Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/330 esas sayılı dosyasına 23/11/2017 tarihinde, İstanbul Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2017/9557 soruşturma sayılı dosyasına da 03/11/2017 tarihinde delil ve belge olarak şikayet dilekçesi ekinde sunmuş olduğunu, bu haliyle en azından senedin tanzim ve vade tarihlerinin sonradan atıldığının mahkeme ve savcılık nezdinde belgeyle sabit olduğunu, bu haliyle senedin kambiyo vasfı taşımadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağını, müvekkilinin böyle bir senede imza attığını hatırlamadığını, senetteki imzaya da itiraz ettiklerini, ödeme emri tebligat usulüne de itiraz ettiklerini, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, faize ve faiz oranına da itiraz ettiklerini, faizin yasal faiz olması gerekirken fahiş oran ve miktarda faiz talep edildiğini belirterek itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı taraf takibe konu senet bedelini ödediğini belirterek, borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece takip dayanağı senette tanzim yerinin olmadığı gerekçesi ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 170/a maddesinde " Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını, 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunduğu hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz." denilmektedir....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davayı takip yetkisi bulunmadığını, davacının yönetim yaptığı sitede toplu yapı yönetimine geçilmediğini, usulüne uygun olarak kurulmuş resmi bir yönetim de bulunmadığını, itiraz dilekçesinde, borca itiraz eden taraf olarak açıkça Seçkinevler 1 Sitesi yönetimi adına yetkilisi şeklinde belirtildiğini, yetkiye de itiraz edildiğinden, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi gerektiğini, takibin durdurulması işleminin yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, subut bulmayan şikayetin reddine karar verilmiştir....

Somut olayda: borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin borçluya 17.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 24.06.2021 günü saat 17:50'de UYAP üzerinden icra dosyasına borca itiraz dilekçe sunduğu, bu hali ile borçlunun borca itirazının yukarıdaki yasal düzenleme gereğince süresinde olduğu anlaşıldığından, Mahkemenin şikayetin reddine ilişkin kararı isabetlidir. HMK'nın 326/1. maddesinin, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği yolundaki hükmü, şikayete konu hukuka uygun işlemin davacı tarafça benimsenmeyip müdürlük işleminin kaldırılmasının istenmesi, davalının vekille temsil edilip şikayetin reddine karar verilmiş olmasına göre, Mahkemenin yargılama gideri ve AAÜT gereğince avukatlık ücretinden davacıyı sorumlu tutulmasına dair kararı da isabetlidir....

e gönderilen ödeme emri tebligatının, yeterli mernis adresi şerhi olmadan yapılması nedeniyle, TK'nın 21/2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle adı geçenin usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 11.6.2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, borçluların KHK'ya yönelik iddialarının ise borca itiraz niteliğinde olup takibin türüne göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle mahkemece incelenemeyeceği belirtilerek, borçluların bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular ile alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B....

    Ödeme emriyle birlikte takip dayanağı senet suretinin eklenmediğine ilişkin şikayet İİK'nun 16. Maddesi kapsamında olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülebilir. Somut olayda, borçluya ödeme emri 15/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 7 günlük yasal şikayet süresi 22/10/2019 salı günü dolmaktadır. İlk derece mahkemesince söz konusu şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra 23/10/2019 tarihinde yapılmış olması sebebiyle istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek istemin reddedilmesi isabetli değil ise de, hüküm sonucu itibariyle doğrudur. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayet ve 168/5. Maddesi uyarıca da her türlü borca ve yetkiye itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılabilir....

    CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçi borçluların aynı takip dosyasında aynı nedenlere dayalı şikayet, imzaya ve borca itirazlarını ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/677 E. sayılı dosyasında da ileri sürdüklerini, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, şikayetçi borçlular tarafından itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususların dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığını, şikayetçi borçlularla arasındaki ticari ilişkinin şirket hissesi alım satımından doğduğunu, takibe konu senetlerdeki imzalarının şikayetçi borçlu gerçek kişinin eli ürünü olduğunu savunarak itiraz ve şikayetin usulden ve esastan reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı alacaklı tarafından şikayetçi borçlular aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ... 2....

      Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, davalı borçlunun dosyaya sunduğu 27.08.2021 tarihli dilekçede ödeme planına ilişkin beyanda bulunup borca itiraz etmediğini, dilekçenin beyan dilekçesi olup borca itiraz dilekçesi niteliğinde olmadığını, dilekçede takip konusu alacağa itiraz ediyorum denmesine rağmen borçlunun borcu olmadığını söylemediğini, bu dilekçenin borca itiraz olarak kabul edilip takibin durdurulmasına karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Karşıyaka 1....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/2489 Esas Sayılı dosyası celp edildiğinde görüleceği üzere 28.05.2019 tarihinde borca itiraz edildiğini Tebligat Kanunu"Usulüne aykırı tebliğin hükmü" başlıklı madde 32 hükmü ile davacının 28.05.2019 tarihinde borçtan haberdar olduğunu, İcra İflas Kanunu'nun "Şikayet ve şartlar " başlıklı 16. madde hükmü ile borçlunun tebliği öğrenme tarihinden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde borca itirazını icra müdürlüğüne, aynı 7 (yedi) gün içerisinde usulsüz tebligat şikayetini ise icra mahkemelerine yapması gerektiğini, dava konusu olayda bir an için usulsüz tebligatın varlığı kabul edilse dahi davacı borçlu öğrenme tarihi üzerinden 7 gün geçtikten çok sonra, 19.06.2020 tarihinde şikayette bulunduğunu, davanın süresi içinde açılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Şikayetin süreden REDDİNE," karar verilmiştir....

      Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde, takipten diğer borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 29/07/2020 tarihinde haberdar olduklarını, 04/08/2020 tarihinde de takip dosyasına borca itiraz dilekçesi verdiğini belirttiği, takip dosyasının incelenmesinde de, davacı vekili tarafından imzalı 04/08/2020 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının en geç 04/08/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra, 22/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

      UYAP Entegrasyonu