçtikten sonra 22.04.2014 tarihinde mirasçılar hakkında takip başlatıldığı görülmektedir. İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....

                İcra Hukuk Mahkemesince, İcra İflas Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca her icra hakiminin kendisine bağlanan icra dairesi işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceleyeceğinin düzenlendiği, dava dilekçesi kapsamında dava konusunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 esas sayılı dosyasına dair olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, takibe dayanak çekin keşide yerinin ve borçlunun ikametgahının ... ili olduğu, bu nedenle ... icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

                  İcra İflas Kanununun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin istemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi, ilk önce yetki itirazını inceleyip kararı bağlar. Mahkemece yetki itirazının doğru bulunması halinde ise yani icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa, alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder. Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, Mudanya İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu