Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. ''İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, faize itiraz, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın icra mahkemesine yapılması zorunludur. İcra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....

Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda; davalının davacı aleyhine, alacağının tahsili için kambiyo takibine geçtiği, davacının dava dilekçesinde açıkça ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve borca, imzaya itirazının kabulünü talep ettiği halde, borçlunun isteminin gecikmiş itiraz talebi olarak değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Borçlunun başvurusu, usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Bu durumda usulsüz tebligata ilişkin şikayet değerlendirilerek sonucuna göre imzaya ve borca itirazlarının da değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

Şahıs kooperatif hakkında İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamaz, takip şartları gerçekleşmediğini, Takibin iptali gerektiğini, borca itiraz ve şikayet farklı kanun yolları olup, borca itirazla var olan takip durmakta ve duran takibin devamı alacaklının insiyatifine kalmaktadır. Oysa şikayet yolu ile takip iptal edildiğinde borçlu hakkındaki takibi iptal ettirmiş olacaktır. Ayrıca itirazın iptali davası ve şikayet kanun yolu farklı yollar olup, sonuçları da farklıdır. Bu sebeple usulsüz tebligattan dolayı takip şartı olan muacceliyet ihbarı yapılmadan, takip şartı gerçekleşmeden, davalı tarafça başlatılan icra takibinin iptali için iş bu şikayet yoluna başvurmakta hukuki yararımız var olup, öğrenir öğrenmez derhal takibin iptali için başvurulduğu, Küçükçekmece 4....

Şikayet olunan ... vekili, şikayetçinin daha evvel müvekkilinin alacaklı olduğu ... 2007/997 sayılı dosyadan yapılan sıra cetveline itiraz ve sonrasında bu talebinden feragat ettiğini, bu hakkını bir daha kullanmasına imkan bulunmadığını, şikayetin kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, alacağın vergi dairesi nezdinde doğum tarihinin 28.2.2008 günü olduğunu, ... sayılı kararı ile ilk haczin müvekkilinin dosyasından konulduğunun hükme bağlandığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan... vekili, şikayetçinin başkası lehine sıra cetveline itiraz etmesinde hukuki yarar bulunmadığını, bütün takyidat alacaklılarının hasım gösterilmesi ve davanın bunlara ihbarının gerektiğini, aynı sıra cetveline yönelik itirazlarının bulunduğunu ve bunların birleştirilmesini talep ettiklerini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

    İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı borçlu T1 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takibe konu bono'nun 30/09/2015 vade tarihli olduğunu, takip tarihi olan 25/09/2020 tarihinde zaman aşımına uğradığını, senet üzerinde tahrifat yapıldığını, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, davanın hem borca itiraz hem de şikayet niteliğinde olduğunu, taraflar katılım sağlamasa bile resen gözetilmesi gereken hususlar nedeniyle hakimin yargılamaya devam etmesi gerektiğini belirterek davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen mahkeme kararının kaldırılmasını, yargılamanın devamı ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; borçlunun davasının şikayet niteliğinde değil itiraz niteliğinde olduğunu belirterek borçlunun istinaf başvurusunun reddi ile mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir....

    Tuğçe Akgül tarafından 05.08.2021 tarihinde borca itirazda bulunulduğu davacı alacaklı vekili tarafından itirazın geçerli olmadığı ileri sürülerek takibin devamının talep edildiği icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı vekili tarafından şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borca itiraz dilekçesi ile borçlu vekili tarafından 05.08.2021 tarihli vekaletnamenin ibraz edildiği icra müdürlüğü tarafından alacaklı vekilinin talebine ilişkin 12.08.2021 tarihli kararı ile " borçlu şirket yetkilisinin vermiş olduğu vekalet yetkisiz olduğu beyan etmiş olup, bu hususun yargılamayı gerektirdiğinden ve müdürlüğümüz yetkisi kapsamında olmadığından talebin alacaklı vekilinin talebinin reddine icra hukuk mahkemesi şikayet yolu açık olmak üzere karar verilmiştir." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda, borçlu aleyhinde bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte ödeme emrinin14.01.2008’de tebliği üzerine beş günlük sürede (beşinci günün hafta sonu tatili “cumartesine” rastlaması nedeniyle bu tarihi izleyen ilk iş günü olan 21.01.2008 pazartesi) icra mahkemesinde borca itiraz edilmiştir. O halde mahkemece süresinde yapılan borca itirazın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/05/2023 NUMARASI : 2022/335 ESAS 2023/416 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/335 Esas 2023/416 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 6....

      Hayrabolu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/41 Esas - 2020/152 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerini, ayrıca takip sürecinde dosyada bir takım usule aykırı işlemler yapıldığını, veraset ilamı alınmadan nüfus kayıtlarından mirasçılar tespit edilerek işlem yapıldığını, eski tarihli ödeme emrinin müvekkillerine gönderildiğini, bu nedenlerle borca ve fer'ilerine itiraz itiraz ettiklerini beyanla itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....

      Dava; kambiyo takibinde borca itiraz davası olup, verilen kararda kamu düzenine aykırılık da görülmemiştir. Bu nedenle, başvurunun H.M.K'nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu