Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesince anılan şikayet sebebi tartışılmadan şikayet konusu yapılmayan 2942 Sayılı yasa’nın geçici 6. maddesi gerekçe yapılarak,haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Yukarıda bahsedilen HMK’nun 26. maddesi göz önünde bulundurulduğunda şikayet nedeni yapılmayan husus gerekçe yapılarak, karar verilmesi doğru değildir.Mahkemece,borçlu vekili tarafından ileri sürülen hususlar incelenerek,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2019 NUMARASI : 2019/688 ESAS 2019/797 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/12/2019 tarih, 2019/688 Esas, 2019/797 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı borçlu vekili Av....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

    Açıklanan bu olgular karşısından borçlunun bilinen adresine çıkartılan ilk tebligatın iadesi üzerine adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine TK'nın 21/2. maddesine göre davetiye üzerine lüzumlu şerh de verilerek çıkartılan tebligatın TK'nın 21/2. maddesine göre 20/05/2021 tarihinde tebliği usulüne uygun olup mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin esastan reddine, davacının dava dilekçesindeki diğer iddialarının borca itiraz ve senet vasfına yönelik şikayet niteliğinde olmasına göre, süresiz şikayete konu hususlar olmayıp yasal 5 günlük itiraz süresine tabi olmasına göre 26/05/2021 tarihinde yapılan başvuru hak düşürücü süreden sonra olduğundan bu yöndeki itiraz ve şikayetlerin de süre aşımından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. İlk derece mahkemesince; borçlu şirket açısından, şikayet dilekçesinde, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmediği halde, borçlunun şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davacıların davasını yasal süresi içinde olduğundan bahisle davanın esasının incelendiği görülmektedir. Somut olayda, takip borçlusu şirkete ödeme emri 16/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen imzaya itiraz yasal süreden sonra 23/03/2020 tarihinde ileri sürülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir. İİK'nun 168/5. maddesine göre; kambiyo senetlerine özgü takipte borca itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerekmektedir....

      Takip ehliyeti, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan, her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra müdürü ve icra mahkemesi, bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden (re'sen) gözetmelidir. Borçlu ...'in hakkında yapılan takipte asıl kiracının takip tarihinden sonra vefat etmesi nedeni ile artık pasif takip ehliyeti bulunmadığı yönündeki başvurusu şikayet niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, takip ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptalini isteyeblir. Bir başka anlatımla, borçlunun özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, asıl borçlunun ölümü nedeni ile pasif husumeti kalmadığına dair şikayetinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2019 NUMARASI : 2018/621 ESAS 2019/14 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1....

        Yukarıda incelenen takip sürecinde borçlu T1 vekili T2 aracılığıyla İstanbul 27.İcra Müdürlüğü 2017/15491 takip sayılı (Eski 2013/2395takip) dosyası ile aleyhine başlatılan takipte 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/691 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ ile birlikte icra dairesinin yetkisine borca ve takibe şikayet ve itiraz ettiği, yine aynı vekili aracılığıyla 03/07/2013 tarihindeİstanbul 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/691 esas kaydı ile yapılan şikayet sonucu takip konusu senet aslı icra kasasına verilmediği için 2014/475 karar sayılı 28/05/2014 tarihinde ödeme emrinin iptalini sağladığı, bu karar nedeniyle davacı/borçlu adına kendisini bu dosyalarda temsil eden vekiline yeniden ödeme emri tebliği üzerine 5 günlük süresi içinde işbu davanın açıldığı, anlaşılmıştır....

        Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu